Bakara sûresinin ilk beş Âyeti muminlerin, muteakip iki Âyeti kÂfirlerin, gelecek 8. Âyetten itibaren onuc Âyet ise munafıkların bariz sıfatlarını anlatmaktadır.

Bismillahirrahmanirrahim

8.Oyle insanlar da vardır ki “Allah’a ve Âhiret gunune inandık” derler; Oysa iman etmemişlerdir. [63,1]
9.Akılları sıra Allah’ı ve iman edenleri aldatmayı kurarlar. Kendilerinden başkasını aldatamazlar da farkında değiller. [58,18]
10.Kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalıklarını daha da ilerletti. Bu yalancılıkları, bu samimiyetsizlikleri sebebiyle bunlara gayet acı bir ceza vardır. [9,124-125; 47,17; 47,20]
11.Ne zaman onlara: “Yeryuzune fesat sacmayın!” denilse “Biz sadece barışcıyız, ortalığı duzeltmekten başka işimiz yok!” derler. [8,73; 47,11; 2,205]
12.Gozunuzu acın, bunlar bozguncuların ta kendileridir, lÂkin şuurları yok, farkında değiller.
13.Ne zaman onlara: “Şu guzel insanların iman ettiği gibi siz de iman edin” denilse “Yani o beyinsizlerin inandıkları gibi mi inanalım?” derler. Asıl beyinsizler kendileridir de farkında değiller.
14.Bunlar iman edenlerle karşılaştıkları vakit “Biz de muminiz” derler. Fakat şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında da: “Emin olun biz sizinle beraberiz, biz onlarla alay ediyoruz” derler.

Şeytan: “Azgınlıkta, şer ve kotulukte kendi benzerlerini cok gecmiş kotu, inatcı” anlamında cins ismi olup cinlerden olduğu gibi insanlardan da olabilir. Cin şeytanlarının ataları İblis olup, bazan ozel isim olarak İblîs yerine eş-Şeytan kullanılır.

15.Allah da kendileriyle alay eder ve azgınlıklarında onlara muhlet verir; boylece onlar bir muddet başıboş dolaşırlar.

Allah’ın alay etmesinden maksat, munafıkların alay etmelerinin karşılığını vermesidir. MuşÃ‚kele babından olarak, benzer lafızla, tamamen farklı mÂna kasdetme soz konusudur. Mesela haylazlık ederken sinsice gulen cocuğunu tehdid eden annesi “Sen gul, ben de sana gulerim!” derken, onun gulmesinin tamamen farklı şekilde olması gibi.
Kalbinde iman etmediği halde musluman gorunen kimseye munafık denir. Bunlara İslÂm toplumunda musluman muamelesi yapılır. Boylece:
1. İslÂmın sabır ve musamahası uygulanır.
2. Onların nesillerinden gercek muminlerin yetişmesine imkÂn hazırlanır.

16.İşte onlar hidÂyeti alacaklarına, dalÂlete muşteri oldular. Ama bu, kÂrlı bir ticaret olmadı. Cunku kÂr yolunu tutmadılar.
17.Bunların hali, o kimsenin haline benzer ki aydınlanmak icin bir ateş yakar. Ateş cevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah onların gozlerinin nurunu giderir ve karanlıklar icinde bırakır, onlar da goremez olurlar. [63,3]
18.Sağır, dilsiz ve kordurler onlar. Onun icin hakka donmezler. [22,46]
19.Yahut onların durumu gokten sağnak halinde boşanan ve icinde yoğun karanlıklar, gok gurlemeleri ve şimşekler bulunan yağmura tutulmuş kimselerin durumuna benzer. Yıldırımların verdiği dehşetle, olum korkusundan, parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Fakat Allah kÂfirleri cepecevre kuşatır. [63,4; 9,56-57; 57,13-15]
20.Şimşek nerdeyse gozlerini koreltecek. Onlerini aydınlattı mı ışığında yururler, karanlık cokunce de dikilir kalırlar. Allah dileseydi kulaklarını sağır, gozlerini kor ederdi. Allah gercekten her şeye kadirdir.

alıntı

__________________