Film bahane, reklam şahane!
BUNYAMİN KOSELİ

Sinema salonlarında gosterilen ve sureleri 25-30 dakikayı bulan reklamlar, izleyiciyi canından bezdiriyor. Reklam pastasından daha buyuk pay almaya calışan şirketler, "Ekmek parası be abi." derken, sinemaseverler ise omurlerinden dakikaların calındığına inanıyor. Gosterime girmesini beklediği filmi seyretmek icin son parasıyla bilet alan genc, izleyeceği filmin hayalini kurar. Sinema koltuğuna kurulur, bir yandan patlamış mısırını afiyetle yer, bir yandan da heyecanla filmin başlamasını bekler. Salonda ışıklar soner, makinist motoru calıştırır. Ama o da ne! Filmden once reklamlar girer araya. Olsun, televizyonlardan alışığız neticede, birkac dakika sabredelim... Dakikalar gecer, ama film bir turlu başlamaz. Reklamı, diğer reklamlar takip eder. Seyirci sıkılmaya başlar, sinemadaki insanlardan offf sesleri yukselir; ama bu sesleri yetkililer duymazdan gelir. Başlama saati neredeyse 45 dakika gecmiştir; ama ortada hÂl film yoktur! Şikayetler doruğa cıktığı sırada film başlar ve biter. Seyircilerin cektiği sıkıntı ise yanlarına kÂr kalır. Bu anlattığımız, sinema salonlarının artık tabii hali. Gosterilen reklamların uzunluğu sinemaseverlerden buyuk tepki alıyor. Beyaz perdeye gonul verenler reklam surelerinin denetlenmesini istiyor. Reklam şirketleri ise olaya ‘ne kadar cok reklam seyrettirebilirsem kÂr’ gozuyle bakıyor.


Reklam suresinin saati ve uzunluğu izleyicilere bildirilmeli...

Artistik Hizmetler Reklam Şirketi Genel Muduru Ubeyt Cağatay: Biz sinema sektorune reklam gozuyle bakıyoruz. Sinemalara reklam verenler urunlerini iyi bir şekilde pazarlamış oluyor. Reklam, sinema sektoru icin destek niteliği taşıyor. Biz de şirket olarak reklam surelerine ve iceriğine bazı standartların getirilmesini istiyoruz. Reklam sureleri kısaltılırsa az ve kaliteli reklamlar ortaya cıkar. Boylece izleyiciler de mağdur olmamış olur.

Sinema eleştirmeni Nedim Hazar: Reklam şirketleri sinema sektorunu cok iyi kullanmaya başladı. Bu alanda reklam yayınlamak hem cok kolay hem de cok ucuz. Filmlerden once yayınlanan reklamların suresinin ve iceriğinin belli bir denetimden gecmemesi sinemaseverleri mağdur ediyor. Bir film seyretmeye gidiyorsunuz, fragmanlarla birlikte 30-40 dakika reklam seyretmek zorunda kalıyorsunuz. Cocuklara yonelik filmlere gidiyorsunuz karşınıza ya şiddet ya korku ya da cinsellik iceren reklamlar cıkabiliyor. Bu konudaki denetimsizliğin bir an once giderilmesi gerekiyor.

Sinema eleştirmeni Atilla Dorsay: Sinema filmlerinden once gosterilen reklamlar, izleyicileri sıkacak kadar uzun tutulmamalı. Bu tur reklamlar yurtdışındaki sinema salonlarında da seyrettiriliyor, fakat o sinemalarda izleyici, filmin asıl başlama saatini bilebiliyor. Dilerse sinemanın kafeteryasında oturup, filmin başlama saatinde salona girebiliyor. Bu uygulama, ulkemizde de başarıyla uygulanabilir. İzleyicilere secme hakkı verilmesi gerek. Makul bir uzunlukta tutulmayan reklamlar, izleyicinin filme olan ilgisinin kaybolmasına neden olur. Reklam şirketlerin bu tutumu adeta 'binilen dalın kesilmesi' anlamına gelir.

Yonetmen Sinan Cetin: Reklam izletilme suresi, butun uygar ulkelerde 5 dakikayı gecmiyor. Bu sure bizim ulkemizde cok uzayabiliyor. Filmin başlama saatinin izleyici tarafından bilinmesi cok onemli. Yapılması gereken, reklam surelerinin kısa tutulması ve izleyicilere film oncesi bu surelerin bir şekilde duyurulması gerekiyor.
Yonetmen Mustafa Altıoklar: Beyazperdede gosterilen reklamlara tamamen karşıyım. Para verilerek girilen salonlarda insanların dakikaları calınıyor. Bu reklamların zorunlu olarak seyrettirilmesi cok yanlış bir tutum.

Yonetmen Mesut Ucakan: Sinemada izleyicilerin filme odaklanması her şeyden onemlidir. Reklamlar uzun surer ve bu reklamların iceriği izleyicileri rahatsız ederse butun buyu bozulur. Ozellikle film aralarında gosterilen reklamlar cok sakıncalı. Seyircinin filmden zevk alması icin belirli bir atmosferin oluşması gerekir. Aralarda gosterilen reklamlar bu atmosferin bozulmasına neden olur. Ben bu reklamlara cok karşıyım. Bu reklamların sureleri ve icerikleri tek bir merkezden kontrol edilmelidir.

Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) Başkanı Murat Ozer:Ben bu reklamları cok abartılı buluyorum. Gecmiş yıllarda sinema salonlarında bu kadar uzun reklam gosterilmiyordu. 90 dakikalık bir filme 25-30 dakikalık bir reklam almak cok mantıksız geliyor. Bu konuda yapılması gereken en iyi yontem, sinema salonlarına veya gişelere filmin asıl başlama saatinin yazılması. Boylelikle reklam izlemek isteyenler ya da sadece filmi izlemek isteyenler ayrılmış olur.
Sinema yazarı Fırat Yucel: Bu reklamların sureleri sinemalar arasında değişiyor. Ozellikle film arasında gosterilen reklamlar, izleyicinin dikkatini dağıtıyor. Bu reklamların sureleri ve iceriği hakkında belirli bir standarttan gecirilmeli.

Tuketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Turhan Cakar: Son zamanlarda sinema oncesinde gosterilen reklamların uzunluğundan dolayı derneğimize şikayetler geliyor. Bu durum son derece haksız ve yanlış bir durum. Tuketici sinemaya reklam seyretmek icin gitmiyor, aksine hoş bir vakit gecirmek icin gidiyor.

__________________