LEYLÂ'DAKİ MÂNÂ
"Bir gun sana LeylÂ'yı sorarlar a gonul
LeylÂda ki mÂnÂyı sorarlar a gonul
EsmÂyı ha bilmedin ha bildin ne cıkar
UkbÂda musemmÂyı sorarlar a gonul
Mecnûn LeylÂ'nın aşkıyla oylesine kendinden gecmişti ki, Her nereye baksa LeylÂ'yı gorur oldu. Artık adını soranlara bile; "Benim adım LeylÂ! diyordu."
Dilinde ki virdi, gonlundeki derdi Leyl idi. LeylÂ'dan gayrı kimseyi de tanımıyordu. Leyl ismi diğer butun isimleri unutturmuştu O'na. Mecnûn Âşık-ı sÂdık olmuştu. Cunku, aşkında sÂdık olan, ozge esm bilmezlerdi.
Yine boyle deli-dîvÂne "LeylÂ!-LeylÂ!" diyerek feryÂd edip dolaşıyordu Mecnûn. Hem de şehrin orta yerinde, kalabalık bir mekanda. Leyl bu yurek sızlatan feryÂdı işitmiş ve derinden etkilenmişti. Gidip şu miskîne kendimi gostereyim de hÂl, hÂtır sorayım, dedi kendi kendine. Gece-gunduz kendisi icin Âh u efgÂn eden bu zavallıyı rahatlatmak istiyordu LeylÂ. Bu arada Mecnûn şehrin dışına cıkmış ve LeylÂ! Leyl nidÂları ile sahraya doğru yol almaya başlamıştı. Leyl arkasından yetişerek Mecnûn'un onune gecti, ancak Mecnûn LeylÂ'ya hic iltifat etmemişti. O kadar cok "LeylÂ" diyordu ki, bu zikr-i kesîr sebebiyle kendinden gecmiş, bayılarak yer duşmuştu. Yattığı yerde dahî butun ÂzÂlarından "LeylÂ" zikri yukseliyordu. Leyl şaşkın bir vaziyette olup-bitenleri izliyordu. Mecnûn kendine geldiğinde karşısında golgesi uzerine duşmuş bir varlık olduğunu farketmişti. Başını kaldırdı, gozlerini LeylÂ'nın yuzunde gezdirdi ve "Sen kimsin?" diye sordu LeylÂ'ya. "HÂlin nedir aşk elinden? dedi LeylÂ. Mecnûn "Sana ne benim hÂlimden. Dost musun, duşman mısın? Uzak dur benden!" dedi. "Adını anmaktan deli-dîvÂne olduğun Leyl benim. Nasıl olur da beni tanımazsın?" dedi LeylÂ. Mecnûn'un yuzunde acı bir gulumseme belirdi ve sozlerini şoyle tamamladı: " Bil ki; butun Âlem bana "LeylÂ" olmuştur. Benim gonlum lebÂ-leb Leyl doludur. Eğer sen Leyl isen, bu bende ki Leyl nedir? Anlaşıldı ki, Mecnûn artık Cunûn şehrinde ikÂmet ediyordu. Bu şehrin ne makÂmı ne de mekÂnı vardı.
ZÂten MekÂnı belli olmayan iki yer vardı. Bunlardan biri "Hayret VÂdisi" diğeri "Cunûn Şehri" dir." Hayret VÂdisi'nde ki şaşkınlığa duşmuş kimselerle(mutehayyir), Cunûn Şehri'nin mecnûnları bir araya gelerek halka oluşturdular ve kendilerinden gecmiş bir halde sohbete daldılar. Mecnûn da bu mecnûnlardan bir mecnûn olmuştu. Mecnûnlardan birisinin sorusu ile başlayan sohbet derinleştikce tatlandı, tatlandıkca derinleşti. Mecnûn sordu Mutehayyir cevapladı:
- Ey Mutehayyir! Okudun, yazdın ve mÂnÂsını da anladın. MÂnÂyı nasıl anladın? Soyler misin?
- Elif-b ile
- MÂn ne demektir?
- Birin iki, ikinin bir olmasıdır.
- Buna ne denir?
- Kelime-i Tevhîd
- Peki, Elif-b ne demektir?
- KÂinÂttaki gerceklikler(realiteler)
- Asıl olan hangi harftir?
- Elif
- Elif neyin aslıdır? Varlığın mı? HÂdiselerin mi?
- VÂrlığın değil, hÂdiselerin aslıdır.
- Elifin aslı nedir?
- Nokta.
- Elife mi yoksa noktaya mı varlık diyorsun?
- Nokta'ya. Nokta sessiz varlıktır, ancak Elif'le konuşur.
- Oyleyse iki tane varlık var?
- Hayır! Elif ve nokta birdir. Arı'yı duşun!
- Arı ne yapar?
- Bal yapar; sevdirmek icin!
- Başka ne yapar?
- Balmumu yapar; bildirmek icin!
Mutehayyir cebinden bir balmumu cıkardı ve;
- İşte Nokta! dedi.
Sonra balmumunu nefesiyle ısıtıp boyunu uzattı ve;
- İşte Elif! dedi.
O sırada mecnûnlardan biri ayağa kalktı ve;
- Elif'in başka adı var mı? diye sordu.
Mutehayyir;
- Evet var! Gel de kulağına soyleyeyim dedi. Sonra kulağına bir şeyler fısıldadı. Kucaklaştılar.
Mutehayyirin ifÂdesine gore, o artık LeylÂsız Mecnûn olmuştu. Cunku Mecnûn LeylÂ'ya donuşmuştu. Bundan sonra her kim aradan LeylÂ'yı cıkarırsa Elif'in diğer ismini de oğrenebilecekti.
__________________
LeylÂ'dakİ mÂnÂ
Dini Bilgiler0 Mesaj
●30 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- LeylÂ'dakİ mÂnÂ
-
13-09-2019, 03:04:15