Gorgu kuralları hakkında skecler

OYUNCULAR: FEHİMAN, GUZİN, FİKRET, VİLDAN, İLKNUR, ONUR, GULER, HEMŞİRE, KOMŞU.

(MERDİVENDEN HIZLA CIKAN AYAK SESLERİ)

Guzin:Fikret lutfen yavaş ol.

Fikret:Ne olmuş abla? Hızlı mı cıkıyorum?

Guzin:Tabi ki hızlı cıkıyorsun. Ayy yavaş dedim.

Fikret:Abla ya her şeye karışıyorsun. Hızlı cıksam ne olur?

(AYAK SESLERİ DEVAM EDER. BİRAZ YAVAŞLAMIŞTIR.)

Guzin: Burası hastane Fikret. Her ziyaretci merdivenleri senin gibi cıkarsa,hastalara bu gurultu bile yeter.

Fikret:Bu hastalar da cok nazlı. (AYAK SESLERİ HAFİFLER)

Guzin:Hem bu gurultuden rahatsız olmak icin hasta olmaya gerek yok. Sen eve girer cıkarken de dikkat etmiyorsun. Apartmanda kac aile oturuyor.

Fikret:Ooo saysan kucuk bir koy olur.

Guzinuşun artık,gunde kac kez boyle inip cıkıp koy halkını rahatsız etmek yakışık alır mı? (AYAK SESLERİ KESİLİR) Geldik. Dur sessizce girelim.

(KAPI TIKIRTISI) (KAPI SESİ)

FikretHafif sesle)Ablacığım Selamun aleykum.

Fehiman:Aleykum Selam. Hoş geldiniz.

Guzin:Annemin durumunda bir değişiklik yok mu?

Fehimanek yok. Doktor iyileşmesinin biraz uzun surebileceğini soyledi.

Fikret:Ablacığım rengi biraz duzelmiş. Daha ne kadar serum alacak?

Fehiman:İyileşmesine bağlı. Fikret kapıdaki gorevliler sana mudahale etmedi mi? Nasıl izin verdiler girmene?

Fikret:Tanıyorlar artık. Hem onlar da farkında benim cocuk olmadığımın. (Kasılır) Bugune bugun delikanlı bir kardeşiniz var.

Guzin:Bu işte bir iş var. Aklın beş yaşı ya gosteriyor ya gostermiyor.

(DIŞARIDAN GURULTULER GELİR) (KAPI SESİ)

(YUKSEK SESLE KONUŞURLAR)

İlknur:Anneciğim,bir dahaki sefere senin kucağına oturup, ayağımı dimdik uzatırım.

Vildan:Evet, ayağını kırık sanıp kapıdan gecmene kolayca izin verirler. Merhaba cocuklar,ay kapıdan gecesiye mahvolduk. Hadi Onur,Fikret abin de buradaymış şansından.

Fehiman: (Sesi kısık) Hoş geldin Vildan Abla.

Vildan:Hoş bulduk Fehiman. Nasıl oldu Zişan Abla? Vallahi bir doktora gitsem bana da kac tane ameliyat yaparlar ama gitmiyorum. Ben her şeye dayanmaya calışırım. Onur,benim yanımda sıkışma oğlum,git Fikret abine...

Fehiman:Neyin var ki Vildan Abla?

Guzin:Maşallah kanlı canlı gorunuyorsun.

Vildan:Sen oyle gorunduğume bakma,sesim cıkmıyor. Dedim ya,bir doktora gitsem kırk tane dert cıkacak.

İlknur:Aaa Guzin Abla,bu ne?

Guzin:Bilmem,herhalde sus eşyası.

İlknur:Aaa şu altını acalım. Merak ediyorum.

Vildan:Getir getir,acayım.

İlknurur, ben bilirim.

Onur:Abla bana ver,ver,ver...

Guzin: (Kısık sesle) Cocuklar sessiz olun. Hem onu bırakın, zarar gelmesin.

İlknur:Onur dur ya ben acacağım.

Fehiman:İlknur gurultu yapıyorsun. Bak annem rahatsız oluyor. Onu bırakın elinizden.

Onur:Al istemiyorum... Aaa Guzin Abla bu hortumu niye taktınız Zişan Teyzeye?

İlknur: (Kıkırdar) Yıkamak icin,ici cok kirlenmiş.

Vildan:İlknur senden de laf cıkıyor. Oğlum oradan hastaya ilac gidiyor.

Onur: Ne ilacı ya,bak su akıyor İlknur.

Vildan:Abla de oğlum. İlknur denmez İlknur Abla. O hortumun icinden akan da ilaclı su.

Onur:Aaa aa bak bu aşağıda da hortum var.

Guzin: (Kısık sesle)Gel bu tarafa Onur,elleme.

Onur:Ya dur bakacam dur....

Fehimanur dur cekme Onur,gel bakayım bu tarafa.

Vildan:Fikret hadi Onurla koridora cıkıp oynayın.

Fikret:Gorevliler kızıyor Vildan Abla.

Onur:Acıktım anne...Ben cıkmam dışarı,acıktım...

Vildan:Fehiman bir şey yok mu şu cocuğa?

İlknur:Ayy ben daha cok acıktım.

Guzin:Cocuklar sessiz olun,bakın annem rahatsız oluyor.

Fehiman:Evet cocuklar,doktor dedi ki; “Hastanın başında kalabalık,ses olmasın.

Vildan:Gideriz zaten birazdan Fehiman. Cocuklar bir şeyler yesin de...

(CEKMECEYİ ACAR)

Fehiman:Bir şey de kalmamış. Poğaca vardı bitmiş.

Vildan:Bak bak oradaki krakeri ver,onu sever Onur.

Fehiman:Kraker dokulur Vildan Abla,oda şimdi temizlendi.

Vildan:Bir şey olmaz,bir şey olmaz.

(KAPI SESİ)

Hemşire: Bayanlar burayı kreş mi sandınız? Ne işi var cocukların burada?

Fehiman:Şeyy şeyy şimdi....

Hemşire: (Oykunur) Şeyy şeyy...Ne bicim insanlarsınız siz? Doktor,hastanın başı sakin olmalı,demedi mi? Dışarı dışarı...

Vildan:Cıkalım. Gecmiş olsun Fehiman. Cok uzulduk vallahi. İnşallah bir daha gormezsiniz.

Hemşire:Yeter,dışarı...Başka cocuğun yok muydu? Onu da getirseydin. Siz de siz de,durmayın orada. Cıkın bakayım.

Guzin: (Kısık sesle)Abla annemin camaşırlarını alamadım.

Hemşire:Hastanın nabzı iyi değil,doktoru cağırın. Ne demeye başına biriktiniz? Hala burada mısınız?

FehimanKısık sesle) Ben aşağıya indiririm,dışarıda bekleyin Guzin.

(FON)

Guzinoktor babama cok kızmış Fikret. “Biz bu ameliyatta cok yorulduk. Duşmanı mısınız siz bu hastanın?demiş.

Fikret:Babam cok uzgun abla.

Guzin:Keşke annemin başından hic ayrılmasaydı.

Fikret:Mecbur kalıyor,bir suru tahliller var.

Guzin:Evet onların sonuclarını almak icin oradan oraya koşturuyor. Coğu zaman doktorları bulamıyor yerinde.

Fikret:Hep Vildan Teyzenin yuzunden...

Guzin:Sade o mu Fikret? Ayşe Teyze her oradan gecişte uğruyor.

Fikret:Cok komik abla; “Yol ustu,bir nefesleneyim dedim.diye giriyor.

Guzin:Gorevliler de herhalde yaşlı diye goz yumuyorlar.

Fikret:Gecenlerde yine gelmişti,ablama diyordu ki“Kızım icecek bir şeyler yok mu? Tam o sırada hemşire iceri girmez mi....

Guzin:Eyvah eyvah...

Fikret: (Taklit Eder) Ooo hanım teyze hoş geldiniz. Nasılsınız?... Size bir kahve getireyim hemen...

Guzin:Ayşe Teyzeyi de kovalamış.

Fikret:Abla ya ne bu başımıza gelen? Kovan kovana... Bizi de apartmandan kovacaklar neredeyse.

Guzin:Evet ama cok ses oluyor.

Fikret:Gecen gece Nihat Amca alt kata inmiş bağırıyor; “Fikreeet,Onur seni cağırdı. Yarın gel de mac yapın.

Guzin: Sen ne dedin?

Fikret:Benim cevap vermeme gerek kalmadı,alt komşunun kapısı acıldı, “Yarını niye bekliyorsunuz? Onur şimdi buraya gelsin. Şuracıkta,merdivende oynardınız.dedi.

Guzinoğru soylemiş. Saat gecenin on ikisiydi. O saatte kapı tıkırtısı bile merdivende yankılanıyor.

Fikret:Ben gunduz bile olsa merdivende ses yapmamaya calışıyorum abla.

Guzin:Buyukler daha cok ses yapıyor. Herhalde mustakil evlerde yetişmişler,apartman usullerine alışamıyorlar.

Fikret:Abla gec olmadan annemin ihtiyaclarını gotureyim. Merdivenlerden oyle usulca ineceğim ki,sanırsın hayalet suzuluyor.
(FON)

(ARALIKLI ZİL CALAR,KAPI ACILMAZ) (ISRARLA,ARALIKSIZ CALMAYA BAŞLAR.)

Guler: Fehiman,Fehimaan,kıız niye sesin cıkmıyor?...Fehimaan Fehimaan....

Komşu:Guler Hanım sabah gordum Fehimanı,hastaneden geliyordu.

Guler:Eee bir saat zile bastım acmadı kapıyı.

Komşu:Cal cal,zile bi daha bas. Uyumuştur o,iki gecedir uyumadım,diyordu.

(ARALIKLI ZİLE BASAR,KAPIYI TIKLATIR)

Guler:Fehiman,Fehimaan...Oklavayı getirip cama uzatsam yetişir mi? Fehimaan...

Komşu:Boş ver boş ver. Guler Hanım benim canım sıkılıyor,cıkıp carşıda bir dolanalım mı?

(FON)

(ZİL SESİ. İKİ UC KEZ ARALIKLI CALAR.)

Fehiman:Geldim geldim... (KAPI SESİ) Ooo Guler Teyze...

Guler:Neredesin kız? Ne o,bir yere mi cıkıyorsun?

Fehiman:Evet uykuda kalmışım,annemin yemek saati yaklaşmış. Nasıl acele hazırlandım.

Guler:Şu salonda oturalım bari. Buranın da tozunu almamışsınız.

Fehiman:Cok derin uyumuşum,hic ev işine vakit kalmadı. Şimdi Guzin gelir yapar.

Guler:Eee ne yapıyorsun? Kız kac saat kapıyı caldım,camı dovdum oklavaylan acmadın kapıyı.

Fehiman:Oyle mi? Dedim ya derin uyumuşum. Bir şey mi vardı?

Guler:Yook bakam dedim,annen nasıl oldu? Kız numaranızı bilmiyordum,bilseydim telefon acardım.

Fehiman:Hıı o zaman uyanırdım belki.

Guler:Uuuh sen de bu uyku varken telefonla da uyanmazdın. Aysel dedi, “Kalk gidip carşıda,pazarda dolaşak.Canım istemedi. Kim ustunu başını değiştirecek...

Fehiman:Şeyy Guler Teyze gec kaldım. Annemin yemek yemesi gerekiyor,ilac vakti yaklaştı.

Guler:Hıı sen mi yediriyorsun yemeklerini? Yedir yedir sevaptır. Onu soyleyeyim dedim. Kapıyı cal cal acılmadı. Bir sorayım dedim.

Fehiman:Annem iyi,birkac gune dikişleri alınır.

Guler:He kız Allah yuzunuze baktı. Tovbe Ya Rabbim,aslan gibi kadın,tepe ustu gidecekti az daha... Goze mi geldi ne oldu?

Fehiman: Allah imtihan ediyor.

Guler:Kız yok yok,goze geldi,duşmanı mı yok? Devrilesiceler. Gidem bari,onu diyecem işte,nazar kız nazar. Bişey mişey lazım olursa seslen ha... Ne var kız şurada kapı komşuyuz. Hic cekinme. Bişey lazım mı? Hı kız soyle...

Fehiman:Sağ ol Guler Teyze olursa soylerim.

Guler:Soylemiyosun ya. Ne var bak adam adama bu gunde lazım. Tovbe tovbe ocağınız sonecekti,kem gozlere lanet. De ha, bişey lazımsa de...

Fehiman: (Kısık sesle) Golge etmeyin Guler Teyze...

Guler:Hıı ne diyorsun? Allahını seversen soyle. Gidem de akşam Ahmet Amcanla gelem,uzun uzun otururuz o zaman. Sen hadi git de bak annene.
(FON)

(CATAL KAŞIK SESLERİ)

Guzin:Abla tozları bile alamadım.

FikretYEMEK YERKEN KONUŞUR) Guya da kapı uc sefer calınıp,acılmazsa geri donulur.

Guzin:Ne ucu ne beşi Fikret. Acıncaya kadar ısrarla calıyorlar. Ben de sanıyorum ki onemli bir şey var.

Fikret: Abla, hic “Musait misin? diye sormadan da iceri giriyorlar. Ben olsam giremem. (YEMEK YEMEYE DEVAM EDER.)

Guzin:Ayy ben buyur etseler bile girmeye cekinirim.

Fikret: (YİYEREK KONUŞUR) Valla biz iceri buyur etmezsek kapıyı ittirip yine girerler.

Fehiman:Şımarmayın,yeter. Biliyorsunuz annemi sormaya geliyorlar.Hem Fikret sen de bir daha Halime Teyzeyle konuşurken dikkat et. “Siz diye hitap etmen gerekirdi.

Fikret: (AĞZI DOLU) Hıı annemi sormaya geliyorlar...

Guzin:Ne sorması abla “Canım sıkıldı,bir uğrayayım dedimdiye gelen gelene... Bundan sonra gizli gizli hasta olalım tamam mı?

Fikret: (YERKEN BAĞIRIR) Aaa bu ne ya, abla pilavdan taş cıktı... Bak bak kocaman.

Fehiman: (Yorgun) İyi,bırak kenara.

Fikret:İyi mi? Hep boyle oluyor.

Guzin:Fikret yoğurdu yediğin gibi pilavı da burnunla yersen artık ağzına taş maş gelmez.

Fehiman:Bence de,ne o burnunun hali? Yoğurt icinde...

Fikret:Yok ya,bir damla değmiş diye burnumla mı yiyorum?

Fehiman:Fikret sus artık. Oyle gurultulu yemek yiyorsun ki neredeyse sofrayı bırakıp kacacağım.

Guzin:Ustelik her tarafı batırıyorsun. Ortunun haline bak. Bundan sonra