TOVBE VE İSTİĞFAR DUALARI

Allah Teal şoyle buyurmuştur:

“GunÂhların icin mağfiret dile ve sabah akşam Rabbine hamd ederek tesbihde bulun. (SubhÂnellÂhi ve Bihamdihi, soyle.)”[ Mu'min Sûresi: 55]

Yine Allah TealÂ:

“GunÂhın icin ve erkek-kadin mu’minler icin mağfiret dile,” buyur*muştur.[ Muhammed Sûresi: 19]

“Allah’dan mağfiret dileyiniz. Muhakkak surette Allah’ın mağfireti bol*dur, merhameti geniştir.“[ Nisa Sûresi: 106]

“Yasaklardan sakınanlar icin Rableri yanında (ağac ve meskenleri) alt*larından nehirler akan cennetler vardır. Orada devamlı kalacaklardır. Hem de tertemiz zevceler vardır. (En buyuk nimet olan) Allah’ın rızası vardır.

Allah kullarını (her hal ve hareketleri ile) gorendir. (Allah’ın azabından korkup) yasaklardan sakınan o mu’minler du edip derler: Ey Rabbimiz! Biz iman ettik, bizim gunahlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru. Onlar sabredenler, sadakat gosterenler, Allah’a ibÂdet edenler ve seher vakitlerinde mağfiret dileyenlerdir.”[ Âl-i İmrÂn Sûresi: 15-17.]

“Sen (ey peygamberim) o inkarcıların icinde iken Allah onlara azÂb edecek değildi. Allah’dan mağfiret dilerlerken de Allah onlara azÂb ede*cek değil.”[ EnfÂl Sûresi: 33.]

“O kimseler ki, bir kotuluk yaptıkları zaman yahut nefislerine zulmet*tikleri zaman, hemen Allah’ı anarlar ve gunahları icin mağfiret dilerler. Allah’dan başka gunahları kim bağışlayabilir! Hem de onlar bildikleri hal*de, yaptıkları gunah uzerinde ısrar etmezler.”[ Âl-i İmrÂn Sûresi: 135]

“Kim bir kotuluk işlerse yahut (Allah’a isyan sureti ile) kendine yazık ederse, sonra da Allah’dan mağfiret dilerse, Allah’ı cok bağışlayıcı, cok merhamet edici bulur.“[ Nisa Sûresi: 110]

Rabbinizden mağfiret isteyin, Sonra O’na tevbe edin.”[ Hûd Sûresi: 3]

Allah Teal Nuh’dan haber vererek şoyle buyurmuştur:

“Dedim ki, Rabbinizden mağfiret dileyin; cunku o cok bağışlayan-dır.”[ Nuh Sûresi: 10.]

Allah Teal Hud peygamberden haber vererek şoyle buyurmuştur:

“Ey Kavmim! Rabbinizden mağfiret isteyin sonra O’na tevbe edin.”[ Hûd Sûresi: 52] Mağfiret dilemek konusunda Âyetler cok olup bilinmektedir. Yazdığımız bir kısım Âyetlerle uyarma elde edilmiş olur.

Mağfiret dileme uzerinde rivayet edilen hadisler cok olduğundan onla*ra nihayet vermek mumkun olmaz. Fakat ben bunların bir kısmına işaret edeceğim:

SahÂbî olan El-Eğarru’1-Muzenî’den (Radıyallahu Teal Anh) ya*pılan rivayete gore Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şoyle buyur*muştur: “Benim kalbime bir dalgınlık gelir. Ben de gunde yuz defa Al*lah’a istiğfarda bulunurum.“[ Muslim, Ebû DÂvud.]

Ebû Hureyre’den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, ben Resûlullah Saİlallahu Aleyhi ve Sellem’in şoyle dediğini işittim: “Allah’a yemin ederim ki ben, gunde yetmiş defadan cok Allah’dan mağ*firet dilerim ve ona tevbe ederim.”[ Buharı. Tirmizî.]

Seyyidii’l-İstiğfÂr Duası (İstiğfarın Buyuğu):

Şeddad İbni Evs’den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayete gore Pey*gamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şoyle buyurmuştur:

“İstiğfarın başı, kulun şoyle demesidir:

“AllÂhumme ente rabbî I ilahe ill ente. Halaktenî ve ene abduke ve ene ala ahdike ve va’dike ve mestetÂtu e’ûzu bike min şerri m sana’tu ebûu leke bini’metike aleyye ve ebû’u bizenbî. Feğfir lî. feinnehû l yeğfiru’z-zunûbe ill ente.”

“Allah’ım! Sen Rabbimsin. Senden başka İlÂh yoktur. Sen beni yarat*tın, ben Senin kulunum. Sana verdiğim (tevhidden ibaret) soz ve va’d uze*reyim, gucum yetesiye.. Yaptığım şeylerin kotuluğunden Sana sığınırım. Bana olan nimetini itiraf ediyorum. Gunahımı da itiraf ediyorum. Beni bağışla; cunku Senden başkası gunahları bağışlayamaz; ancak Sen bağış*larsın. Kim bu sozlere kesinlikle inanarak gunduz bunları soyler de o gun akşamlamadan once olurse, o kimse cennet ehlindendir. Kim de bu soz*lere kesinlikle inanarak bunları geceleyin soylerde, sabahlamadan once olurse, o kimse cennet ehlindendir.”[ BuhÂrî. Tirmizî. NesÂî.]

İbni Omer’den (Radıyallahu Teal Anhuma) yapılan rivayetde şoyle anlatmıştır:

“Biz bir meclisde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yuz defa:

“Rabbiğfir lî ve tub aleyye inneke ente’t-tevvÂbu’r-rahîm.“

“Rabbim, beni mağfiret et, tevbemi kabul et. Sen (evbeleri cok cok kabul eden merhamet sahibisin, dediğini sayardık.“[ Ebû DÂvud. Tirmizî. İbn MÂce. İbn Sunnî. NesÂî. HÂkim, el-Mustedrek. (Tirmizî, bu sahih hadistir, demiştir.)]

îbni Abbas’dan (Radıyallahu Anhuma) yapılan rivayetde demiş*tir ki, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şoyle buyurmuştur” Kim istiğfara devam ederse Allah ona her darlıktan bir cıkış, her uzuntuden bir rahatlık verir ve ummadığı yerden ona rızık ihsan eder.”[ Ebû DÂvud. İbn MÂce. NesÂî, el-yeymu velleyletu. Ahbed b. Hanbel]

Ebû Hureyre’den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şoyle buyurmuştur.

“Canım kudret elinde olana yemin ederim ki, eğer gunah işlemeseydi-niz, Allah sizi giderirdi de gunah işleyen bir kavim getirirdi. Onlar Al-lah’dan mağfiret dilerlerdi. Allah’da onları bağışlardı.”[ Muslim.]

Abdullah İbni Mes’ud’dan (Radıyallahu Teaf Anh) yapılan ri*vayete gore: “Uc defa du etmek ve uc defa istiğfarda bulunmak Resû*lullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hoşuna giderdi.”[ Ebû DÂvud.] Bu hadis toplu dualar bolumunde az once gecmişti.

Ebû Bekir Es-Sıddîk’m (Radıyallahu Anh) azadlısından yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şoyle buyurdu: “Gunde yetmiş defa gunaha donse bile, istiğfarda bulunan kimse, gunahda ısrar etmiş olmaz.“[ Ebû DÂvud. (Tirmizî demiştir ki, bunun isnadı sağlam değildir.)]

Enes’den (Radıyallahu Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Resû*lullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şoyle buyurduğunu işittim: “Allah

Teal buyurdu: Ey insanoğlu! Sen bana du ettiğin ve benden umduğun muddet, senden olan gunahları sana bağışlarım; ve ey insanoğlu, senin gunahların gokteki bulutlara kadar olsa bile beis gormem. Sonra benden mağfiret dilesen, seni bağışlarım. Ey insanoğlu! Eğer yer dolusu gunah*larla bana karşı cıkıpda sonra hic bir şeyi bana ortak koşmayarak (kufur uzerinde olmayarak olup) bana geiirsen, ben de sana yer dolusu mağfiret ihsan ederim.”[ Tirmizî. DÂrımî. (Tirmizî demiştir ki, bu hasen hadisıir.)]

Guzel bir isnadla Abdullah İbni Busr’den (Radıyallahu Teal Anh) yapılan rivayetde demiştir ki, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şoy*le buyurdu: “Amel defterinde cok istiğfar bulan kimseye ne mutlu!. ..”[ İbn MÂce. NesÂî, el-yevmu velleyletu.]

İbni Mes’ud’dan (Radıyallahu Teal Anh) yapılan rivayetde de*miştir ki, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şoyle buyurdu: “Kim:

“Esteğfirullahelİezî l ilahe ill huve’î-hayyu ’1-kayyûmu ve etûbu ileyhi.“

“Hayat sahibi olup her şeyi idare edip ayakta tutan, kendisinden baş*ka hic bir ilÂh bulunmayan Allah’dan mağfiret dilerim.” derse savaştan kacmış olsa bile, gunahları bağışlanır.”[ Ebû DÂvud, Tirmizî, HÂkim, el-Mustedrek. (HÂkim demişiir ki, bu hadis Buharı ve Muslim'*in şartı uzere şahindir.)]

Derim ki, bu bolum doğrusu cok geniştir. Bunu kısaltmak konuyu kav*rama bakımından daha kolaydır. Bunun icin bu kadarla yetiniyoruz.

İstiğfar ile ugili olarak Rebî İbni Huseym’den (Radıyallahu Anh) şu soz nakledilmiştir. O demiştir ki: Sizden hic biriniz, “Esteğfirullahe ve etûbu ileyhi.” “Allah’dan mağfiret dilerim ve ona îevbe ederim” deme*sin bunu soylemek gunah ve yalan olur; eğer gunahından tevbe etmemiş*se… Doğrusu şoyle demelidir: ALLÂHUMME’ĞFİR LÎ VE TUB ALEY*YE. (Allah’ım beni bağışla ve tevbemi kabul et.) Allah’ım beni bağış*la ve tevbemi kabul et, diye soylediği soz guzeldir. Fakat Alîah’dan mağ*firet dilerim, sozunu kerih gormesi ve onu yalan sayması goruşune katıl*mayız. Cunku “Esteğfirullah” sozunun manası, Allah’ın mağfiretini dilerim, demektir. Burada yalan yoktur. Bundan once gecen îbni Mes’ud’-un hadisi bunu reddetmeye yeterlidir.

Fudayl’dan (Radiyallahu Anh) rivayet edilmiştir: Gunahı sokup atma*dan istiğfar yapmak, yalancıların tevbesidir. Allah kendisinden razı ol*sun, RÂbia El-Adeviye’den nakledilen soz buna yakındır. O şoyle demiş*tir: Bizim istiğfarımız, cok istiğfara muhtac olur. (Gunahları kokunden atarak tevbe etmediğimizden cok istiğfarda bulunmamız gerekir,)

Kabe’nin ortulerine tutunarak bir A’rabî’in şoyle dediği nakledilmiş*tir: Allah’ım! Gunahlarıma ısrarla senden mağfiret dilemem yuzsuzluk*tur. Senin afv ve mağfiretinin genişliğini bildiğim halde, istiğfarda bu*lunmayı terk etmem de aciziyettir. Bana muhtac olmadığın halde, bana ne kadar cok nimetlerle şefkat gosteriyorsun. Ben ise, sana muhtac oldu*ğum halde gunahlarla buğzunu kazanıyorum. Ey soz verdiği zaman onu yerine getiren, azabla korkutunca da bağışlayıp afv eden Allah! Benim bu*yuk gunahımı senin buyuk afvimn icine koy; ey merhamet edenlerin en merhametlisi!..

Sabahtan Akşama Kadar Susup Konuşmamanın Yasaklığı

Guzel bir isnadla Hz. Ali’den (Radıyallahu Anh) yapılan riva-yetde demiştir ki, Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’den şoyle ezber*ledim: “Buluğa erdikten sonra yetimlik yoktur. (Cocuk malına ve işine sahib olur). Birgun akşama kadar (cahiliyet devrinde yapıldığı gibi) su*sup konuşmamak yoktur. (Hayırlı şeyler soylenir, zikir yapılır). “[Ebu DÂvud.]

İmam Ebu Selman EI-Hattabî’den (Radıyallahu Anh) “MeÂlimu’s-Sunen’de rivayet edilmiştir. O, bu hadisin acıklamasında şoyle demiştir: Cahiliyet devri insanlarının Âdetlerinden ve ibÂdetlerinden biri de susmak idi. Onlardan biri ibÂdet maksadıyla tenhaya cekilir ve gece-gunduz su*sar ve konuşmazdı. Muslumanlar bundan yasaklandılar. Zikretmekle ve hayırlı soz soylemekle emredildiler.

Kays İbni Ebi HÂzim’den (Allah ona rahmet etsin) yapılan riva-yetde, o şoyle demiştir: Ebû Bekir Es-Sıddîk Ahmes kabilesine Zeyneb adındaki bir kadının yanına vardı. Onu konuşmuyor bir halde gordu. Bu*nun uzerine şoyle dedi: Bu kadında ne var ki, konuşmuyor? (Yanında bulunanlar) dediler: O konuşmamayı kasdetmiştir. Ebû Bekir ona konuş; cunku bu yaptığın helal olmaz. Bu cahiliyet işlerindendir, dedi. O da ko*nuştu.

Kaynak : Dualar ve zikirler - imam nevevi
(http://yukarikayalar.wordpress.com/2...igfar-dualari)
__________________