Bir gun iki kişi, RÂbia-tul Adeviyye'yi ziyÂrete geldiler. İkisi de actı. "Yemeği helÂldir" diye iclerinden yemek yemek gecti. O anda kapıya biri gelerek, Allah rızÂsı icin bir şeyler istedi. RÂbia hazretleri evdeki iki ekmeğini buna verdi. Gelen sevinerek gitti. Bir saat kadar sonra bir kişi kucağında bir yığın ekmekle geldi. RÂbia hazretleri ekmekleri saydı. On sekiz ekmek vardı. Dedi ki:
-Ekmekler yirmi olsa gerektir.

Ekmeği getiren, ikisini saklamıştı. Cıkarıp iki ekmeği de verdi. Oradakiler hayretle sordular.
-Bu ne sırdır? Biz senin ekmeğini yemeye gelmiştik. Onumuze koyacağın ekmekleri kapıya gelene verdin. Ardından ekmek geldi. Eksik olduğunu soyledin.

CevÂbında şoyle buyurdu:
-Siz ikiniz gelince karnınızın ac olduğunu anladım. Onunuze koyacağım o iki ekmeği kapıya gelene verdim. Allahu teÂlÂdan bu ekmeklerin misÂfirlerin karnını doyuramayacağını, bunun icin bir yerine on vermesini istedim. Cunku Allahu teÂl Kur'Ân-ı kerîmde (En'Âm sûresi 160. ayet-i kerîmesinde) bire on vereceğini bildiriyor. Ben O'nun bu vÂdine guvendim. İki ekmek yerine yirmi ekmek geleceğini bildiğim icin de ekmeklerin noksan olduğunu soyledim.

Kaynak: Biriz.biz

__________________