Hz Aişe'ye Atılan İftira Olayı
Hz. Aişeye atılan iftira
Hz. Muhammed'in eşlerinden Aişe bint Ebu Bekir'e, başta munafıklar olmak uzere bazı muslumanlarında katılmasıyla iftira edilmesi ve sonucta Aişe'nin sucsuzluğunun vahiyle tasdiklenmesi ile biten olayı. Bu olay İslam tarihinde İfk Olayı olarak anılır.
Hz. Muhammed'in sefere cıkacağı zamanlarda eşlerinden birini yanına alırdı. Beni Mustalık (Mureysi) gazÂsına gitmek icinde, eşleri arasında cekilen kur'a da 14-15 yaşlarında olan Âişe, Hz. Muhammed'le beraber gazaya katıldı. Gaz donuşu bir mola yerinde Aişe, tuvalet ihtiyacı icin gittiği yerde en değer verdiği takılarından olan, gerdanlığını duşurduğunu farkedip aramaya gitti, onu arayıp, bulması uzun surdu. Donduğunde ordunun kamp yerinden ayrıldığını gordu. Aişe, "yokluğum farkedilince nasılsa beni ararlar", duşuncesiyle kamp yerinde oturup, beklemeye başladı. Aişe'yi bu bekleyişte uykusu tuttu. İslam ordusunun artcılarından Safvan bin Muattal oraya geldi. Yerde yatanın kim olduğunu bilmediğinden yatmakta olana seslendi. Cevap alamayınca olu sanarak "İnn lillahi ve inn ileyhi raciun" buyurdu. O sırada uyumakta olan Aişe uyandı. Aişe'yi goren Safvan, derhal devesinden inip devesini cokerterek Aişe'nin binmesini sağladı. Ordunun mola verdikleri başka bir yerde orduya yetiştiler. Kafiledekiler Aişe'yi gorduklerinde onu tanıyıp (tesettur ayetlerinden once) yokluğunun farkına vardılar. Deve ustunde mahf icinde seyahat eden 14-15 yaşlarında olan Aişe'nin, yokluğunun farkedilemesinin sebebi, Âişe vucutca zayıf olmasıydı.
Abdullah İbn Ubey başta olmak uzere savaşa ganimet icin katılan munafıklar, Âişe'nin, gecikmesi sebebiyle, kÂfilenin ardından, yanında Ashabtan Safvan ile birlikte geldiğini gorunce bunu kotu sozlerle ve cirkin bir şekilde yorumladılar. Yolda bu dedikodulara bazı muslumanlar da karıştı.
Kafile Medine'ye dondukten bir kac gun sonra Abdullah İbn Ubey başta olmak uzere munafıklar bu olayı Aişe'ye iftiraya donuşturdu. Bazı muslumanlarında alet olmasıyla iftira, dedikodu etrafa yayılmıştı, bunu Hz. Muhammed ve Aişe'nin babası Ebu Bekir'de duydu. Aişe ve peygamberin arasına bir soğukluk girdi.
Âişe cok uzuldu; ateşi yukselerek hastalanarak, yatağa duştu. Bu donemde kendisini fazla aramayan peygamberden izin isteyerek babası Ebû Bekir'in evine gitti. Orada bir muddet kaldı; sabırla bekledi. Bu arada peygamber diğer hanımlarına ve sahÂbeden en yakınlarına Âişe'nin durumunun ne olabileceğini sordu. Hepsi de Âişe'nin temiz ve sucsuz olduğunu soylediler; "Peygamberini fenalıklardan koruyan CenÂb-ı Hak, size boyle bir şeyi rev gormez, sabreyleyin" dediler.
Aradan bir ay gibi uzun bir zaman gecinceye kadar danışmalarını sabırla surduren peygamber, sonunda Ebû Bekir'in evine uğradı. Âişe'yi, anne, babası ve sahÂbeden bir hanımla ağlar buldu: "ey Âişe, senin icin bana şoyle şoyle soylediler. Eğer sen, dedikleri gibi değilsen; Allah'u TeÂl yakında senin doğruluğunu tasdik eder. Eğer bir gunah işlediysen, tovbe ve istiğfar eyle! Allah'u TeÂlÂ, gunahına tovbe edenlerin tovbesini kabul eder. " buyurdular. Peygamberin sesini işitince ağlamayı kesen Âişe babasına bakıp cevap vermesini istedi. Ebû Bekir ve Âişe'nin annesi boyle soylentilere ve dedikodu yapanlara sadece şaşırdıklarını soylediler. Âişe ise: "Allah'u TeÂlÂ'ya yemin ederim ki kulağınıza gelen lÂfların hepsi yalandır, iftiradır, Allah biliyor ki benim bir şeyden haberim yoktur. Yapmadığım bir şeye evet dediğimde kendime iftira etmiş olurum. Sabretmek iyidir. Onların soylediği şey icin Allah'u TeÂlÂ'dan yardım bekliyorum." dedi. Gunahsız olduğundan, kalbinin temizliği ile ve kendinden emin olarak bekledi .
Bu sırada Hz.Muhammed'e yeni vahiy gelmeye başladı. Vahiy tamamlanınca peygamber: "Mujdeler olsun sana ey Âişe! Allah'u TeÂl seni temize cıkardı. Senin pak olduğuna şahit oldu." deyip Kur'an'daki Nûr Suresinden, o an nazil olunan 10 ayeti okudu. Ebû Bekir hemen kalkıp kızı Âişe'yi başından optu, "Kalk, Resulullah'a teşekkur et." dedi. Kendisi icin ayet ineceğini aklından gecirmeyen Âişe şaşkınlık icinde: "Hayır kalkmam baba vallahi kalkmam. Allah'u TeÂlÂ'dan başkasına şukretmem. Cunku Rabbim beni Ayet-i Kerîme ile methetti." dedi. Ama, cok sevindi.
Vahiyle Aişe'nin masumluğu tasdik edildikten sonra, bu ayetlerde gecen Aişe'ye yapılan isnadların iftira olduğu, her evli kadına karşı yapılıp dort şahit ile ispatlanamayan her şikayetin iftira sayılarak seksen değnek vurulmak suretiyle cezalandırılması bildirildi. Bunun uzerine Abdullah bin Ubey Selul'e, şair Hasan bin Sabit'e ve Hamne binti Cahş'a isnad cezası (Hadd-i Kazf) olarak seksener değnek vuruldu.
Hz. Aişeye atılan iftira (ifk) olayında Allah Rasulu (s.a.s.) ona şoyle hitap etmiştir: Ey Âişe!
Senin hakkında bana şoyle şoyle şeyler ulaştı. Eğer bunlardan beri isen Allah seni tebrie edecek (temize cıkartacak) tir. Eğer bir gunaha bulaştıysan Allahtan af dile ve Ona tevbe et. Cunku kul itirafta bulunur ve tevbe ederse Allah onun tevbesini kabul eder. BuhÂrî, Megazî, 34.
Hz Aişe'ye Atılan İftira Nedir
Dini Bilgiler0 Mesaj
●23 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Hz Aişe'ye Atılan İftira Nedir
-
13-09-2019, 07:12:31