"İnşaAllah" demek

Allah insanları zamana ve mekana bağımlı olarak yaratmıştır. Ancak Allah, zamanı ve mekanı zaten Kendisi yarattığı icin bunlardan munezzehtir. Ve ikisini de dort bir yandan sarıp kuşatandır. İnsan yaratılışı gereği zamanın ve mekanın icinde yaşamak zorundadır. Hicbir zaman, hicbir şekilde bu durumunu değiştiremez. Ancak Allah zamanı ve mekanı hem icten hem de dıştan gorur ve kontrolu altında bulundurur.

Bu şu demektir: Allah insanın yaşadığı hayatın başını, sonunu, ortasını aynı anda gorur, bilir. Allah icin kainatın ilk başlangıc anıyla, kainatın sonu olan kıyamet saati arasında hicbir zaman farkı yoktur. İnsan icin bu arada cok uzun bir zaman farkı vardır. Ancak bizim otuz santimlik bir cetvele baktığımızda başıyla sonunu aynı anda gormemiz gibi, Allah da kainatın başlangıcını ve sonunu aynı anda bilme ve gorme gucune sahiptir.

Bu nedenle insanların gecmişleri, o anları ve gelecekleri Allah Katında belirlenmiş bir yazgıdır. Allah bunu bize Kuran'da kader kavramı ile acıklamıştır. İnsan hicbir şekilde bu kaderin dışına cıkamaz. Kısaca insanın geleceği ancak Allah'ın belirlediği şekilde gercekleşir. Bu nedenle Allah insanların gelecekte yapacakları işler hakkında konuşurken "İnşaAllah" demelerini bildirmiştir. Cunku insan ne planlarsa planlasın sonucta Allah'ın dilediğinin dışında hicbir şey gercekleşmeyecektir. Bu nedenle Muslumanlar gayb icinde yalnızca Allah'ın dilediklerinin gercekleşeceğine iman ettikleri icin, bir dakika sonrası icin bile olsa hicbir şekilde kesin bir dille konuşmaz ve muhakkak sozlerini Allah'ın dilemesiyle anlamına gelen "İnşaAllah" diyerek bitirirler.

Hicbir şey hakkında: "Ben bunu yarın mutlaka yapacağım" deme. Ancak: "Allah dilerse" (inşaAllah yapacağım de)... (Kehf Suresi, 23-24)
(makale harun yahya)

__________________