Guzel Amel;
İbrahim Ethem bir gun hamama girmek ister, Hamamcı;
- Ey derviş, dedi. Hamama girmek icin para lazım, bedava olmaz, paran varmı?
İbrahim Ethem;
- Param yok, dedi. Boynunu buktu hamamcı sert davrandı ve;
- Parası olmayan hamama giremez, diye kestirip attı. İbrahim bunu duydu, Oyle bir cağırış cağırdıki yer gok cınladı. Herkes başına toplandı .Teselli etmeye calışarak:
- Ey derviş hamama koymadılar diye nara atmak doğrumu? Kalk ağlama, biz senin hamam paranı veririz dediler.
İbrahim Ethem, etrafında hayretle kendisine bakan cehrelere:
- Ben hamama giremediğim icin ağlamıyorum. Hamamcının beni hamama koymayışı başka bir şey hatırlattı. Dunyada ucretsiz hamama bile koymuyorlar. Yarın ahirette guzel amelini getirde seni oyle cennete koyalım deyince ben ne cevap verecem? Guzel amelim olarak ne gostereceğim? Onu hatırladım da oyle ağladım. Dunyada parası olmayanı hamama koymadıkları gibi ahirette de guzel ameli olmayanaı cennete bırakmayacaklardır…


Hz. Omeri ağlatan cocuk;
Hz. Omer(r.a)’in mubarek adetlerindendi ki, her zaman camiye erken giderlerdi. Bir gun bir cocuğun erkenden koşarak , acele acele camiye gittiğini gordu. Hz. Omer(r.a) cocuğa;
- Yavrum ne oldu boyle acele camiye koşuyorsun? Dedi
cocuk;
- Namaza gidiyorum efendim, namaz vakti yaklaştı abdestim yok, ezan okunmadan abdest alacağım dedi.
Hz. Omer(r.a):
- Yavrum sen daha kucuksun, sana namaz farz olmamıştır, buyurdu
Cocuk;
- Efendim bu işin buyuğu kucuğu olurmu? Dun benden kucuk bir cocuk vefat etmişti de mezarlığa goturuyorlardı.
Hz. Omer(r.a), cocuğun bu cevabından oyle duygulandı ki , goz yaşlarını tutamadı ve ‘’ya rabbi bu cocuk ne iyi ne akıllı cocuk’’ demekten kendini alamadı.

Gercek kir;
Bir gun Beyazid-i Bestami Hazretleri bir yerden gecerken onlerine ıslak bir kopek cıktı ve silkelendi. Sıcrayan sulardan elbisesine bir şey değmemesi icin beyazid hazretleri eteklerini topladılar ve geriye cekildiler. Kopek dile gelip dedi ki; Eteğine benden bir damla su değse idi, onu bir miktar su ile yıkar ve pak hale getirebilirdin! Fakat, eteklerini devşirip kendini benden pak ve ustun gormekle icine duştuğun kiri hangi sularla temizletebilirsin.

Hz. Fatıma’nın bereketli parası;
Bir gun hz. Ali (r.a) nin kapısında bir dilenci durdu. Hz. Ali oğlu hasan veya huseyine :
- Annene git, kendisine verdiğim altı dirhem paranın birini sana versinde, şu fakire verelim dedi. Cocuk gidip dondukten sonra
- Annem o 6 dirhemi un almak icin saklıyor dedi.
Bunun uzerine Hz. Ali bir insan kendinde olandan cok Allahta olana guvenmese gercek iman sahibi sayılmaz. Git annene soyle 6 dirhemin hepsini gondersin dedi
Hz. Fatıma (r.a) paranın hepsini gonderdi,Hz. Ali’de onu fakire verdi. Tam o sırada adamın biri satılık bir deve ile oraya uğradı. Hz Ali(r.a) sordu;
- Deveyi kaca satıyorsun
- yuzkırk dirheme
- parasını sonra almak uzere deveyi kapıma bağla.
Adam deveyi bağlayıp gittikten sonra bir başkası geldi.Hz. Ali’den devenin satılık olduğunu oğrendi. Ona sordu
- Kaca satıyorsun
- iki yuz dirheme
satışta anlaştılar. Adam deveyi alıp parasını teslim etti. Hz. Ali’de alacaklısını bulup yuzkırk dirhemini teslim etti, sonra atmış dirhemi getirip hanımı Hz. Fatıma’ya uzattı, o da hz. Ali’ye sordu
- Bu nedir?
Hz. Ali dediki
- Allahın bize Kur’an’da vaat ettiği karşılıktır bu:’’ kim bir iyilikle gelirse , ona iyiliğinin on katı vardır’’ (Enam/160)
__________________