Peygamberimizin ustun ahlakı,
Hz muhammedin ornek ahlakı hakkında,
Peygamber Efendimizin guzel ahlakından ornekler

Sevgili Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed (s.a.v), Allah'ın " ancak o, Allah'ın Resûlu ve peygamberlerin sonuncusudur." (Ahzab Suresi, 40) ayetiyle bildirdiği gibi insanlar icin son peygamber olarak gonderilen, Allah'ın en son hak kitabını vahyettiği, guzel ahlakı, takvası, Allah'a olan yakınlığı ile insanlara ornek kıldığı, Allah'ın dostu, Rabbimizin katında ustunluğu olan, muminlerin de dostu, en yakını ve velisidir.

Allah, "Gercek şu ki, Biz senin uzerine 'oldukca ağır' bir soz (vahy) bırakacağız" (Muzzemmil Suresi, 5) ayetiyle de bildirdiği gibi son peygamber olan Hz. Muhammed (sav)'e onemli bir sorumluluk vermiştir. Peygamberimiz (sav) ise, Allah'a olan guclu imanı ile, Allah'ın kendisine verdiği sorumluluğu en guzeliyle yerine getirmiş, insanları Allah'ın yoluna, hidayete davet etmiş ve tum inananların yol gostericisi ve aydınlatıcısı olmuştur.

Peygamberimiz (sav)'i gormemiş olsak bile, Kuran ayetlerinden ve hadis-i şeriflerden, guzel tavırlarını, konuşmalarını, gosterdiği guzel ahlakı tanıyabilir, ona benzemek, ahirette onunla yakın bir dost olabilmek icin elimizden gelen cabayı en fazlasıyla gosterebiliriz. Gunumuzde insanlar, ozellikle de gencler bircok insanı kendilerine ornek almakta, onların tavır ve konuşmalarına, usluplarına, giyim tarzlarına ozenmekte, onlar gibi olmaya calışmaktadırlar. Ancak bu insanların buyuk bir coğunluğu doğru yolda olmadığı gibi, tavır ve ahlak guzelliğine de sahip değildirler. Bu nedenle insanları doğru olana, en guzel ahlak ve tavıra ozendirmek onemli bir sorumluluktur. Bir Muslumanın, tavrına ve ahlakına ozenmesi, benzemek icin caba gostermesi gereken kişi, Hz. Muhammed (sav)'dir. Allah bu gerceği bir ayetinde şoyle bildirmektedir:

“Andolsun, sizin icin, Allah'ı ve ahiret gununu umanlar ve Allah'ı cokca zikredenler icin Allah'ın Resûlu'nde guzel bir ornek vardır. (Ahzab Suresi, 21)

Peygamberimiz (sav)'in "Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz muddetce asla sapıtmayacaksınız: Allah'ın Kitabı ve Resulu'nun sunneti" (Kutub-i Sitte Muhtasarı Tercume ve Şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 2. cilt, Akcağ Yayınları, Ankara, s. 328) hadis-i şeriflerinde de bildirdiği gibi, Muslumanların en onemli iki yol gostericisi Kuran ve Peygamber Efendimizin sunnetidir. Peygamber Efendimiz hem guzel ahlakı ile insanlara ornek olmuş, hem de insanları guzel ahlaklı olmaya cağırmıştır. "Muminin mizanında en ağır basacak şey guzel ahlaktır. Muhakkak ki, Allah Teala işi ve sozu cirkin olan ve hayasızca konuşan kimseye buğz eder" (G.Ahmed Ziyauddin, Ramuz El Hadis, 1. cilt, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 15/9) buyuran Peygamberimiz (sav), bir sozunde de "Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim ki cennete sadece guzel ahlak sahipleri girer" (Huccetu'l İslam İmam Gazali, İhya'u Ulum'id-din, 2. cilt, Ceviri: Dr. Sıtkı Gulle, Huzur Yayınevi, İstanbul 1998, s.792) demiştir.

Peygamberimiz (sav)'in izinden giden Muslumanların da, hem tum insanlığa guzel ahlakları ve iyi huyları ile ornek olmaları, hem de sozlu ve yazılı olarak onları guzel ahlaka davet etmeleri gerekir.

Kuranda Peygamber Efendimizin Guzel Ahlakı

Peygamberimiz (sav)'in cok guzel bir ahlaka sahip olduğunu Allah Kuran'da bildirmiş ve şoyle buyurmuştur:

“Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun. Sen, Rabbinin nimetiyle bir mecnun değilsin. Gercekten senin icin kesintisi olmayan bir ecir vardır. Ve şuphesiz sen, pek buyuk bir ahlak uzerindesin. Artık yakında goreceksin ve onlar da gorecekler. Sizden, hanginizin 'fitneye tutulup-cıldırdığını'. Elbette senin Rabbin, kimin Kendi yolundan şaşırıp-saptığını daha iyi bilendir; ve kimin hidayete erdiğini de daha iyi bilendir. (Kalem Suresi, 1-7)

Allah bu ayette ayrıca Peygamberimiz (sav) icin kesintisi olmayan bir ecir olduğunu bildirmiştir. Bu, Hz. Muhammed (sav)'in daima guzel ahlak gosterdiğini, takvadan hicbir zaman ayrılmadığını gosteren bir bilgidir.

Peygamberimiz (sav)'in de "İmanın kemali, guzel ahlakladır" sozleriyle belirttiği gibi, imanın en onemli alametlerinden biri guzel ahlaktır. Bu nedenle guzel ahlakın en guzel orneklerini oğrenmek ve uygulamak onemli bir ibadettir.


Peygamberimiz (sav) Sadece Kendisine Vahyolunana Uymuştur.

Peygamberimiz (sav)'in Kuran'da da cok kereler zikredilen en onemli ozelliklerinden biri, sadece Allah'ın indirdiğine uyması, insanların rızasını gozetmeden, insanlardan cekinmeden sadece Allah'ın bildirdiklerini yapmasıdır. Hatta, cağdaşı olan muşrikler ve diğer dinlerin mensupları Peygamberimiz (sav)'den kendi cıkarlarına uygun hukumler getirmesini istemişlerdir. Bu kişiler sayıca ve kuvvetce daha ustun konumda olmalarına rağmen, Peygamberimiz (sav) Kuran'ı ve Allah'ın hukumlerini daima buyuk bir titizlik ve kararlılıkla korumuştur. Bir ayette Allah, Peygamberimiz (sav)'in bu insanların ısrarlarına nasıl karşılık verdiğini bizlere şoyle haber vermektedir:

“Onlara ayetlerimiz apacık belgeler olarak okunduğunda, Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, derler ki: Bundan başka bir Kur'an getir veya onu değiştir. De ki: Benim onu kendi nefsimin bir ongormesi olarak değiştirmem benim icin olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edersem, gercekten ben, buyuk gunun azabından korkarım. De ki: Eğer Allah dileseydi, onu size okumazdım ve onu size bildirmezdi. Ben ondan once sizin icinizde bir omur surdum. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?" (Yunus Suresi, 15-16)

Peygamberimiz (sav) de Allah'ın kendisine indirdiğinden başkasına uymayacağını buyuk bir kararlılıkla kavmine tekrarlamıştır. Peygamberimiz (sav)'in bu ustun ahlakını haber veren bir ayet şoyledir:

"De ki: 'Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam. De ki: 'Kor olanla, goren bir olur mu? Yine de duşunmeyecek misiniz?" (Enam Suresi, 50)

Allah, Peygamberimiz (sav)'in, Allah yolunda kararlı ve sebatlı olması ile hak dini, en guzel ve en doğru şekliyle insanlara bildirmiştir. İnsanların buyuk bir bolumu ile kıyas yapmak Peygamberimiz (sav)'in bu ustunluğunun daha da iyi anlaşılmasına vesile olacaktır. Gunumuzde de gecmişte de insanların buyuk bir bolumu zaaflara, hırslara, tutku dolu isteklere sahiptirler. Buyuk bir coğunluğu ise dini kabul etmelerine rağmen bu zayıflıklarına yenilirler. Zaaf ve tutkularını terk etmek yerine dinin hukumlerinden tavizler verirler. Orneğin dostlarının, eşlerinin, akrabalarının ne diyeceğinden cekinerek dinin bazı hukumlerini yerine getirmezler. Veya dine uymayan bazı alışkanlıklarını terk edemezler. Bu nedenle, dini kendi cıkarlarına gore yorumlar, kendilerine uyan hukumlerini kabul eder, diğerlerini gormezden gelirler.

Peygamberimiz (sav)'in Tum Alemlere Ornek Olan Tevekkulu

Allahın Kuran'da Peygamberimiz (sav)'le ilgili olarak anlattığı olaylarda onun tevekkulu ve Allah'a teslimiyeti acıkca gorulmektedir. Orneğin Peygamberimiz (sav)'in, Mekke'den cıktıktan sonra arkadaşı ile birlikte gizlendiği bir mağaradaki sozleri tevekkulunun en guzel orneklerinden biridir. Allah ayette şoyle bildirmektedir:

“Siz O'na (peygambere) yardım etmezseniz, Allah O'na yardım etmiştir. Hani kafirler ikiden biri olarak O'nu (Mekke'den) cıkarmışlardı; ikisi mağarada olduklarında arkadaşına şoyle diyordu: "Huzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir." Boylece Allah O'na 'huzur ve guvenlik duygusunu' indirmişti, O'nu sizin gormediğiniz ordularla desteklemiş, inkara edenlerin de kelimesini (inkar cağrılarını) alcaltmıştı. Oysa Allah'ın kelimesi, yuce olandır. Allah ustun ve gucludur, hukum ve hikmet sahibidir." (Tevbe Suresi, 40)

Peygamberimiz (sav) hangi koşullarda olursa olsun, daima Allah'a teslim olmuş, O'nun yarattığı herşeyde bir hayır ve guzellik olduğunu bilmiştir. Allahın Kuran'da Peygamberimiz (sav)'e, kavmine soylemesini bildirdiği şu sozler de bu tevekkulun bir gostergesidir:

“Sana iyilik dokunursa, bu onları fenalaştırır, bir musibet isabet edince ise: "Biz onceden tedbirimizi almıştık" derler ve sevinc icinde donup giderler. De ki: "Allah'ın bizim icin yazdıkları dışında, bize kesinlikle hicbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve muminler yalnızca Allah'a tevekkul etmelidirler." (Tevbe Suresi, 50-51)

Peygamberimiz (sav)e uyan her muminin de, musibet gibi gorunen olayları onun gibi tevekkullu karşılaması, herşeyde bir hayır ve guzellik olduğuna iman etmesi gerekir. Şunu da unutmamak gerekir ki, Allah'ın en takva kullarından biri olan Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), cok buyuk zorluklarla ve şedid olaylarla denenmiştir.

Herşeyden once tebliğ yaptığı kavimde her turlu zorluğu cıkarmaya hazır olan insanlar bulunmaktadır: İki yuzlu davranarak Peygamberimiz (sav)'e tuzak kurmaya calışanlar, atalarının dinini değiştirmeyi kabul etmeyen muşrikler, peygamberden nefislerine uygun ayet getirmesini isteyenler, Peygamberimiz (sav)'i oldurmek, surmek veya tutuklamak isteyenler ve daha bircokları surekli olarak Peygamberimiz (sav)'e zorluk cıkarmaya calışmışlardır.

Peygamberimiz (sav) inkarcıların bu tavırlarına daima sabretmiş, buyuk bir kararlılıkla Allah'ın dinini tebliğ etmiş ve Muslumanları tehlikelerden koruyarak onları Kuran ile eğitmiştir. Onun bu azminin, başarısının ve cesaretinin temelinde Allah'a olan guclu imanı, tevekkulu ve teslimiyeti yatmaktadır. Peygamberimiz (sav), mağarada olduğu gibi her durumda Allah'ın kendisi ile birlikte olduğunu bilmiş, her olayı Allah'ın yarattığına ve Rabbimizin herşeyi en guzel ve en hayırlı şekli ile sonuclandıracağına iman etmiştir.
harunyahya.net