Kuranı Kerimden Aşiret İle İlgili Ayetler

De ki: “Eğer babalarınız, cocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kÂr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah’tan, O’nun Resûlu’nden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.
(TEVBE SURESİ / 24)
Ey insanlar, gercekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız icin sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şuphesiz, Allah katında sizin en ustun (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şuphesiz Allah, bilendir, haber alandır.
(HUCURAT SURESİ / 13)
Allah’a ve ahiret gunune iman eden hic bir kavim (topluluk) bulamazsın ki, Allah’a ve elcisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister cocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun. Onlar, oyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda suresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın fırkasıdır. Dikkat edin; şuphesiz Allah’ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gercekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir.
(MUCADELE SURESİ / 22)
Ve onu barındıran aşiretini de;
(MEARIC SURESİ / 13 )

De ki: “Eğer babalarınız, cocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kÂr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah’tan, O’nun Resûlu’nden ve O’nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah’ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.
(TEVBE SURESİ / 24)
Ey insanlar, gercekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız icin sizi halklar ve kabileler (şeklinde) kıldık. Şuphesiz, Allah katında sizin en ustun (kerim) olanınız, (ırk ya da soyca değil) takvaca en ileride olanınızdır. Şuphesiz Allah, bilendir, haber alandır.
(HUCURAT SURESİ / 13)
Allah’a ve ahiret gunune iman eden hic bir kavim (topluluk) bulamazsın ki, Allah’a ve elcisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister cocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun. Onlar, oyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda suresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O’ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah’ın fırkasıdır. Dikkat edin; şuphesiz Allah’ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gercekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir.
(MUCADELE SURESİ / 22)
Ve onu barındıran aşiretini de;
(MEARIC SURESİ / 13 )
__________________