Bu bolumumuzde Peygamberimiz aleyhisselÂm'ın gunluk hayatında yaptıklarını, okuduğu duaları ve zikirleri oğreneceğiz.
Muslumanın gece-gunduz, evde-işde, yalnızken-toplum icindeyken yaşamının her anında, 7/24 saatinde neler yapması ve nasıl dua etmesi gerektiğini bizlere; kÂinatın seyyidi Hz. Muhammed aleyhisselÂm, Sunneti ile gostermiş ve oğretmiştir.
Biz, nefes alırken attığımız her adımdan sorguya cekileceğimizin şuurunda olarak, gereksiz bir vaktimiz olmadığını, her an Allah'a teslimiyetle mukellef olduğumuzu duşunerek, Peygamberimizin Sunnetine tÂbi olursak; daha onceden duşunmeden, sorgulamadan, onemsemeden, Âdet olarak yaptığımız pek cok davranışlarımız Âdet olmaktan cıkıp ibÂdet haline gelecektir.
Onceki yanlış konuşmalarımız ve yanlış fiillerimiz de, Sunnetin ihyÂsı ile yok olacak, tum bid'atleri hayatımızdan cıkarıp atacağız ve tertemiz bir hayat yaşayacağız.
Unutmayalım ki, hayatımızda yaşatılmayan, uygulanmayan her Sunnetin yerini bir bid'at işgal eder.
Kucuk-buyuk her konuda, Peygamberimizin nasıl davrandığını ve nasıl konuştuğunu araştırmak ve onları uygulamak "Muhammed'in ummetiyim", "Ehli Sunnetim" diyen her muslumanın gorevidir.
Aksi takdirde, Peygamberimizin yaptığını yapmayanlar, başka insanların yaptıklarını yaparlar, dediklerini derler, izlerinden giderler, onların dunya goruşlerini kendilerine model alırlar yani boylece onların sunnetlerini yaşarlar.
Bu durumda da hayatları bid'at, hurafe ve batıllarla dolar, Allah korusun!
Peygamberimiz şoyle buyurmuştur:
"İcinizden kim yaşarsa bir cok ihtilaflar gorecektir. Bu zamanda aman ha Sunnetime ve doğru yola iletilmiş rÂşid halifelerim (hulefÂ-i rÂşidîn)in sunnetine (yoluna) sarılın.
Ona sıkı sıkıya (azı dişlerinizle bir şeyi ısırır gibi) yapışın.
İşlerin sonradan uydurulanlarından sakının!
Zira sonradan uydurulan her şey bid'attir.
Her bid'at de sapıklıktır.
Her sapıklık (sahibi) de cehennemdedir."
(Tirmizî, İlim; Ebû DÂvud, Sunnet)
"SUNNETİ YAŞAYALIM" bolumumuze,
"Sabah ve Akşam Namazlarından Sonra Okunacak Dualar" ile başlıyoruz.
İnşÃ‚allah, bu konuda Rabbim yazana da, okuyana da, yaşayana da muvaffÂkiyetler versin.
Amin.
Sabah ve Akşam Namazlarından Sonra Okunacak Dualar:
Muslim bin Haris et-Temîmî'den rivÂyete gore, Rasûlullah ona fısıldayarak şoyle dedi:
"Akşam namazını bitirdiğin zaman yedi kez:
اللّهُم أجِرْنِى مِن النَّار
"Allah'ım! Beni ateşten koru" diye soyle. Zira sen bunu soyleyip de o gecende olursen, ateşten kurtulmak sana vÂcib olur. Sabah namazını kıldığın zaman yine aynı şeyi soyle. Zira sen o gunduzunde olursen ateşten kurtuluş sana vÂcib olur."
(NesÂî, Ebû DÂvud, İbn-i HibbÂn)
İmanın bir parcası da Allah'ın azabından ve cehennem ateşinden korkmak değil mi? Herkes o ateşten kurtulmak ister.. İşte bir fırsat!
Sabah ve Akşam Namazlarından sonra bu duaya devam edersek inşÃ‚allah ateşten kurtuluş beratını alanlardan oluruz.
Namazlardan sonra okunacak dualar coktur. Fazlasını ezberlemek isteyenler Hadis kitaplarına başvurabilir. Biz burada işin bir ucundan tutuyoruz.
Şimdi de, Sabah Namazından sonra okunacak bir dua daha oğrenelim.
Ummu Seleme annemizden rivÂyete gore; o şoyle demiştir: "Rasûlullah Sabah Namazını kılınca şoyle derdi:
اللّهُم إنِّى أسْألُكَ عِلْمًا نَافِعًا ، وَعمَلاً مُتَقَبَّلاً ، وَرِزْقاً طَيِِّباً
"Ey Allah'ım! Senden faydalı ilim, makbul (kabul olunan) amel ve helÂl rızık isterim."
(İbn MÂce, NesÂî, Musned-i Ahmed, İbn Sunnî

Allah'tan başka ne istenebilir ki? Değil mi? Bizi bize bıraksaydı Allah, dua etmesini de, istemesini de bilmezdik: Yat, kat, guzel kadın, araba, diploma...
Rahmeti sebebiyle Allah, bize; neler istememiz gerektiğini bile oğretiyor. HÂl bunları istemeyip de ateşe yuvarlanırsak; ozrumuz kalır mı!!
Hani masallarda anlatılır ya; bir yerlerden bir dev yada cin gelir ve Âdemoğluna uc dilek dilemesini soyler. Dilekler hep boştur değil mi!
Size oyle bir cin gelmedi mi? Ne fark eder ki; bizim de uc yuzlerce dileklerimiz yok mu? Peşlerinden koştuğumuz...
Cin cıksa karşımıza herhalde o uc yuzlerin icinden hangi ucunu secsem diye sıkıntıya girerdik, değil mi? Dilek ve dualarımız Âhirete yonelik değilse, dunyada kalacaksa; kÂrımız bize ne kazandırır?
Bu, işin hikÂyemsi tasviri.. Ama oyle değil mi? İleriye donuk hedeflerimizi bir kağıda yazalım bakalım; hangilerini Allah istiyor?
Kendimizi yormaya gerek yok. Peygamberimiz bize, Allah'tan ne istememiz gerektiğini bildiriyor: Faydalı ilim, makbul amel, helÂl rızık.
Dikkat ettiniz mi; uc dileğimizden ikisi Âhiret icin biri once dunya sonra Âhirete yonelik. İlim ve sÂlih amel Allah icindir. Rızık (ama helÂlinden). Bu da once dunya sonra yine Âhiret icin.. İşte dunya ve Âhiret dengesi denen şey budur! Allah'tan uc şey istedik; ucu de ahiret icin!
Sozun burasında hemen Kasas: 77 aklımıza geliyor:
"Allah'ın sana verdiği ile Âhiret yurdunu ara, dunyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi sen de ihsan et. Yeryuzunde de fesat isteme. Cunku Allah fesatcıları sevmez." (Kasas: 77)
Ayet cok acık.. Allah'ın verdiği dunyalıklarla ihsan ve infak edeceğiz ve boylece Âhiret yurdunu isteyeceğiz. Dunyanın gecici nimetlerini ahiret icin kalıcı sevaplara cevirmeye calışacağız. Ve bu şekilde hareket ederek, dunyada yaşarken dunyalık nimetlerden yararlanmayı unutmayacağız. Ama helÂlinden kazanıp helÂl ve meşru yerlere harcayacağız.
HelÂl ve harama bakmadan, "ekmeğinin peşinde koşacaksın" diyerek ne tarafa olursa ayırt etmeden suruklenmeyeceğiz.
"Dunyayı da unutmayacaksın", "Sen ekmeğinin peşindesin; boş ver..", "Calışmak da ibÂdettir", "Hep ibÂdet de olmaz" vb sozler şeytandandır!! Bu sozleri bize soyleyen ailemiz bile olsa, yılandan, akrepten kacar gibi bu duşuncelerden kacacağız!
Belki pek cok kimse, bu Hadis'de ki uc şeyden birini istemektedir. Ama belki de istediği tek şey o. Rızık, dunyalık, mal, servet, para, altın, makam, mevki, diploma, unvan, kariyer..
Unutmayalım ki; Hadis'te bu dunyalıkların "helÂl" şekilde istenmesi oğretiliyor. HelÂl olmayan lokma, cehennem ateşinden bir parcadır.
Bu Hadis'imizi inşÃ‚allah her Sabah Namazının ardından okuyalım:
"Allah'ım! Senden faydalı ilim, makbul amel ve helÂl rızık isterim."
__________________