Kur'an-ı Kerim'de İsrailoğulları ile ilgili 41 ayet geciyor. Peki Kur'an Gazze'yi kana bulayan İsrail'den nasıl bahsediyor?

Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi hatırlayın, bana verdiğiniz sozu tutun ki, ben de size verdiğim sozu tutayım ve sadece benden korkun! - Bakara / 40


Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti ve vaktiyle sizi Âlemlere ustun kıldığımı hatırlayın. - Bakara / 47

Hani bir vakitler İsrailoğulları'ndan şoylece mîsak (kesin bir soz) almıştık: Allah'dan başkasına tapmayacaksınız, ana-babaya iyilik, yakınlığı olanlara, oksuzlere, caresizlere de iyilik yapacaksınız, insanlara guzellikle soz soyleyecek, namazı kılacak, zekatı vereceksiniz. Sonra cok azınız mustesna olmak uzere sozunuzden dondunuz, hÂl da donuyorsunuz. - Bakara / 83


İsrailoğullarına sor: Biz onlara ne kadar acık Âyetler vermiştik. Fakat Allah'ın nimetini her kim kendisine geldikten sonra değiştirirse, şuphe yok ki, Allah'ın azabı cok şiddetlidir. - Bakara / 211

Baksana, İsrail oğullarının Musa'dan sonra ileri gelenlerine! Hani onlar, bir peygamberlerine: "Bize bir kumandan gonder de Allah yolunda savaşalım..." dediler. O da: "Size savaş farz kılınırsa, acaba yapmamazlık eder misiniz?" dedi. Onlar: "Bize ne oldu da yurtlarımızdan cıkarıldığımız ve cocuklarımızdan ayrıldığımız halde Allah yolunda savaşmayalım?" dediler. Bunun uzerine savaş kendilerine farz kılınınca da onlardan pek azı haric, yuz cevirdiler. Ama Allah, o zalimleri bilir. - Bakara / 246

Allah onu İsrailoğullarına (şoyle diyecek) bir peygamber olarak gonderir: "Şuphesiz ki ben size Rabbinizden bir Âyet (mucize, belge) getirdim: Size, kuş biciminde camurdan birşey yaparım da icine uflerim, Allah'ın izniyle o, kuş olur; anadan doğma koru ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah'ın izniyle oluleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size haber veririm". - Âl-i İmrÂn / 49

Tevrat indirilmeden once, İsrail (Yakub)in kendisine haram kıldığı dışında, yiyeceklerin hepsi İsrailoğullarına helal idi. De ki: "Eğer doğrulardan iseniz, haydi Tevrat'ı getirip okuyun". - Âl-i İmrÂn / 93

Allah, İsrailoğularından soz almıştı. İclerinden on iki mufettiş gondermiştik... Allah şoyle demişti: " Ben, muhakkak sizinle beraberim. Namazı dosdoğru kıldığınız, zekatı verdiğiniz, peygamberlerime iman ettiğiniz ve onlara yardımda bulunduğunuz, (mallarınızı) Allah yolunda guzelce sarfettiğiniz takdirde, gunahlarınızı mutlaka orter ve sizi altından ırmaklar akan cennetlere korum. Fakat sizden her kim de, bundan sonra kufrederse, dosdoğru yoldan sapmış olur. - MÂide / 12

Bunun icindir ki, İsrÂiloğulları'na: "Kim, bir cana kıymayan veya yeryuzunde bozgunculuk cıkarmayan bir nefsi oldururse, butun insanları oldurmuş gibi olur. Kim de bir nefsin yaşamasına sebep olursa, butun insanları yaşatmış gibi olur" hukmunu yazdık (farz kıldık). Şuphesiz ki onlara peygamberlerimiz acık delillerle geldiler. Yine de bundan sonra onların bircoğu yeryuzunde aşırı gitmektedirler. - MÂide / 32

Andolsun biz, İsrailoğulları'ndan soz aldık ve onlara peygamberler gonderdik. Fakat ne zaman onlara bir peygamber nefislerinin hoşlanmadığı bir şey getirmişse, bunlardan bir kısmını yalanlamışlar, bir kısmını da oldurmuşlerdir. - MÂide / 70

Andolsun, "Allah, Meryem'in oğlu Mesih'tir" diyenler elbette kÂfir olmuşlardır. Oysa Mesih onlara: "Ey İsrailoğulları, hem benim, hem de sizin Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin. Kim Allah'a ortak koşarsa, şuphesiz Allah ona cenneti haram kılmıştır ve onun varacağı yer cehenemdir. Zalimlerin yardımcıları da yoktur" demişti. - MÂide / 72

İsrailoğulları'ndan kufredenler, Davud ve Meryem'in oğlu İsa diliyle lanetlenmişlerdir. Bu, onların isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri yuzundendi. - MÂide / 78

Allah şoyle diyecektir: "Ey Meryemoğlu İsa! Sana ve annene olan nimetimi hatırla! Hani seni Rûhu'l-Kudus (CebrÂil) ile desteklemiştim. Beşikteyken ve kemÂle ermişken insanlarla konuşuyordun. Sana yazıyı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i oğretmiştim. İznimle camurdan kuş şeklinde bir şey yapmış ve ona uflemiştin, o da iznimle kuş olmuştu. Anadan doğma kor olanı ve alaca hastalığına yakalanmış kimseyi iznimle iyileştirmiştin. Oluleri iznimle (hayata) cıkarmıştın. İsrailoğulları'na Âyetlerle geldiğin ve onlardan inkÂr edenlerin: "Bu ancak apacık bir sihirdir" dedikleri zaman seni, onlardan korumuştum. - MÂide / 110


Allah'a karşı ilk gorevim, hak olandan başka bir şey soylemememdir. Gercekten ben size Rabbinizden bir mucize getirdim, artık İsrailoğullarını benimle gonder. - A'raf / 105

Ne zaman ki, azap uzerlerine coktu, dediler ki, "Ey Musa! Bizim icin Rabbine dua et, sana olan ahdi hurmetine eğer bizden bu azabı kaldırır uzaklaştırırsan, yemin olsun ki, sana kesinlikle iman edeceğiz. Ve İsrailoğullarını seninle birlikte gondereceğiz." - A'raf / 134

Ve o hırpalanıp ezilmekte olan kavmi de yeryuzunun, bereketle donattığımız doğusuna ve batısına mirascı yaptık. Ve boylece Rabbinin, İsrailoğullarına olan o guzel vaadi, sabırları yuzunden gercekleşti. Biz de Firavun ile kavminin yapageldikleri sanat eserlerini ve diktikleri binaları yerle bir ettik. - A'raf / 137

Ve İsrailoğullarının denizden gecmelerini sağladık? Derken bir kavme vardılar ki, onlar, kendilerine mahsus bir takım putlara tapıyorlardı. Dediler ki; Ey Musa! Onların tanrıları gibi, sen de bize bir tanrı yap! Musa da onlara dedi ki: Siz gercekten cahillik eden bir kavimsiniz. - A'raf / 138

Ve sonra İsrailoğulları'nı denizden aşırdık. Firavun, duşmanca saldırmak icin derhal adamlarını ve askerlerini arkalarına duşurdu. Ta ki, suda boğulmaya başlayınca "İnandım, gercekten de İsrailoğulları'nın iman ettiğinden başka tanrı yoktur. Ben de ona teslim olanlardanım." dedi. - Yûnus / 90

Gercekten İsrailoğulları'nı cok guzel bir yurda yerleştirdik ve onlara hoş nimetlerden rızıklar verdik. Anlaşmazlığa duşmeleri de kendilerine ilim geldikten sonra oldu. Şuphe yok ki, Rabbin, o anlaşmazlığa duştukleri konularda kıyamet gunu aralarında hukum verecektir. - Yûnus / 93

Musa'ya da kitap verdik ve beni bırakıp başkasını vekil edinmeyiniz diye onu İsrail oğulları icin bir hidayet rehberi kıldık. - İsr / 2

Biz İsrailoğulları'na Tevrat'ta şu hukmu verdik: "Muhakkak siz, yeryuzunde iki defa fesat cıkaracaksınız ve muhakkak buyuk bir yukselişle yukseleceksiniz." - İsr / 4

Andolsun biz Musa'ya apacık dokuz mucize verdik. (Ey Peygamber!) İsrailoğullarına sor, Musa kendilerine geldiğinde Firavun ona: "Ey Musa! Ben senin buyulenmiş olduğunu sanıyorum" demişti. - İsr / 101

Arkasından İsrailoğullarına şoyle dedik: "Firavun"un sizi cıkarmak istediği arazide siz oturun! Sonra ahiret vaadi (kıyamet) geldiği vakit, hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz." - İsr / 104


İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan ve gemide Nuh ile beraber taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrail'in soyundan, hidayete erdirdiğimiz ve sectiğimiz kimselerdir. Kendilerine RahmÂn (olan Allah)ın Âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı. - Meryem / 58

Hemen gidin de Firavun'a deyin ki: "Biz Rabbinin (sana gonderilen) elcileriyiz. Artık İsrailoğulları'nı bizimle gonder, onlara azab etme; biz sana Rabbinden bir mucize ile geldik. Selam doğru yolda gidenleredir." - Taha / 47

İsrail oğullarını bizimle beraber gonder." - Şuara / 17

"O başıma kaktığın nimet de (aslında) İsrail oğullarını kendine kole edinmiş olmandır. "
Ve onlara İsrail oğullarını mirascı yaptık.
İsrailoğulları bilginlerinin onu bilmesi, onlar icin bir Âyet (delil) değil midir? - Şuara / 22, 59, 197


Haberiniz olsun ki bu Kur'Ân, İsrail oğullarına, hakkında ihtilaf edegeldikleri şeylerin pek coğunu anlatmaktadır. - Neml / 76

Andolsun ki biz İsrailoğullarını o aşağılayıcı azabdan kurtardık. - Duhan / 30

De ki: "Ne dersiniz, eğer bu Kur'an Allah tarafından ise ve siz de onu inkÂr etmişseniz, bununla birlikte İsrailoğulları'ndan bir şahit de onun bir benzerini (Tevrat'ta gorup) inanmışken siz hala buyukluk taslarsanız (haksızlık etmiş olmaz mısınız)? Şuphesiz ki, Allah zalim bir topluluğu doğru yola iletmez. - Ahkaf / 10

Meryem oğlu İsa da: "Ey İsrailoğulları! ben size Allah'ın elcisiyim. benden once gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi mujdeleyici olarak (geldim)." demişti. Fakat onlara apacık delillerle gelince "Bu, apacık bir buyudur." dediler. - Saff / 6

Andolsun ki biz, vaktiyle İsrailoğulları'na kitap, hukum ve peygamberlik vermiştik. Onları temiz rızıklarla rızıklandırmıştık. Ve onları Âlemlerden ustun kılmıştık. - Casiye / 16

Harun: "Ey anamın oğlu! Sakalımı ve başımı (sacımı) tutma. Ben senin 'İsrailoğulları arasında ayrılık cıkardın, sozume bakmadın' diyeceğinden korktum." dedi. - Taha / 94


Ey İsrailoğulları! Sizleri duşmanınızdan kurtardık ve Tûr dağının sağ yanında size soz verdik, uzerinize de kudret helvası ve bıldırcın indirdik. - Taha / 80
__________________