Kur’Ân’ın Amacı ve Muhtevası hakkında bilgi

Kur’Ân-ı Kerîm’in gonderiliş amacı insanların inanclarını duzeltmek, ahlÂkını
guzelleştirmek, dunya hayatlarını duzene koymak; ilÂhî irade, rız ve duzene uygun bir
dunya hayatından sonra ve bu sayede onlara ebedî saadetlerini kazandırmaktır. Bu amaca
ulaşabilmek icin:
Emir ve yasaklara ihtiyac vardır.
Bu emir ve yasakların hayata gecmesi, bunların kaynağının, “yaratıcı, varlığı
zaruri, kemal sıfatlarına sahip, her ceşit eksiklik ve kusurdan uzak bulunan Allah”
olduğunun bilinmesine bağlıdır.
Bu iman, bilgi ve şuuru desteklemek uzere de mukÂfat ve ceza vaadi gerekir.
Kur’Ân-ı Kerîm’e giriş mahiyetinde olan FÂtiha sûresinin başından “yevmu’d-dîn”e kadar
bu hususların birincisi, “mustakîm”e kadar ikincisi ve buradan sonuna kadar da ucuncusu
veciz bir şekilde ifade edilmiştir. Ucuncu kısımda mukÂfat ve ceza vaadi ile –konuları
desteklemek, canlı bir şekilde tasvir etmek ve gecmişten ibret alınmasını sağlamak uzere
verilen– Kur’Ân kıssalarının ozu yer almış bulunmaktadır. Kur’Ân-ı Kerîm’in bilgi, irşad ve
tÂlimatla ilgili butun muhtevası “bilinmesi ve inanılması gerekenler”le “yapılması
gerekenler” diye ikiye ayrılabilir. Birincisinde Allah, peygamberlik, gayb Âlemi hakkında
bilgilerle oğutler, misaller, hikmetler ve kıssalar vardır. İkincisinde ise ibadetler ve hayat
duzeni gibi amelî ve ahlÂkî hukumler, oğretiler yer almaktadır.
Kur’Ân-ı Kerîm’in gonderiliş amacı ve muhtevası hakkında ozlu bilgi veren Şah
Veliyyullah şunları ifade etmektedir: Kur’Ân-ı Kerîm’in geliş amacı Araplar’ın ve başka
kavimlerin, gocerlerin ve yerleşiklerin, hÂsılı butun insanların nefislerini terbiye etmektir.
Kur’Ân’ın doğrudan (lafzı, mantûku) ifade ettiği bilgiler beş bolume ayrılabilir.
1. İbadetler, sosyal, hukukî ve siyasî hayatla ilgili hukumler (farzlar, vÂcipler,
menduplar, mubahlar, mekruhlar, haramlar...). Bu konulardaki bilgilerin acıklanıp
geliştirilmesini fıkıhcılar ustlenmişlerdir.
2. Yahudiler, hıristiyanlar, muşrikler ve munafıklardan ibaret bulunan –doğru yoldan
sapmış– dort grupla mucadele bilgisi. Bu bilginin acıklaması kelÂmcılara aittir.
3. Yer ve goklerin yaratılması, Allah’ın kemal sıfatlarının acıklanması ve kullara
gerekli bulunan diğer bilgilerin ilham edilmesi kabilinden olan ilÂhî nimet ve lutufların
(ÂlÂullah) hatırlatılması.
4. İnsanlık tarihi boyunca itaat edenlerin odullendirilmesi ve isyan edenlerin
cezalandırılmasıyla ilgili olayların (eyyÂmullah) bilgisi.
5. Olum ve sonrasıyla ilgili bilgiler. Bu bilgileri, ilgili hadislerden de yararlanarak
detaylandırma işini de vÂiz ve eğitimciler uzerlerine almışlardır (el-Fevzu’l-kebîr, s. 1 vd.)
Bazı tefsirciler Kur’Ân-ı Kerîm’in muhtevasıyla ilgili olarak aşırıya kacan
acıklamalar yapmışlar; beşerin Kur’Ân’dan once ve sonra elde ettiği ve edeceği butun
14
bilgilerin bu kitapta bulunduğunu ileri surmuşler, bu abartılı iddiayı haklı gostermek icin
zorlama urunu acıklamalara girişmişlerdir. İşin doğrusu şudur ki Kur’Ân-ı Kerîm’in asıl
muhtevası, yukarıda acıklanan ve amacını gercekleştirmek icin zaruri bulunan bilgi
kumelerinden ibarettir. Bunların dışında ceşitli sûrelerde temas edilen bilgiler, verilen
ornekler, yapılan benzetmeler asıl muhtevayı acıklamaya, zihin ve gonullere yerleştirmeye
yonelik olup bu olculer icinde verilmiştir.