Hz. Hud'un Mucizeleri Hakkında Bilgi

Hz. Hud'un mucizelerinden belli başlı olanlar şoyledir:

Âd kavmi, mucize olarak, ondan, koyunlarının yunlerini ibrişim hÂline getirmek icin cenab-ı Hakka du etmesini istemişlerdi. O da du edip, butun yunler, Allahu teÂlÂnın izni ile ibrişim hÂline gelmiş idi.

Allahu teÂlÂnın izni ile ruzgÂrları istediği tarafa dondururdu.

Bu mucizenin meydana gelmesine sebep şudur: Iman etmek icin, kavmi, kendisinden mucize istediklerinde, Hz. Hûd kavmine sordu:

- Nasıl mucize istersiniz?
- RuzgÂrı istediğimiz tarafa cevir, dondur.
Hz. Hûd da Allahu teÂlÂya du etti. Vahiy gelip, Allahu teÂl buyurdu ki:
- Ne tarafa istersen, elinle işaret et!
Gucleri de yetmezdi

Bundan sonra Hz. Hûd, ruzgÂrı sağ tarafa dondurmek isterse sağ eliyle, sol tarafa dondurmek isterse sol eliyle işaret ederdi. Boyle işaret etmesiyle, ruzgÂrın o tarafa donmesi bir olurdu.
Âd kavmi, bir mucize gosterirsen iman ederiz dedikleri ve bu mucizeyi gordukleri hÂlde, iman etmedikleri icin, yine ruzgÂr cinsinden ve ayet-i kerimede rih-ı sarsar diye bildirilen şiddetli ruzgÂr ile helÂk olundular.
Âd kavminin insanları guclu, kuvvetli, iri cusseli kimseler idi. Gelip gecmiş butun insanlar icinde boy, cusse ve kuvvet bakımından en ileride olanlar, Âd kavmine mensuptu. Bu kadar iri cusselerine ve kuvvetlerine rağmen, şiddetli ruzgÂr onları helÂk etti. Oylesine kaldırıp yere vurdu ki, onlardan hicbiri, asla karşı koyamadı; zaten buna gucleri de yetmezdi.

Ayet-i kerimelerde, onların her birinin, ruzgÂr kendilerine carptıktan sonra, ruzgÂrlara tahammulu pek az olan hurma ağacları gibi yere devrildikleri haber verilmiştir.

Âd kavminin bulunduğu havalide, taş ve kayalıklardan ibaret bir dağ vardı. Bu dağda ne bir ot biter, ne de bir su cıkardı. Âd kavmi, Hz. Hûda peygamberlik iddiasında sadık olduğuna delil olarak, koyunlarını ve diğer hayvanlarını otlatmak uzere, bu dağı mera hÂline cevirmesini soylediler. O da bunun icin Allahu teÂlÂya du etti. DuÂnın hemen akabinde, o kayaların hepsi, bir anda temiz, verimli toprağa donuşuverdi. Ustelik bu dağ, yemyeşil olup, her taraf ciceklerle donanmıştı. Etrafta guzel ceşmeler peyda olmuş, her yer gonul alıcı bir guzellikle, gulluk gulistanlık hÂline gelmişti.

Ay misali parlardı
Bu mucizeyi de gozleriyle goren Âdlıların kalbleri, toprak hÂline gelmiş olan kayalardan daha katı olduğundan, yine iman etmediler.