İslamda Gorucu Usulu Evlilik hakkında


İslamın en ilk yıllarından itibaren islamın gercek manada yaşandığı toplumlara baktığımız zaman evliliklerin gorucu usulu ile yapıldığını goruruz. Bizim toplumumuzdada son seksen doksan sene oncesine kadar bu boyleydi, ne zamanki batılaşma ozentileri başladı her şeyimizde olduğu gibi bu adetimizide kaybetmeye başladık. Flort Musluman adeti değil batının, Hıristiyanın Yahudinin adetidir. Onlarda her şey mubah olduğundan flort de mubahtır hatta flort sonunda evliliğin olup olmamasıda onemsenmemiştir. İslamda nikah duşen bir kadınla bir erkeğin dini nikah yapılmadan yakınlaşması, gezmesi tozması, buluşması, yalnız kalması vb. haramdır.


“Bayanlara evlenme arzusunda olduğunuzu cıtlatmanızda veya gonlunuzde tutmanızda sizin icin bir sakınca yoktur. Allah, sizin onları mutlaka anacağınızı biliyor; ancak meşru ve helal soz dışında onlarla gizli buluşma icin sozleşmeyin.
Bakara suresi 235

“Nikah duşen bir kadınla bir erkek yalnız kalırlarsa, ucunculeri şeytandır. Hadis-i şerif

Gel gelelim gorucu usulu konusuna; Gorucu usuluyle evlenmek birbirini gormeden evlenmek değildir. Adı uzerinde “gorucu usulu yalnızca erkeğin annesi gelin adayını gormeyecek aynı zamanda erkek kızı gorecek kızda erkeği gorecek, bunlar yanlarında bir kişi daha olmak şartıyla goruşup konuşacaklar, birbirlerine kendilerini ve nasıl bir eş istediklerini anlatacaklar.
Anlaşırlarsa aileler yuzuk takar ve birbirini tanıma sureci soz ve nişanlılık doneminde devam eder. İnsanın birbirini tanıması bir gunde olacak şey değildir bu yuzden soz yada nişanlılık donemi onemlidir. Ulkemizde ne yazık ki nişanlılık donemindede flortden eksik kalmayan yanlışlıklar yapılmaktadır. Elbette nişanlı erkek ve kadın bir araya gelip konuşacak ancak yanlarında bir kişi daha olması şartıyla. Bazı kimseler nişanlılık doneminde dini nikah kıydırıp yakınlaşmak yoluna gidiyorlar, bu son derece yanlıştır. Haydi anlaşamadın, nikah masasına gidemeden ayrıldın o zaman ne olacak? Nişandaki “nişan kelimesi gercek anlamında kullanılmıştır, bir silahla bir hedefe nişan alırsınız o hedefi yuzde yuz vurma garantiniz yoktur. Nişanlılıkda da nikah masasına oturma garantiniz yoktur.
Evliliği sadece bir kadınla bir erkeğin bir araya gelmesi şeklinde değerlendirmemek gerekir. İki farklı ailede yetişen iki farklı insan bir araya gelip yuva kurmaktadır. Bu nedenle aile faktoru cok onemlidir. Bir aile ne ise cocuk da, istisnalar haric odur.
Evlenilecek kişi secilirken ailesininde dindarlığı, ahlakı, maneviyatı, maddi durumu vb. şeylerinde kendisine ve ailesine uygunluğu gozetilmelidir.

“Bir kadın dort şey icin nikahlanır, guzelliği icin, zenginliği icin, soyu icin, dindarlığı icin. Sen dindar olanını secki mesut olasın ey eli toprak olasıca. Hadis-i şerif

Hristiyan batı alemi, erkekle kadın arasında yaşanan gayri meşru ilişkileri, Musluman toplumlara normal bir şeymiş gibi sunarak, gostererek oyle bir toplumun icine koydu ki mahkemeler boşanma davalarına yetişemez oldular. Boşanmaları sadece maddi şeylere bağlamak yanlış olur. İnsanlar artık ister gorucu usuluyle ister flortle evlenmiş olsunlar. Mutluluğu evlendiği kişide bulamıyorlar, mahkemeye koşarak hakimin karşısına cıkıp şunu soyluyorlar:

“Boşanmak istiyorum hakim bey Kocamı (Karımı) artık sevmiyorum. Ondan hic artık elektrik almıyorum.

Ne oldu bizim elektriğimize? Daha onceki donemlerde elektriğimiz bu kadar cok kesilmezdi.