alintidir

Mus'ab Bin Umeyr... (r.a.)

Her delikanlının ruh hayatında bir cizgi bırakacak Mus'ab Bin Umeyr... (ra)

Daha işin başında Mus'ab Bin Umeyr...

Medine-i Munevverede Resul-i Ekrem'in SAV atmosferiyle daha cok genc yaşta tanışmıştı...

Resul-i Ekrem SAV O'na buhulu gozlerle bakıyordu... Ağlamaklıydı...

İnandığı dava uğruna herşeyi feda etmiş, cevresindeki butun guzellikleri, sahte guzellikleri tepmiş...

Yumuşak aile hayatını, guzel sozleri, annenin onu okşamasını feda etmiş...

Belki gunlerdir ağzına tek lokma koymamış...

Mekke sokaklarında en iyi, en guzel kıyafetlerle gezen, muhteşem yakışıklı Mus'ab Bin Umeyr, uzerinde bir deriden yapılmış cul ile yerde ama dimdik ayakta oturuyordu...

Resul-i Zilşan SAV ağlamaklı gosteriyordu O'nu...

"ŞUNU GORUYORSUNUZ DEĞİL Mİ" !!!!!!? (ALLAH-U EKBERRRRRRRR BAĞIRIN ALLAH'IN KULLARI AMA GONULDEN HAYKIRIN)

"GORUYORUZ YA RASULALLAH" (DOLU DOLU GOZLERLE ASHAB HAYKIRDI)

Resul-i ZilşÃ‚n SAV Efendimiz dedi ki; "MEKKE'DE BEN BUNDAN DAHA AZİZ BİR DELİKANLI BİLMİYORDUM, HERKES BUNA BAKARDI, SOZUYLE, GOZUYLE HERKESİN DİKKATİNİ CEKEBİLECEK MAHİYETTEYDİ, ALLAH VE RESULU İCİN HERŞEYİNİ HERŞEYİNİ FEDA ETTİ"

Oyle bir fedakarlık soz konusuydu ki Uhud'dayken Mus'Âb, Resul-i ZilşÃ‚n'a ait bir kıyafeti giymişti sırtına... İbni Kamie Resullah'ı yaraladıktan sonra Mus'Âb'ı gormuştu... O'nu Resullah sanmış, karşısına dikilmişti... O'nun (r.a) başına, koluna, kanadına indireceği kılıcları Resul-i EKREM SAV'e indireceğini sanıyordu...

Mus'ab daha 30'na gelmemişti, henuz delikanlılık cağında sayılırdı... Resul-i ZilşÃ‚n SAV'in libasını Mus'Âb giyince, elleri kırılasıca ibni kamie Mus'Âb'ın başına dikilmiş, O'nu RESULALLAH SAV sanmıştı... Mus'Âb, sozuyle, sesiyle, goruntusuyle RESULALLAH SAV Efendimiz'e cok benziyordu...

Elleri kırılasıca Kamie kaldırdığı kılıcını bayrak tutan Mus'Âb'ın sağ eline vurunca, Mus'Âb "Ve ma muhammedun illa rasul kad halet min kablihir rusul" diyordu... Bu soz bir ayettir ancak Mus'Âb'ın bunu soyledi esnalarda bu ayet daha nazil olmamıştı... Bu ayet Mus'Âb'ın ağzından nazil oldu... Kıyamete kadar da Mus'Âb'ın sağ kolu kesilirken soylenen bu soz Kur'Ân'da ayet olarak okunacaktır. (Ali imran 144)

Bayrak yere duşmesin diye sol koluna bağrına basıyordu onu ve bir kılıc sol koluna da inince yine "Ve ma muhammedun illa rasul kad halet min kablihir rusul" (muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan once de peygamberler gelip gecmiştir)" diyordu...

Kolu da kesilince duşmesin bayrak yere diye bağrıyla tutmaya calışıyordu fakat bir kılıc darbesi daha boynuna inince bayrağın uzerine yıkılıyordu Mus'ab...

Manzara hissin otesindedir......

Resul-u Ekrem SAV şuheda arasında aradı Mus'Âb'ı buldu... Gozlerinde yaş hıckıra hıckıra şu ayeti soyluyordu...

"ALLAH kullarından oyle kimseler vardır ki, ALLAH'a verdikleri sozu erkekce yerine getirirler"

Bu ayet sanki Mus'Âb'ı anlatıyordu...

Mus'Âb yuzunu saklamıştı, Mus'Âb yuzunu kumun altına sokmuştu...

Değerlendirici şoyle değerlendiriyor...

"Beni Resul-i Ekrem SAV zannederek şehit ettiler, şayet yuzumu gorurlerse O olmadığımı anlarlar ve bu savaş meydanında Resul-i Ekrem'i ararlar. Beni Resulallah sansınlar diye yuzumu sakladım, yuzumu gormesinler diye sakladım"

Yuzunu saklamıştı Mus'Âb...

Hayatının bir gayesi vardı, O'nun gayesi, o gayeyi ona veren Resul-i Ekrem uğrunda kendisini feda etmekti...

Feda edip, aziz olarak, aziz bir şehid olarak aşkla meşk olmaktı...

Neydi acaba onda bu duyguyu meydana getiren husus?

ALLAH'a inanması, ALLAH'a imanın neşvesi icinde ahiret meselesidir...

Ebedi hayattır...

Ebedi hayat meselesi olmasa, bir insanın olmesinin manası olmayacaktır...

Kolunu vermenin bir manası olmayacaktır...

Boynunu vermesinin bir manası olmayacaktır...

Boşu boşuna bir kahramanlık olacaktır şehid olmak...

Ama O'nun ulvi bir davada kolunu vermesi...

Ulvi bir davada boynunu vermesi...

Oyle bir fedakarlık ve oyle bir inanmışlıktır ki...

Bunun sevabını tartacak mizan veya terazi bilmiyoruz...

Onu ahirette ALLAH C.C. tartacak...

Ve ALLAH mukafahat ihsan edecektir...

"Ya siz ALLAH'a donmeyeceğinizi mi zannediyorsunuz? Hepiniz doneceksiniz"

Belki icimizden birileri boynunda prangalarla donecek...

Belki icimizden birileri buraklar uzerinde ucarak, şerefle donecekler...

Yuzunu niye sakladın MUSAB?

ALLAH RASULUNE ZEVAL GELMESİN DİYE.....

İşte Musab gibi insan otesi insanlar da ALLAH'a donecek....

Butun beşer saf saf donecek...
__________________