Haşir meydanındaki insanlar, ebed ulkesine ucmak icin sabırsızlanıyordu. Peygamberler, şehitler ve buyuk veliler icin herhangi bir problem yoktu. Ancak diğerleri, "Elli bin sene surer" denilen bu yolu, dunyadaki hayatlarının karşılığı olan bir vasıta ile aşmak durumundaydı. Her insan, sevap ve gunahlarını ortaya dokup ince hesaplar yaparken, sermayeleri yetmeyen bazı gencler bir araya geldi ve kendilerine gozculuk eden meleğe başvurarak:
Bizler, dunyada iken meşhur bir yarışmaya katılmış ve ellerimizi gunler boyu suren bir sabırla luks arabaların uzerinden cekmeyerek onları kazanmıştık, dedi. Bu gayretimize karşılık o arabaların verilmesini istiyor ve bu zorlu yolu onlarla aşmayı planlıyoruz.
Melek, yarışmanın detayını oğrendikten sonra:
Yanlış şeye dokunmuşsunuz, dedi. Sizin arabanız, o yolda gitmez.
Gencler, biraz ilerideki insanları gostererek:
Şuradaki insanların da bir şeylere dokunduğu soyleniyor, diye itiraz etti. Ama şimdi Cennet?e ucuyorlar.
Evet!.. dedi, melek. Onlar da dokundular. Hem de gunde sadece bir saatcik.
Bir saat mi?..diye atıldı gencler. Oysa bizler gunler boyu cekmedik elimizi. Uyumadık, ac kaldık, nerdeyse oluyorduk. Peki onlar nelere dokundular?
Seccadeye, dedi melek. Kucuk bir seccadeye. Şimdi ise onlarla ucuyorlar.
SEN MECNUN OLMADIKCA LEYLAYI GOREMEZSİN!!!
Cuneyd Suavi
__________________
dokunuş
Dini Bilgiler0 Mesaj
●27 Görüntüleme
-
13-09-2019, 04:25:13