Oğretmen ve Oğrenci Skecleri
Oğretmenler Gunu İcin Komik Skec
Oğrenci ve Oğretmen Skecleri


(Oğretmen ucuk bir tiptir.) Oğretmen derse gelmeden once oğrenciler kendi arasında konuşmaktadır. Plan yapmaktadırlar.

I. Oğrenci: Bugun hic keyfim yok aslanım ya.

II. Oğrenci: Meraklanma birazdan keyifleniriz. (Guler. Mumkunse Aykırı bir guluş)

III. Oğrenci: Odev yaptınız mı lan?

II. Oğrenci: Saf olma oğlum odev yapılır mı nolcak kafalarız şimdi hocayı.

I. Oğrenci: Bugun hocayla uğraşmayalım be.

III. Oğrenci: Hocayla uğraşmasak ne olacak ki. Nasıl olsa o bizimle uğraşacaktır.

I. Oğrenci: Eh Gorelim bakalım.

(biraz sonra hoca oynayarak iceri girer.) Cocuklar hocaya bakar şaşırır. Sonra hocaya uyup onlar da oynamaya başlarlar. Hoca kendine gelir. Bir sure cocukların bu halini izler. İzledikce kızar, bağırır:

Oğretmen: Kesin ulan bu ne kepazelik boyle noluyor burada? Oğretmen boyle mi karşılanır? Haylaz herifler oturun yerinize.

II. Oğrenci:Ama hocam baktık ki neşeniz yerinizde sabah sabah oynuyorsunuz biz de size uyduk.

Hoca: Neyyyy! Bak bak bak bir de iftira ediyor. Ben oynuyor muşum. Oğretmen derste oynar mı densiz?
II. Oğretmen: Peki hocam oynamıyordunuz. Biz kendi kendimize oynuyorduk.

III. Oğrenci(oğretmenin yuzunde izler vardır): Oğretmenim yuzunuze noldu?

Oğretmen: Pusu cırttı.

I: oğrenci: Noldu hocam noldu?

Oğretmenusu cırttı oğlum pusu cırttı. Akşam saati kurdum, yattım. Sabaha karşı saat calmaya başladı. Saati kapatayım diye elimi attım. Mauuuuuk diye bir ses geldi. Meğerse benim pusu saatin yanına yatmışımış. Ben de onu avcuma alınca korktu. Yuzumu bu hale getirdi işte.

Oğretmen: (Oğrencilerin hepsi aynı anda gulerler.) Kesin lan soytarılar. Oturun yerinize.

II. Oğrenci: Oğretmenim oğretmenler gununuz kutlu olsun. Hediye alamadım gec kalıyom diye ama bari parasını vereyim der 1 lira uzatır.

Oğretmen: Eh napalım boyle de kabul edelim bari. Sağol oğlum.

II: Oğrenci: (Bekler)

Oğretmen: eeeee Ne bekliyorsun?

II. Oğrenci: Paranın ustunu

Oğretmen: Ne ustu oğlum?

II. Oğrenci: Hediye 50 kuruştu hocam ben size 1 lira verdim verin 50 kuruşumu.

Oğretmen: Elini cebine atar. Tamam tamam al 50 kuruş sana. Otur yerine der.

Oğretmen: (hoca yoklamayı alır. Defteri yazar )

I. Oğrenci: Nerde lan malzemeler?

II. Oğrenci: (Cebinden bir paket cıkarır. İcinde zeytin, simit ve kaynamış yumurta vardır.) Sıranın uzerine ortu sererler. ) Yumurtaya bak yumurtaya. Sabahleyin bizim celfin yumurtladı kaptım geldim.

III. Oğrenci: Oyyy oyyy oyyy simit de cıtır cıtır. (Oğretmenin dikkatini oraya cekerler.) Yiyecekleri yemeğe başlarlar.

Oğretmen: Noluyor lan orda?

II. Oğrenci: Hic hocam. Acıktık da. Bir şeyler atıştırıyoruz. Sen de gel buyur hocam . karnın ac duruyor.

Hoca: Eh bi tadına bakim bari.

I. Oğrenci: Diğerlerine) Buldu beleşi tok olsa da yer bizim hoca valla.

Oğretmen: (Bir yandan atıştırır.)Aslında kahvaltı yaptım ama sırf hatrınız icin yiyom ha.Bu arada odevleri de cıkarın bi yandan yiyelim bi yandan da kontrol edeyim ben. Bu soz uzerine cocukların iştahı Kacar.

III. Oğrenci: Boğazına bir şey kacar) Aman hocam ağzımızın tadını bozma ne guzel yiyoruz işte şurda ne odevi yaaaa

Oğretmen: Cıkarın cıkarın kontrol edecem yapmadınız mı yoksa?

I. Oğrenci: Hocam hic sorma

Oğretmen: Noldu oğlum

I. oğrenci: Ağlamaklı olur. Anlatması cok zor hocam. Bir bilsen ne kadar acı, ne kadar acı.

Oğretmen: Anlatsana oğlum noldu?

I. Oğrenci: Babaannem hocam. (Bağıra Bağıra ağlamaya başlar sumkurur.)

Oğretmen: Noldu oğlum babaannene.

I. Oğrenci: Domuz gribi oldu. Evde ateşler icinde yatıyor. Yemeden icmeden kesildi hocam. Koye gitmişti gecen. Bizim koyun yukseklerinde yaşayan domuzlar inmiş aşağıya. Bulaştırmışlar neneme gribi bir gorsen nasıl hapşuruyor nasıl hapşuruyor. Getti koskoca kadın gettiiii.

Oğretmen: Tamam oğlum tamam. Sakin ol. Oğretmen bir anda bir şeyi hatırlamışcasına irkilir. Bi Dakka Bi Dakka. Kim hastalandı demiştin.

I. Oğrenci: Babaannem.

Oğretmen: Oğlum senin babaannen 2 hafta once olmemiş miydi ? O yuzden odev yapmamıştın ya.

I. Oğrenci: (Eyvah) Şeyyyy oğretmenim o olen babamın babaannesiydi. Bu haftada benimki hastalandı. (Ağlamaklı olur) Ya hocam hayat boyle işte. Birini daha yeni yollamışken, oburu de tutturdu ben de gidecem diye.

Oğretmen: (Uzulur, ağlamaklı olur, cocuğun boynuna sarılır. Cocuğu hafifce iter. )

Noluyor lan ne bu laubalilik! Odevini yapmıyorsun bir de şaklabanlık ediyorsun. Otur yerine. Sıfır.

(Diğer oğrenciler kahkahalarla gulerler.

OğretmenII.Oğrenciye doner) Sen neden yapmadın bakim odevini?

II. oğrenci: Valla hocam elektrikler kesildi yapamadım.

Oğretmen: Heh Bizim evde de lağım tıkandı gunluk planı yapamadım. (Sonra irkilir) Oğlum bu klasik bahaneler bayatladı artık bunları biz oğrenciyken bile yutmuyordu oğretmenler otur yerine sıfır.

(Diğer oğrenciler gulerek dalga gecerler.)



Oğretmen: (ucuncu oğrenciye yonelir.) Sen yaptın mı odevini bakim?

III. Oğrenci: (sırıtır. Diğerlerin donerek) Bakın şimdi der. Hayır yapmadım hocam ama bir sor bakim niye yapmadım. (oğretmen oylece bakar.) Sor hocam sor bakim neden yapmamışım?

Hoca: (meraklanır) Niye yapmadın?

III. Oğrenci: Şimdi hocam karşı mahalle ile macımız var. Cumartesi antrenmana cıktık tabi taktikler calışmalar falan. Eeeee tabi onemli mac hocam Fener Galatasaray macı bizimkinin yanında gazozuna mac gibi kalır tabi.

Oğretmen: Allah Allah. Eeee Anlat

III. Oğrenci: Pazar gunu mac saati geldi cıktık maca ben hem teknik direktor hem kaptanım hem sol bek oynuyorum hem hakemim bir yandan da forvete destek veriyorum.

Oğretmen: Devam et oğlum maca gec. (Heyecanlanır)

Oğrenci: (ortaya gecer) Hocam arkadaş topu bana verdi bir calım ona attım sonra rakip defanstan ard ardına on beş oyuncuyu gectim baktım kaleciyle karşı karşıyayım

Oğretmen: Vur oğlum at golu artık

III. Oğrenci: Olmaz hocam boyle kolay gol atmak bize yakışmaz. Dondum geri baktım uc defans oyuncusu ustume geliyor. Ucunu birden calımladım bizim sahaya doğru gidiyorum ki biri seslendi yanlış kaleye gidiyorsun lan salak dedi arkadaş dondum ordan tekrar bir calım bir calım daha kaleciyle karşı karşıyayım bir calım da kaleciye (Oğretmen de oğrenciyle beraber mactaymış gibi calım atmaya başlar.)

Oğretmen: Gooooooooool goooooooooool?

III. Oğrenci: Ne golu hocam ne golu?

Oğretmen:eeeee kaleciyi de calımladın atsana golu oğlum?

III: Oğrenci: Valla hocam o gazla dayanamadım. Kaleye de attım bi calım ve tabi auta gitti top.

Oğretmen: Tuh yazık olmuş.

III. Oğrenci: Eh işte hocam macı boyle kaybettik. Ben de o moral bozukluğuyla gittim eve yattım. Uyandım okula zor yetiştim valla.

Oğretmen: aferin oğlum iyi ki okula gec kalmamışsın der sırtını sıvazlar. (Cocuk arkadaşlarına pişkin pişkin bak nasıl yutturdum derken hoca cocuğun sırtına bi tokat atar. ) Gec yerine soytarı herif der. Otur Sıfır der. (Diğer oğrenciler kahkahayı koparır.)

Oğretmen: Eveeet gecelim dersimize. Nerde kalmıştık?

II. Oğrenci: Hocam en son toplama işlemindeydik. Benim kafam karışmıştı. Bi soru sormuştum tam dayak yiyecektim. Zil caldı. Size cok kırgınım hocam.

Oğretmen: Noldu oğlum anlatsana?

II: Oğrenci: kus numarası yapar. Sırtını doner omuz silker.) valla hocam cok kırgınım soylemem.

Oğretmen: Hadi soyle oğlum meraklandırma insanı.

II. oğrenci: Hocam gecen toplama işlemini anlatıyordunuz. Dediniz ki beş ile beşi toplarsanız on eder. Tamam inandık. Sonra altı ile dordu topladınız. Yine on etti. Eh dedik hadi hocamızın hatrı var buna da inandık. Uc ile yediyi topladınız bilin bakalım yine kac cıktı? (pişkin pişkin hocaya bakar)Yine on dediniz hocam yaaaa. Bizimle dalga mı geciyorsunuz hocam ya? Tamam matematiğimiz kotu olabilir ama bu hicbir şey bilmiyoruz anlamına da gelmez. Yani bu kadar da cahil zannetmeyin bizi hocam cok kırıldım teessuf ederim.

Oğretmen: Hasbinallah. Oğlum ne diyeyim ben size yirmi dokuzdan dokuz cıkıyorsunuz yirmi buluyorsunuz benden sınıf gececeksiniz.

I. oğrenci: haklısınız hocam yirmi dokuzdan dokuz cıkınca yirmi kalır mı hic? Benim matematiğim cok iyi.

Oğretmen: Gel bakim sen buraya benim akıllı oğlum gel Tahtaya bir ucgen cizer iki koşesine sayı yazar bir koşeye x yazar. X’i bul bakalım oğlum. Der

III. Oğrenci: Parmağıyla X’i gosterir işte hocam X burada der.

Oğretmen : Aferin oğlum işte boyle der. Şimdi bana g ile başlayan uc kelime kur bakim.

Oğrenci: G ile mi hocam?

Oğretmen: Evet G İle.

Oğrenci: Şu bildiğimiz G ile ha tamam. Şey eeee Gavun, garpuz, gabaaaaak.

bu sırada kapı calar.

(İceriye giren birinci oğrencinin babasıdır. Oğretmen mufettiş geldi zanneder.)

Veli: Elini arkaya bağlamıştır. İyi dersler hocam der.

Oğretmen: (Seyirciye doner. Eyvah mufettiş geldi. Tavuk da yok napacaz şimdi? Der.) Duğmesini ilikler velinin yanına yaklaşır efendim hoş geldiniz der.

Veli: hoş bulduk napıyorsunuz hocam der.

Oğretmen: Matematikten bir problemi cozuyorduk efendim der.

Veli: Ohhhh ne guzel ne guzel (Sıranın uzerine bakar) Kahvaltı mı yapılmış burada kahvaltıyı kim yaptı bakim? Der

Oğretmen: Vallahi ben yapmadım efendim cocuklar yapmışlar ben gelmeden once der.

Veli: Ne iyi yapmışlar canım keşke siz de yapsaydınız Sabah sabah ac karnına ders anlatılmaz ki der. Efendim cok sık gelemiyorum okula ama size guveniyorum cocuklara en iyi eğitimi verdiğiniz konusunda şuphem yok

Oğretmen: Aman canım oyle sık sık gelmeyin tabi ne işiniz var? Malum yoğunsunuz ama meraklanmayın biz burada eksiksiz calışıyoruz.

Veli: Aman efendim mahcup ediyorsunuz bizi. Benim oğlan demişti cok iyi bir hocam var diye ama bu kadarını da beklemiyordum.

Oğretmen: Sizin oğlan mı? Nereden tanıyor beni?

Veli: Kendisi burada. Oğrenciniz olur. Ben Ahmet’in (I. Oğrencinin) babasıyım.

Oğretmen: Ne sen mufettiş değil misin?

Veli: Yok canım kasabım.

Oğretmen: Kasap mı? Etin kilosu kac lira oldu?

Veli: 20 lira efendim haberiniz yok mu?

Oğretmen: Nerden olsun ben en son et aldığımda 5 liraydı. Epey zaman gecmiş demek der gulumser.

Veli: Cok şakacısınız. Neyse bizim cocuğun durumu nasıl?

Oğretmen: Oğlunuz derste cok konuşuyor.

Veli: O da bi şey mi efendim? Siz onun annesini gorseniz evlendiğimizden beri hic susmadı omrumu yedi valla hocam.

Oğretmen: Efendim cocuğunuz hic ders calışmıyor surekli haylazlık peşinde gecen yazılı yaptım arkadaşı 3. soruya bilmiyorum yazmış kendisi de ‘ben de bilmiyorum’ yazmış. Ona kadar kopya cekiyorlar yani.

Veli: Vay haylazlar vayyy iki kişi kafa kafaya verdiniz bir soruyu yapamadınız mı? Siz merak etmeyin hocam ikisinin de kulağını cekerim ben bi dahaki yazılıda doğru yaparlar.

Oğretmen: (Şaşırır)

Oğretmen: Ayrıca odevlerini de yapmıyor. Yaptığında da yanlış yapıyor. Gecen bi harita odevi verdim İstanbulu İc Anadoluda gostermiş.

I. Oğrenci: Hocam o haritayı babam cizmişti. Ben askerde haritacıydım getir ben cizerim dedi.

Veli: Sus ulan eşek herif. Hocam bizim oğlan cok şakacıdır da.

Oğretmen: Ya bilmez miyim.

Veli: Neyse ben musaade isteyim hocam sizleri daha fazla meşgul etmeyim. Tabi bir velinin cocuğunun durumunu oğrenmek icin arada bir ziyarete gelmesi gerekir değil mi hocam.

Oğretmen: Allah aşkına cocuk 5. sınıfa geldi ilk defa yuzunuzu gorduk. Bu mu duyarlılık.

Veli: Oyle demeyin hocam ya hic gelmesem napardınız?

Oğretmen: Evet haklısınız.

Veli: Hadi bana musaade hocam iyi dersler cocuk size emanet eti senin kemiği benim.

Oğretmen: Derisi senin kemiği benim desen daha iyi olurdu. Baksana cocuk bir deri bir kemik.

Oğrenciler: Gulerler.

Veli: Cok şakacısınız. Ben kactım hadi iyi dersler.

Oğretmen: Sağolun gule gule efendim. Evet cocuklar nerde kalmıştık.

III. Oğrenci: Diğerlerine :Bak şimdi nasıl kaynatıyom dersi. Şey hocam siz eskiden cok iyi gureşiyormuşsunuz. Bize gureşle ilgili anınızı anlatıyordunuz.

Oğretmen: (Şaşırır. Bozuntuya vermez.) Heh şimdi hatırladım. Bi gun yine dağda geziniyom . Karşıma bi ayı cıktı.

Oğrenciler: Allah Allah.

Oğretmen: (Heyecanlanır) Ayı beni gorunce başladı peşreve (Oğretmen peşrev cekmeye başlar) 2 saatlik bi peşrevden sonra tutuştuk gureşe. Ayı bana bi sarıldı omuzladığım gibi caldım ayıyı yerde derken boğuşuyoruz. Al ha vur ha al ha vur ha. Ayıyla tam uc gun gureştik. Yenişemedik. Ayı sağol hocam dedi. Selamlaştık gitti.

(Bu sırada iceri genc, iri yarı, kaba saba biri girer.Adı Abdullahtır.)

Abdullah: (Gayet sert bicimde): Selamun aleykum.

Oğretmen: Aleykum selam.

Abdullah: Ben oğretmeni arıyordum.

Oğretmen: Benim buyur ne istedin.

Abdullah: Diploma.

Oğretmen: Diploma mı?

Abdullah: Heh diploma alacam ben yarına hazır olsun gelir alırım tamam mı?

Oğretmen: Kardeşim senin diploma alman icin oğrenci olman gerekiyor.

Abdullah: Valla ben 15 sene once oğrenciydim. Bi kac gun geldim sonra bıraktım okulu. Şimdi diploma lazım oldu. Parası neyse veririz. Yarına hazır olsun hoca. Anladın değil mi?

Oğretmen: Kardeşim git işine ya. Sana diploma miploma yok. Almak istiyorsan gel otur. Hak edersen alırsın.

Abdullah: (Kollarını sıvar) Sen şimdi bana diploma veriyon mu vermiyon mu hoca?

Oğretmen: Vermiyorum ne olacak.

Abdullah: Ben almasını bilirim. (Der. Hocanın uzerine yurur.)

Oğretmen: Ya Allah der başlarlar gureşe birazcık boğuşmadan sonra hoca Abdullah’ı altına alır. Tovbe de ulan tovbe mi he der.

Abdullah: Tovbe hoca tovbe bırak gideyim bırak kolumu kıracan der. Hoca Abdullahı bırakır.

oğretmen misin kabadayı mısın kardeşim hani eğitimde dayak yoktu yaaa diyerek kacar.

Oğrenciler: Şaşırır.

II. Oğrenci: Hocam siz ne yaptınız ya o adamı nasıl yıktınız ya.

Oğretmen: Dedik ya oğlum ayı bile yıkamadı beni inanmadınız mı yoksa.

Oğrenciler: İnandık hocam inandık.

I. Oğrenci: Hocaya bak lan kapı gibi adamı perişan etti.

II. Oğrenci: Oğlum biz bu hocayla uğraşmayalım o adamı paspasa cevirdi bizi salca yapar valla. (Zil calar)

Oğretmen: Cıkabilirsiniz cocuklar. Odevlerinizi yapmayı unutmayın tamam mı?

Oğrenciler: Titreyerek tamam hocam yapmaz olur muyuz?

II. Oğrenci: Gecmiş yılların odevlerini de yapacaz hocam soz yeter ki siz kızmayın der korka korka cıkarlar.

Oğretmen: (şaşırır.)Başını sallar. Allah Allah noldu bu cocuklara ya. Haaa. Ayıyla gureş hikayesini gercek sandılar herhalde saflar. Neyse iyi oldu. En azından korkup odev yaparlar belki. Eh ben de gideyim artık. Gec oldu. Hoşca kalın der. Cıkar.