
يا رب لك الحمد كما ينبغى لجلال وجهك ولعظيم سلطانك
“Ya Rab, lekel hamdu kem yenbağî li celÂli vechike
ve li azîmi sultÂnike”
'Ey Rabbim! Senin zÂtının celaline ve senin hÂkimiyetinin azametine layık şekilde sana hamd olsun'
İbn Mace, Beyhakî ve Taberanî’nin Abdullah b. Omer’den yaptıkları rivayette
Hz. Peygamber(a.s.m) şoyle buyurmuştur:
“Allah’ın kullarından bir kul;
- ‘Ya Rabb, lekel hamdu kem yenbeğî li celÂli vechike ve li azîmi sultÂnike’ duasını okudu.
İki melek bunun sevabını yazmakta zorlandılar; nasıl yazacaklarını bilemediler.
Bu sebeple, goğe cıktılar ve dediler ki:
- ‘Ey Rabbimiz! Senin kulun oyle bir şey soyledi ki, onu nasıl yazacağımızı bilemiyoruz’
Allah -Kulunun ne dediğini bildiği halde;
- ‘Kulum ne dedi?’ diye sordu.
Melekler: ‘Ya Rab! O şoyle dedi:
‘Ya Rabb, lekel hamdu kema yenbağî li celÂli vechike ve li azîmi sultÂnike’diyerek cevap verdiler.
Bunun uzerine yuce Allah:
‘Kulum ne soylediyse, siz onu olduğu gibi yazın; zaten kulum sonunda bana gelecek ve ben onun mukÂfatını vereceğim”
(bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 5127)
ve li azîmi sultÂnike”
'Ey Rabbim! Senin zÂtının celaline ve senin hÂkimiyetinin azametine layık şekilde sana hamd olsun'
İbn Mace, Beyhakî ve Taberanî’nin Abdullah b. Omer’den yaptıkları rivayette
Hz. Peygamber(a.s.m) şoyle buyurmuştur:
“Allah’ın kullarından bir kul;
- ‘Ya Rabb, lekel hamdu kem yenbeğî li celÂli vechike ve li azîmi sultÂnike’ duasını okudu.
İki melek bunun sevabını yazmakta zorlandılar; nasıl yazacaklarını bilemediler.
Bu sebeple, goğe cıktılar ve dediler ki:
- ‘Ey Rabbimiz! Senin kulun oyle bir şey soyledi ki, onu nasıl yazacağımızı bilemiyoruz’
Allah -Kulunun ne dediğini bildiği halde;
- ‘Kulum ne dedi?’ diye sordu.
Melekler: ‘Ya Rab! O şoyle dedi:
‘Ya Rabb, lekel hamdu kema yenbağî li celÂli vechike ve li azîmi sultÂnike’diyerek cevap verdiler.
Bunun uzerine yuce Allah:
‘Kulum ne soylediyse, siz onu olduğu gibi yazın; zaten kulum sonunda bana gelecek ve ben onun mukÂfatını vereceğim”
(bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 5127)
__________________