Mina Dağı Nerede
Mina Dağında Ne Yapılır
Mina dağında Şeytan neden taşlanır?

Mekke'nin kuzeydoğusunda Muzdelife ile Mekke arasında kalan geniş bolgeye Mina denir. Cemerat ismiyle bilinen şeytan taşlama yerleri, Hac kurbanlarının kesildiği mezbahaneler ve sevgili Peygamberimizin Mina gunlerini gecirdiği mekÂna yapılan Mescid-ul Hayf burada bulunmaktadır. Muzdelife vakfesinden sonra hacılar Mina'ya gelerek Hacc'ın vaciblerinden olan ve uc gun devam eden şeytan taşlama gorevini burada yerine getirirler. Ayrıca bu gunlerin gecelerini Mina'da gecirmek Hacc'ın sunnetlerindendir.

Peygamber İbrahim Halilullah'ın oğlu İsmail'i (aleyhisselam) kurban etmek uzere goturduğu yer. Mina, Mekke'nin; Muzdelife Mina'nın; Arafat da Muzdelife'nin kuzey tarafındadır. Mina ile Mekke arası 6 km, Safa ile Merve arası 319 m, Safa Tepesindeki Kemer ile Kabe arası 70 m kadardır.

Mina, İbrahim aleyhisselamın oğlu İsmail'i (aleyhisselam) kurban etmek icin goturduğu yerdir. Burada taş atmak da, onun zamanından kalma bir iş olup, Peygamber efendimizin getirdiği İslam dininde de emredilmiştir. Hazret-i adem'den beri butun peygamberler insanlara hep aynı iman esaslarını bildirmişlerdir. Bu arada, ibadet şekillerinden bazıları da aynı kalmıştır. Namazda, oructa, hacda vs. ibadetlerde boyle olanlar vardır.

İbrahim aleyhisselam, oğlunu kurban etmesi ile imtihan olundu. Bunu Kur'an-ı kerim haber vermektedir. Once ruyasında bildirilen bu emrin, artık Hak tealanın emri olduğuna şuphesi kalmayınca, hanımı Hacer'in yanına geldi ve; “İsmail'i yıka, temiz elbiselerini giydir, gozlerine surme cek ve guzel koku sur! Zira bir dostumuzu ziyarete gideceğiz. dedi. İsmail'e de; “Yanına bıcak ile ip al! dedi. Oğlu; “Bunları ne yaparız? diye sordu, o da; “Allah rızası icin kurban keseriz. buyurdu. Yola koyuldular. O sırada şeytan fırsat bilip, ihtiyar kılığında Hacer'in yanına geldi. Ona; “İbrahim aleyhisselam oğlunu nereye goturdu? dedi. “Bir dostunu ziyarete! diye cevap verince; “Hayır, boğazlamaya goturdu! diye karşılık verdi. Hacer; “Baba oğlunu boğazlamaz. Şefkat buna manidir. dedi. Şeytan; “Oyle zannederim ki, Allah emretmiştir. dedi. Hacer; “Allahu tealanın emrine elbette uymak lazımdır. O'nun emriyse canu gonulden kabul ederiz. dedi.

Şeytan yuz bulamayıp ayrıldı. “Halil'e soyleyeyim, belki pişman olur? dedi. Halbuki şeytanın peygamberlere eli uzanamaz. Boyle iken, İbrahim aleyhisselama; “İsmail'i nereye goturuyorsun? dedi. O da; “Ziyarete goturuyorum. buyurdu. “Sen onu kurban etmeye goturuyorsun, bundan vazgec ki, o ruyayı sana şeytan gosterdi. dedi. İbrahim aleyhisselam dedi ki: “Ey mel'un! Sen bilmiyor musun, o ruya şeytani değil, rahmani idi. Bunun uzerine şeytan; “Gonlun, boyle bir oğlunu kesmene musade ediyor mu? dedi. İbrahim aleyhisselam; “Ey mel'un! Şunu yakinen bil ki, eğer doğudan batıya kadar hepsi benim evladım olsa ve dost hepsini kurban etmemi emretse, hepsini kendi elimle kurban ederim. buyurdu. O mel'un, İbrahim'den (aleyhisselam) umidini kesip, İsmail'in (aleyhisselam) yanına geldi. “Kucuktur, bunu aldatabilirim diyerek; “Ey İsmail, baban seni nereye goturuyor? dedi. “Ziyarete goturuyor. diye cevap verince; “Nasihatımı kabul et ve babanla gitme ki, seni kesmeye goturuyor. dedi. “Beni nicin oldurecek? buyurdu. O, Rabbim bana boyle emretti diyor. dedi. “Eğer Allahu teala emretmişse, bin canım dosta feda olsun! buyurdu. Cunku Allahu tealaya dost olanın olum endişesi olamaz.

İblis (Şeytan) vesveseye başladı. Dağın icine saklanarak, oradan; “Ey İsmail, şimdi senin kanın akacak. Kabrin benim icimde olacak diye soylenirdi. İsmail aleyhisselam; “Ey babam! Bu ihtiyar beni rahatsız ediyor, kalbime vesvese vermek istiyor. dedi. Babası; “Ona taş at, uzaklaşsın! Kopeğe taş atılır. buyurdu. İsmail aleyhisselam şeytanı taşladı. Bu iş, boylece hacılara da ibadet olarak emir olundu