DİYARBAKIR KARPUZU
Diyarbakır karpuzu dunyaca unlu ender tarım urunlerimizden birisidir. Dicle nehri kenarında cakıllı,kumlu arazilerde yoreye ozgu yontemlerle yetiştirilen bu karpuz ceşidinin Diyarbakır’ın ekonomik,sosyal ve folklar yaşantısında değerli bir yeri bulunmaktadır.
Diyarbakır karpuzunu meşhur eden en onemli ozellikleri irilik ve lezzet halkı icin onemli bir sosyal ve ekonomik değeri vardır.
DİYARBAKIR KARPUZUNUN YETİŞTİRME TEKNİĞİ
Karpuzlarda irilik vasfı başta ceşit karakteri olmak uzere kısmen de yetiştirme ve bakım şartlarına bağlıdır (Bayraktar,1981). Diyarbakır karpuzunun yetiştirme tekniği alışılagelmiş karpuz yetiştiriciliğinden farklıdır. İri Diyarbakır karpuzları daha once de belirttiğimiz gibi Dicle nehrinin cekilmesinden sonra kalan kumlu – cakıllı nehir yatağında acılan ve adına “kuyu” denilen yerlerde yetiştirilmektedir. Ancak şunu da vurgulamak gerekir ki Diyarbakır’da karpuz ziraatı yalnızca bu şekilde yapılmamaktadır. Diyarbakır’da karpuz ziraatı uc şekilde yapılmaktadır.
1 – Koylerde Pınar Karpuz ve Kavunculuğu: Dere ve pınar sularından faydalanılarak yapılan karpuz ve kavun ziraatıne denir.
2 – Kuru Ziraatte Karpuz ve Kavun Ekimi: Bu tarz ekimle elde edilen karpuz ve kavuna “Beji” denir. Koylulerin sırı kendi ihtiyacları icin ektikleri bu karpuz ve kavunların verimleri ve ekonomik onemi azdır.
3 – Cay Karpuz ve Kavunculuğu: Dicle kenarında yapılan karpuz ve kavun ekimine denir. Diyarbakır’ın unlu iri karpuzları bu yetiştirme şekliyle yetiştirilir (Baysanoğlu.1962).
2. 1 – Kuyuların Hazırlanması:
Kuyuların acılması icin bahar aylarının sonuna kadar Dicle nehrinin cekilmesi beklenir. Nehir yetirince cekildikten sonra genellikle 15 –30 Nisan tarihleri arasında kuyu acmak uzere Dicle kenarına inilir. Gunumuzde birim alandan kazanmak amaclanmış olmalı ki kuyuların boyutları kucultulmuştur. Kuyular,kuyu uzunluğu 150 cm kuyu genişliği ve derinliği 40 cm. olacak şekilde hazırlanmaktadır. İki kuyu arası da 50 cm. iki kuyu sırası arasında ise 2 m. mesafe bırakılmaktadır. Kuyuların derinliği her ne kadar 40 – 60 cm. arasında değişiyorsa da derinlikte amac su seviyesine ulaşmaktır.
2. 2 – Karpuz Fidelerinin Hazırlanması:
Fideler iki şekilde hazırlanmaktadır.
2.2. 1 – Tuplu – Fide Yetiştiriciliği: Tuplere konacak harc milli kum ve elenmiş koyun gubresinden hazırlanmaktadır. 10x13 cm. boyutlarındaki her bir tupe 3 – 4 karpuz tohumu konmaktadır. Karpuz fideleri ikişer yapraklı olunca topraklı olarak kuyular da hazırlanmış olan yerlerine dikilmektedir.
2.2. 2 – Harmanda Fide Yetiştiriciliği: Dicle kenarında suya cok yakın olan milli kumlu bir yerde karpuz fidesi yetiştirmek icin yer hazırlanıyor ki buraya harman deniyor. Burada yetiştirilen fideler uc yapraklı iken buradan alınıyor,kok bolgesindeki milli kum yıkandıktan sonra kuyuda hazırlanmış bulunan yere dikiliyor.
2. 3 – Kuyularda Fide Yatağının Hazırlanması ve Fidelerin Dikimi:
Acılan kuyuların her iki başında fide dikimi icin kucuk yastıklar hazırlanmaktadır. Tuplerden cıkarılan ya da harmandan getirilen fideler bu yastıklara dikilir. Dikim,direk kuma fidelerin kokleri su ile temas edecek şekilde yapılmaktadır. Fideler her bir kuyuda dorder fide bulunacak şekilde kuyuların sağ ve sol başlarına ikişer tane dikilmektedir (Anonim 2,Anonim 4,Anonim 5,).2. 4 – Gubreleme:
2.4. 1 – Gubrenin Hazırlanması: Karpuzlara verilecek koyun gubresi ve guvercin gubresi kum ile karıştırılıp harc haline getirilerek verilmektedir. Yorede genel uygulama olarak bu karışım şoyle hazırlanmaktadır: Kuyu başına; 6 – 8 kg. guvercin gubresi, 20 – 25’şer kg. koyun gubresi ve kum. Yaptığımız inceleme gezilerinde goruştuğumuz tum ureticilerin tecrubelerine gore guvercin gubresi ne kadar cok verilirse karpuzlar o oranda lezzetli olmaktadır. Ancak bu maliyeti artıran en buyuk unsur olduğundan gunumuze ureticiler bu miktarı artıramadıkları gibi bir coğu kuyu başına 6 kg. nın da altında guvercin gubresi vermektedir.
2.4. 2 – Gubrenin Veriliş Şekli: İlk gubreleme fide dikiminden iki gun sonra yapılmaktadır. Bu ilk gubrelemede her bir kuyu başına hazırlanan harctan yaklaşık ikişer kilogram gubre verilmektedir. Gubre su ile kokun temas ettiği bolgeye konuyor. Boylece suda cozunen organik maddeden bitki daha cabuk yararlanmış olmaktadır. Bu ilk verilen gubreye “avuc” adı verilmektedir.
Birinci gubrelemeden 10 gun sonra ikinci gubreleme yapılıyor. Bu 10 gun suresince kuyu icinde bulunup da kok ile temas halinde olan su cekilmiştir. Suya ulaşıncaya kadar tekrar kazım yapılıyor. Ve cıkarılan kumlar bitkinin kok bolgesindeki daha once verilmiş olan gubrenin uzerine konuyor. Bu kazım esnasında suya ulaşmış halde bulunan karpuz kokleri de acığa cıkarılmış oluyor. ikinci verilen gubre bu koklerin uzerine konuyor. Yani kokun surekli olarak su ve gubre ile temas halinde olması sağlanmaktadır. Tabanda bulunan su ne kadar cekilirse kokler de beraberinde o kadar derine inmektedir.
İkinci gubrelemede pratik olarak on altı kilogramlık tenekelerle her bir kuyu başına birer teneke gubre verilmektedir. Bu gubrelemede de daha once hazırlanmış bulunan harc kullanılmaktadır. Bu gubrelemeye “ilk taam” adı verilmektedir.
Ucuncu gubrelemenin zamanı bitkinin gelişimine bakılarak tayin edilmektedir. Eğer bitki cabuk gelişip kendini toparlamışsa ikinci gubrelemede 12 – 15 gun sonra ucuncu gubreleme yapılmaktadır. Eğer bitkilerin gelişimi iyi değilse gelişimlerini tamamlamaları beklenerek ucuncu gubre ikinci gubrelemeden 20 – 25 gun sonra verilmektedir. Yorede ciftciler tarafından bu istenmeyen bir durumdur. Cunku bu şartlarda hasatta da en az bir 10 gunluk gecikme soz konusudur ki bu da ureticinin zararına olmaktadır.
Ucuncu gubrelemede once de ikinci gubreleme de olduğu gibi tekrar taban suyuna ulaşılmaktadır. Ucuncu gubreleme esnasında yalnızca kuyunun ortası boş kalmıştır ve artık kokler karşılıklı olarak burada buluştuklarından gubre ayrı ayrı kuyu başlarına değil kuyunun tam ortasına konmaktadır. Ucuncu gubrelemede onceki teneke hesabıyla bir teneke gubre, kuyunun ortasında su ile koklerin temas ettiği yere konmaktadır. Bu gubrelemeye “son tacim” adı verilmektedir. Boylece gubreleme işlemi tamamlanmış olmaktadır. Ucuncu gubrelemeden 2 – 3 gun sonra ilk kuyu kazımında cıkarılan kum ile kuyuların uzeri kapatılmaktadır. (Anonim 3 Anonim 4 Anonim 5).
3 – Bakım İşleri:
Gubreleme işi tamamlandıktan sonra gonumuzde onemli bir bakım işlemi uygulanmaktadır. Bir bitkiden cok sayıda meyve almak birim alandan elde edilen urun miktarını artıracağı duşunulerek eskiden uygulanan seyretme işlemi bu gun uygulanmıyor. Ceşittin eski iriliğini kaybetmesinde bunun olumsuz etkisi olmuştur. Gubrelemeden sonra uygulanan en onemli bakım hastalık ve zararlılarla mucadele olmaktadır. Yorede ureticiyi en cok uzen hastalık etmenleri fusarim, mycoplazma; zararlılar ise aphid (yorede “gezo” adı ile bilinmektedir, ve kırmızı orumcektir,hastalık etmenlerine karşı onlem amacıyla tohum ilaclaması yapılmamaktadır. Oysa ekimden once tohumlar 50 – 55 cº’ lik suda birkac dakika bekletilseler uzerlerindeki zararlı organizmalar etkisiz hale getirilebilir (Bayraktar,1981).
4 – Hasat İşlemi:
Diyarbakır karpuzu eylul ayının ilk haftasından sonra hasat edilerek satışa cıkarılmaktadır.
5 – Yetiştirilen Karpuz ceşitleri ve Ozellikleri:
İrilikleri itibariyle dunyaca meşhur olan Diyarbakır karpuzları yuvarlak – beyzi alacalı karpuzlar sınıfına girmektedir. Bunlar arasında ozellikle surme,pembe ve ferik adları ile tanınan ceşitler yaygın olarak yetiştirilmektedir. (Bayraktar1981).
1 – Surme Ceşidi:
Diyarbakır karpuzları arasında en iri olan ceşittir. Kabuk renkleri,koyu yeşil uzerinde uzunlamasına geniş dilimler halinde cizgilidir. Kırmızı renkte olan eti oldukca tatlıdır. Fakat bilhassa biraz fazla olgunluk halinde tamamen lifli bir hal almaktadır. Kabuğu kalın ve dayanıklı olduğundan hem nakliyat hem de uzun sureli muhafazaya oldukca elverişlidir. Tipik yetiştirme usulu ile yetiştirildiğinde 50 – 60 kilo hatta 75 kilo kadar iri meyveler elde edilebilmektedir. Butun meyve olarak yenmesi hemen hemen imkansız olduğundan coğunlukla dilimler halinde satılmaktadır. Cekirdekleri yorede yetiştirilen diğer yerli ceşitlere nazaran iri ve siyahtır. Surme ceşidi “Surme hırsızı” adıyla da anılmaktadır.
2 – Pembe Ceşidi: Kabuğu parlak yeşil uzerine koyu yeşil renkli cizgilerle uzunlamasına cizgilidir. Kabuğu 1.5 cm. kadar kalındır. Eti pembeye yakın acık kırmızı renktedir. Bundan dolayı pembe karpuz adını almıştır. Eti hafifce lifli olmasına rağmen oldukca tatlıdır. Cekirdekleri kucuk ve siyah renktedir. Meyvelerde ortalama ağırlık 23 – 30 kilo arasındadır.
3 – Ferik Ceşidi: Şekil ve kabuk ozellikleri itibari ile surme ceşidine benzer. Fakat meyveleri daha kucuktur. Ortalama meyve iriliği 8 – 15 kg arasındadır. Eti daha kırmızı renklidir. Cekirdekleri siyah bazen de sarı olabilir.
4 – Siyah (Kara Kış) Karpuz: Ağırlığı 5 – 20 kg arasındadır. Cekirdeği siyahtır. Yorede “siyah kışlık karpuz” adıyla anılmaktadır. Hasattan sonra kış aylarında bahara kadar adi depo şartlarında muhafaza edilmektedir. İnceleme gezime esnasında ciftcilerden tohumunu istediğimizde bu ceşidin artık yetiştirilmediğinden dolayı tohumunu bulamayacağımızı oğrendik. Bu durum beyaz kabuklu kışlık karpuz icin de gecerlidir. Bu sonuc da gosteriyor ki korunmaya alınmadığında ıslah materyali olabilecek bir cok ceşidimiz kaybolmaya mahkumdur.Kaynak
__________________
Diyarbakır Karpuzu Nasıl Yetiştirilir ?
Tarım ve Hayvancılık0 Mesaj
●43 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Hayvanlar Alemi
- Tarım ve Hayvancılık
- Diyarbakır Karpuzu Nasıl Yetiştirilir ?