Tabutumdan Tuğlayi cikarin!!!

ŞÃ‚h-ı A'l Şeyh AbdusselÂm'ın vefÂtından, iki seneden fazlaca bir zaman gecmişti ki, talebelerinden ve aynı zamanda sultÂnın yakın adamlarından olan MesmÂt RevşenÂhî ismindeki bir zÂt, mubÂrek hocasının kabrini tÂmir etmek, kabrin uzerine guzel bir turbe yapmak istedi. Fetihpûr şehrinden kırmızı taş getirtti. İnşÃ‚ata başlandı.


İşin başında bulunan muhendis gece ruyÂsında, Şeyh'in, kabrinin ustunde ayakta durduğunu ve;
-Siz benim kabrimi kazarken, tabutumun tahtasına bir tuğla parcası duştu. Tahtayı kırdı ve sol dizimin uzerine geldi. Hemen o tuğla parcasını tabutumdan cıkarın, alın. Tahtayı duzeltin ve sonra inşÃ‚ata devÂm edin" buyurduğunu gordu.


Sabah olunca o muhendis, MesmÂt'ın yanına geldi ve ruyÂsını anlattı. MesmÂt;
-Hazret-i Şeyh'in buyurduğunu yapın, dedi. Oyle yaptılar. İleri gelenler, şehrin buyukleri, o zÂtın talebeleri ve o zÂtın buyukluğune inananların huzûrunda kabri actılar. Gercekten tabutun tahtasının sol taraftan kırılmış olduğunu ve bir tuğla parcasının icine duştuğunu gorduler. Duşen tuğla parcasını almak icin tabutu actılar. Bir de ne gorsunler. Butun bedeni sağlam ve nûrlu, sîmÂsı ise hayattaki kadar canlı ve tÂze olarak duruyor. Hayretler icinde kaldılar. RuyÂda olduklarını sandılar. MesmÂt, hocasının mubÂrek bedenine gulsuyu ve anber surdu. Hazır olanlar FÂtiha okudular. Sonra kırılmış tabutu tÂmir ettiler ve turbenin yapımına başladılar. Guzel bir turbe yapıldı. İnsanlar ziyÂret edip rûhÂniyetinden istifÂde ederlerdi .

__________________