Rızık Genişliği İcin

Allah-u TeÂlÂ’nın Âleme koyduğu bir nizam vardır. Allah-u ZulcelÂlin dilemesi ile bazı sebepler bazı sonucları doğurur. Buna sunnetullah denir.

Her insanın rızkı Allah'ın takdiri ile belirlenmiştir. Ancak kişinin ihtiyaclarına yeterli gelip gelmemesi, hayırlı olup olmaması, bereketlenmesine bağlıdır. Bazen kişi cok kazanır ama hesapta olmayan bir suru masraf cıkar, kazancını siler supurur. Bazen de kısıtlı bir kazancın bereketi olur, ihtiyacı karşıladığı gibi artar bile…
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem rızkın bollaşıp, bereketlenmesine vesile olan sebepleri şoyle bildirmiştir:

1- Nimetlere şukretmek.

Ayet-i kerimede“…Eğer nimetime şukrederseniz onu elbette ve elbette coğaltırım…” (İbrahim; 7) buyruluyor.
Cenab-ı Hak nimetlerine şukredenler icin o nimetlere bereket verir, onu onlar hakkında hayırlı kılar. Elindeki nimetleri hor gorenler ise o nimetin hayrını goremez.
Şukur hem dil ile hem de amel ile olur. Nimetleri, Cenab-ı Hakkın emirlerine uygun bir şekilde, yerli yerince kullanmak da şukrun bir parcasıdır.

2-İsraf etmemek.

İsraf, hem maddî hem manevî bereketsizlik kaynağıdır. İnsanların coğu israf sebebiyle maddi sıkıntı cekmektedir. Rabbimiz her turlu nimeti bol bol verdiği halde, israf alışkanlıkları yuzunden imkanlar yeterli gelmemektedir.
Allah Kur’an-ı Kerim’de kÂmil bir Musluman’ın sıfatlarını acıklarken;
‘’Onlar harcadıklarında, ne israf ederler, ne de cimrilik yaparlar. Onların harcamaları ikisi arasında dengeli bir harcamadır.’’ (FurkÂn; 67) buyurmuştur.

Peygamberimiz -sallallahu aleyhi vesellem;
‘’ İktisat (tasarruf) eden fakir olmaz, yoksulluk yuzu gormez, hesabı kolay olur.” (Ahmet b. Hanbel, musned 1/447, 198) buyurmuştur.

4- Sıla-ı Rahmi, Yani Akrabaları Ziyareti Kesmemek.

Anne baba, kardeşler ve akrabalarla ilişkilerini kesmemek rızkı bollaştırır. Peygamber Efendimiz:
“Kim rızkının bol, omrunun uzun olmasını arzu ederse, akrabalarına iyi muamelede bulunsun.” buyurmuştur. (Buhari, Edep: 13)

Akrabasına iyilik eden, mukÂfatını bu dunyada gormeye başlar. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:
“Sevabı (karşılığı) en cabuk verilen ibadet sıla-i rahimdir. Hatta aile efradı fasık ve facir olmasına rağmen bazı hanelerin malları artar ve sayıları coğalır. Cunku onlar sıla-i rahim yaparlar.” (BeyhÂkî, HarÂkî, İbn Hibban)

Akrabalık bağını hicbir surette kesmemelidir. Bizimle ilişkisini kesenlere de ziyaret etmeye devam etmek gerekir. Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor ki:
“Yapılan sılaya, aynı ile mukabelede bulunan, sıla-i rahim eden değildir. Fakat sıla yapan o kimsedir ki, akrabalık bağları kesildiği zaman, sıla-i rahimi yerine getirmiştir.” (BuhÂrî, Edeb 78 -15)

Bir adam Peygamberimiz sallallahu aleyhi veselleme gelerek dedi ki:
“Ya Rasûlallah, dedi, benim akrabalarım var, ben onları ziyaret ediyorum; onlar beni ziyaret etmiyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum; onlar bana kotuluk ediyorlar. Ben onlara yumuşak davranıyorum; onlar bana cÂhil (ofkeli, kaba) davranıyorlar”

Allah’ın Rasûlu buyurdu ki:
“Eğer dediğin gibiyse, sen onlara sıcak kul yedirir gibi olursun. Sen boyle devam ettiğin surece Allah, onlara karşı sana yardım eder.” (Muslim, Birr 22)

5- Gunahlardan kacınmak, takva ile amel etmek

Bir ayet-i kerimede şoyle buyrulmuştur:
“…Kim AllÂh’a karşı takv sahibi olursa, Allah ona bir cıkış (kurtuluş) yolu gosterir ve hic beklemediği yerden onu rızıklandırır...” (TalÂk, 2-3)

İnsanlar rızık endişesi ile helal haram ayırt etmeden dunyaya tamah ederler. HÂlbuki haramlar bereketi giderir. Helal ile yetinenlere ise ummadığı rızık kapıları acılır ve bereket verilir.

Ebu Hureyre’ den rivayet edilen bir hadis-i şerife gore Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem buyuruyor ki:
“Allah TeÂlÂ, Âdemoğlunun rızıkları ile vazîfeli olan meleklere şoyle buyurur:

Herhangi bir kulu, butun tasa ve duşuncesini tek bir şeye (yani Rabbine) vermiş bir hÂlde bulursanız, ona goklerin ve yerin rızkını garanti edin! Herhangi bir kulu da adÂletle (istikÂmetten ayrılmayarak) rızık ararken bulursanız, ona iyi davranın ve (yolunu) kolaylaştırın.”

6- Misafir ağırlamak, hayır yapmak.

Şeytan insanı yoksullukla korkutarak hayra harcamasına mani olmak ister. HÂlbuki hayırlı işlere harcamak malı korur ve bereketlendirir.
“De ki, Rabbim kullarından dilediğine bol rızık verir; dilediğinden de kısar. Siz başkalarına yardım icin ne harcarsanız, Allah onun yerine yenisini verir. O rızık verenlerin en hayırlısıdır.” (Sebe’, 39)

Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
“Hayır ve bereket, misÂfir ağırlanan bir eve, bıcağın deve horgucune ulaşmasından daha cabuk gelir.” (İbn-i MÂce, Et'ime, 55)

Bilhassa bayram gunlerini vesile bilerek akrabalarımızı ziyaret edelim, misafir ağırlayalım ki; Rabbimiz bize rahmet nazarıyla baksın ve işlerimizi hakkımızda hayırlı eylesin.
__________________