SelÂme, Resûl-u Ekrem Efendimizin biricik oğlu İbrahim’in dadısı olan hanımın adıdır. Yani sahabe hanımlardan biridir. Hatta hanımların cekinip de soramadıkları bir cok sualleri gelip SelÂme’ye soyleyerek sordurdukları da İmam-ı Malik’in naklettiği hadisten anlaşılmaktadır.

Bir gun Resûlullah Efendimizin huzuruna gelen SelÂme, rahatca sualini sorar:

– Ya Resûlallah, sen hep erkeklere mujdeler veriyor, hayırları erkeklerin yaptıklarını beyan buyuruyorsun. Kadınlara ise boyle mujdeler vermiyor, hayırlara onların da sahip olduklarını bildirmiyorsun?

Efendimiz tebessum ederek dinlediği SelÂme’ye şoyle mukabele eder:

– Ey SelÂme, bunu sana yanlarında bulunduğun kadınlar mı soylediler?

SelÂme cekinmeden cevap verir:

– Evet, onlar soylediler, ben de gelip arzettim.

Efendimiz buyurur ki:

– Ey SelÂme, kadınlar erkeklerini razı ettiklerinde mujdeler alırlar.

Cocuklarına hamile olduklarında mujdeler alırlar.

Buyutme sırasında bakarken mujdeler alırlar.

Yani kadınlar kadınlığa mahsus hizmetleri yaparken, erkeklerin savaşa gitmelerinde, nobet tutmalarında aldıkları buyuk sevap mujdesini alırlar.

Yetmez mi bunlar kadınlara, razı olmazlar mı bu sevaplara?

SelÂme’nin yuzunde bir sevinc, gozunde bir parıltı gorulur bu sırada. Zira kadınlara beklediklerinden fazla mujdeyle donmektedir artık.

* * * Denebilir ki, bu SelÂme, saadet asrında hanımların Allah katındaki yuce mertebelerini acıklatan SelÂme’dir. Şayet boyle bir suali sormasaydı, belki de hanımların hanımlığa mahsus hizmetlerinin erkeklerin erkeklere mahsus hizmetlerinden aşağı sevaba vesile olmadığını kimse meydana cıkaramayacaktı. Demek bu SelÂme hanımlarında sozcusu imiş.

Kaynak
__________________