Ummu Suleym (ra)ın hayatı,Ummu Suleym (ra)hayatı hakkında bilgi,Ummu Suleym (ra) kimdir,Kadın sahabeler Ummu Suleym (ra)
O, mehri İslÂm olan, evliliği iman kurtaran bir sevdÂlıydı. Ebû Talh (r.a.) ile evliliğinden cok az bir zaman gecmişti. İki Cihan Guneşi efendimiz Mekke'den Medine'ye hicret etmiş, Ebû Eyyûb el-EnsÂrî (r.a.)'ın evine yerleşmişti. Bir hizmetcisi de yoktu. Ashabının her biri sevinclerinden hediyelerle hoş geldiniz'e gidiyordu. Ummu Suleym (r.anhÂ) da uğrunda butun sıkıntılara katlandığı biricik oğlu Enes'i hediye etmek istiyordu. Oğlunun Rasûlullah (s.a.)'in hizmetinde bulunmasını ve onun terbiyesinde yetişmesini arzu ediyordu. O sırada Enes on, onbir yaşlarında idi. Ebû Talh ile birlikte Enes'in elinden tutup Fahr-i KÂinat (s.a) efendimizin huzuruna geldiler.
Ummu Suleym (r.anhÂ) engin bir muhabbet ve son derece nÂzik bir ed ile:
"Ya Rasûlallah! Enes terbiyeli, zekî bir cocuktur. Sizin hizmetinizde ve terbiyenizde bulunması icin getirdim. Bizim hediyemiz olarak lutfen kabul buyurun!.." dedi. Ayrıca onun icin du etmesini ric etti.
Ummu Suleym (r.anÂ)'ın bu nezÂketinden pek memnun kalan Sevgili Peygamberimiz Enes'i yanına aldı ve ona şoyle du etti: "Allahummerzukhu mÂlen ve veleden = Ey Allahım! Ona mal ve evlÂd ihsan et." buyurdu.
Hz. Enes (r.a) duÂlar bereketiyle 103 sene gibi uzun bir hayat yaşadı. Cok sayıda mal ve evlÂda sÂhip oldu. Rasûlullah (s.a) efendimizin nurundan, ilminden, feyzinden kana kana istifade etti. En cok hadis rivayet eden sahÂbîlerin ucuncusu oldu.
Ummu Suleym (r.anhÂ) ile Ebû Talh (r.a) birlikte mesut bir hayat yaşıyorlardı. Evliliklerinin uzerinden bir yıl gectiğinde bir oğulları dunyaya geldi. Adını Ebû Umeyr koydular. Cocuk evin neşe ve sevinc kaynağı oldu. Gun gectikce buyuyordu. İki Cihan Guneşi efendimiz bu Âileyi sık sık ziyarete gelirdi. Bir defasında Ebu Umeyr'i neşesiz gordu. Annesine: "Ey Ummu Suleym! Oğlunuzu neşesiz gormemin sebebi nedir?" dedi. O da: "Ya Rasûlallah! Onun oynamakta olduğu bir kuşu vardı. O olduğu icin uzuntuludur." dedi. Bu cevap uzerine Rahmet Peygamberi Efendimiz (s.a) cocuğun yanına vardı. Başını okşayarak onu teselli etmek uzere: "Ey Ebû Umeyr! Ne oldu senin nugayr?"diyerek latîfe yaptı.
Ebû Talh (r.a) da eve her gelişinde ilk defa Ebû Umeyr'i sorardı. Onu kucağına alır, sever ve şakalaşırdı. Birgun bu hayat dolu cocuk hastalandı. Anne ve babası ne kadar uğraştıysa da derdine şifa bulamadılar. Babasının evde olmadığı bir sırada cocuğun hastalığı tehlikeli bir hal aldı. Şiddetli ateşler icerisinde ruhunu teslim etti.
Ummu Suleym (r.anhÂ) metÂnet sÂhibi bir hanımdı. Engin bir sabır icerisinde telÂşa kapılmadan, sÂkin, mutevekkil ve kadere rÂzı bir halde, feryad u figan etmeden cocuğu yıkayıp, kefenledi. Kokular surerek ustunu orttu. Evdekilere de; Ebû TalhÂ'ya ben haber verinceye kadar siz bir şey soylemeyin diye tenbihatta bulundu. Bir muddet sonra Ebû Talh eve geldi. Oğlunun durumunu oğrenmek istedi. Ummu Suleym (r.anhÂ): "Biraz rahatlamış olacak, eskisinden daha sÂkin..." dedi. Olum haberini birden vermek istemedi. Hemen kalkıp daha once hazırladığı yemeği beyinin onune getirdi. Ebû Talh (r.a.) hanımının telaşsız halinden cocuğun iyileştiğini zannetti. Birlikte yemek yediler, sohbet ettiler.
Ummu Suleym (r.anhÂ) beyine karşı sÂkin ve guleryuzlu gorunerek onun istirahatini ve gecesinin neşe ile gecmesini sağladı. Sabah namazı mescide gitmek uzere hazırlanan kocasına: "Ya Eb TalhÂ! Şu komşumuzun yaptığına bak! Kullanmak uzere benden emanet aldıkları malı geri almak icin gittiğimde vermek istemediler. Ağırlarına gitmiş!..." diyerek dikkat cekti. Ebû Talh (r.a) da: "Olur mu oyle şey!. Hic iyi etmemişler." dedi. Kocasını bu şekilde hazırlayan Ummu Suleym (r.anhÂ): "Ya Eb TalhÂ! Oğlun senin yanında Allah'ın bir emaneti idi. Onu geri aldı." dedi. Ebû Talh (r.a) birden bire şaşırdı. Soyleyecek bir şey bulamadı ve: "İnn lillÂh ve inn ileyhi rÂciûn = Biz Allah'dan geldik Allah'a doneceğiz." Âyetini okuyarak teslimiyet gosterdi.
Sabah namazı icin mescide gitti. Namazdan sonra İki Cihan Guneşi efendimize o geceki durumlarını arzetti. Efendimiz de: "Allah bu gecenizi hakkınızda mubarek kılsın" diye du etti.
Ummu Suleym (r.anhÂ) boylesine sabır ve metÂnet sÂhibi, kocasına hizmetli, kadere teslimiyetli, zekî bir hanımefendi idi. Allah TeÂl onun sabır ve teslimiyetine karşı yıl dolmadan başka bir oğlan evlÂdı ihsan etti. Cocuğu Enes'in kucağına vererek İki Cihan Guneşi efendimize ismini koymak uzere gonderdi. Efendimiz cocuğa Abdullah adını verdi. Mubarek ağızlarında hurma ciğneyerek damağına surdu. Cocuk dili ile yalamaya başlayınca Fahrî KÂinat (s.a) efendimiz: "Medineliler hurmayı sever." buyurarak latîfe yaptı. Ona bereketli omur niyazında bulundu. Bu du bereketiyle Abdullah'ın yedi veya dokuz oğlu olduğu ve hepsinin ilim ehli, Kurra hÂfız oldukları rivayet edilmektedir.
Ummu Suleym (r.anhÂ) bir iman fedÂisiydi. Rasûlullah (s.a) sevgisiyle dolu bir gonle sÂhibti. Bu sevgi uğrunda canını fed etmekten cekinmezdi. Savaş meydanlarında hizmet icin koştururdu. Hz. Âişe (r.anhÂ) annemizle Uhud'da ashÂba kırbalarla su taşımış, yaralılara yardımcı olmuşlardır.
O gun Sevgili Peygamberimiz Ummu Suleym (r.anhÂ)'yı elindeki hanceri ile gorunce: "Ey Ummu Suleym bu hancer ile ne yapacaksın?" buyurdu. O da: "Ya Rasûlallah! Onu bugunler icin hazırlamıştım. Yanıma aldım ki, muşriklerden birisi yaklaşacak olsa karnını yaracağım." dedi. Sonra: "YÂ Rasûlallah! Etrafınızdan dağılıp kacanları da oldureyim mi?" dedi. İki Cihan Guneşi Efendimiz tebessum etti ve: "Ey Ummu Suleym! Allah TeÂlÂ'nın yardımı bize yetişti ve zafer ihsan etti." buyurdu.
Ummu Suleym (r.anhÂ) sevgi dolu idi. Cok comertti. Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz hÂnesine sık sık ziyarete giderdi. Evine teşrif ettiklerinde bir şeyler ikram edebilmek icin can atardı. Bazan gunlerce biriktirdiği yağ ve benzeri yiyeceği bazen, evinde pişirdiği yemeği, bazen de, turfanda cıkmış meyveden, yaş hurmadan bir zenbile doldurur oğlu Enes ile hÂne-i seÂdetlerine gonderirdi. Sevgi ve hurmetinden dolayı Rasûlullah (s.a) efendimizin uzerine oturduğu minderi, namaz kıldığı eşyayı başkasına cıkarmaz, hÂtıra olarak saklardı.
Birgun Fahr-i KÂinat (s.a) efendimiz evine geldi. Biraz sohbet ettikten sonra asılı duran deriden yapılmış su kabını alarak su icti. Ummu Suleym (r.anhÂ) o su kırbasına Rasûlullah(s.a)'ın ağzı değdi diyerek teberruk niyetine hÂtıra olarak sakladı.
Yine birgun ziyarete geldiğinde oğle kaylûlesi icin iki Cihan Guneşi efendimiz sağ yanına uzanmıştı. Mubarek alınlarında tomurcuk tomurcuk ter damlaları birikmişti. Ummu Suleym (r.anhÂ) bunu fırsat bilip inci daneciği terleri toplamaya başladı. Temiz bir bez parcası ile alnını siliyor ve bir kaba sıkıyordu. Efendimiz uyandı ve: "Ummu Suleym ne yapıyorsun?" buyurdu. Cevaben: "Ya Rasûlallah! Bereket icin alnınızda biriken ter damlalarını topluyorum." dedi. Resûl-i Ekrem (s.a) efendimiz tebessum buyurdu.
Birgun hacca hazırlık yaparken Efendimiz (s.a) ona: “Ey Ummu Suleym! Bu yıl bizimle hacca gelir misin?" buyurdu. O da: "Ya Rasûlallah! Kocamın iki binek hayvanı var. Birine kendi binip hacca gidecek, diğeri de hurma bahcesini sulamakta kullanılacak." dedi. Fahr-i KÂinat (s.a) efendimiz onun gonlunu hoş tutmak uzere: "O halde Ramazan'da bir umre yap. Bu ayda yapılacak umre, benimle birlikte yapılan bir hac karşılığındadır." buyurdular. Bir rivÂyete gore de Ummu Suleym (r.anhÂ)'yı annelerimizle birlikte Hacca goturduler.
Ummu Suleym (r.anhÂ)'nın fazîletlerî, ustun ahlÂkî meziyyetleri coktur. Onun Rasûlullah (s.a)'in sevgisiyle yanıp tutuşan bir gonlu vardı. Efendimize butun varlığıyle, derin sevgi ve hurmetiyle hizmet etti. Onun uhrevî derecesi buyuktu. İki Cihan Guneşi Efendimiz onun hakkında: "Ruyamda cennete girdim. Onumde bir hışırtı işittim. Bir de baktım ki, Milhan kızı Rumeys orada." buyurarak Allah ve Rasulu katındaki sevgi ve mertebesine işaret buyurdu.
CenÂb-ı Hak'tan şefaatlerini niyaz ederiz.
Amin...
Ummu Suleym (ra) kimdir hayatı
Dini Bilgiler0 Mesaj
●21 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Ummu Suleym (ra) kimdir hayatı
-
13-09-2019, 07:25:03