PEYGAMBER'E SAYGI
Hz. Omer Efendimiz, bir gun Cuma namazına giderken yanından gectiği bir evin damından uzerine kan damlar. O da uzerine kan damlayan oluğu soker, atar. Evine gider. Elbisesini değiştirip, tekrar yetişir. Namaz kıldırıp, hutbesini irad ettikten sonra, "Cemaat, mu'minlere eziyet ediyorsunuz!" diyerek hadiseyi anlatır ve "Ben de o oluğu sokup attım!" der. O, sozunu bitirir bitirmez, caminin icerisinde, "Ya Omer, sen ne yaptın?" diye feryat eden bir ses duyulur. Bu sozu soyleyen, Hz. Omer'in cok sevdiği arkadaşı, "Allah'ım! Bu peygamberin amcasının elidir, o el hurmetine bize yağmur ver!" dediği Hz. Abbas'tır. Ayağa kalkmıştır. "Ya Omer! O dam benim damımdı. O oluğu da oraya Hz. Muhammed (s.a.v.) kendi elleri ile yerleştirmişti. Sen ne yaptın?" demektedir. Omer Efendimiz'in de, "O koymuştu." sozunu duyduğu anda, dizlerinin bağı cozulur ve adeta yıkılır. Der ki: "Ya Abbas, ben gidip o damın dibinde başımı yere koyacağım ve sen de benim başıma basarak o oluğu tekrar yerine koyacaksın. Sen o oluğu yerine koymadan ben bu başımı yerden kaldıramam." Ve paslı oluk yerine konur.

* * *

Hz. Muhammed (sav.) ashabı icerisinde bu denli seviliyor, geride bıraktığı asarına karşı bu denli saygı duyuluyordu. Onlar bize boyle bir sevgiyi ders verirken, Onun eliyle yerleştirdiği paslı oluğun yerinden kaldırılması gibi bir meselede bile, İran'lıyı ve Bizanslıyı dize getiren Hz. Omer yerlere yıkılırken, bizler Efendimiz'in sinelerden sokulmesi, ahlakının unutturulması karşısında aynı hassasiyetin yuzde birini gosterememekteyiz. O ufku yakaladığımız gun, dunyada da ukbada da aynı izzete ereceğiz demektir.


KAYNAK: AKAR, Mehmet; Mesel Denizi, Nil Yayınları, İstanbul 2001, s. 28-29
__________________