İbni Abbas radıyallahu anh anlatıyor:

«En yakın aşiretine onlardan ihlÂs sahibi topluluğa da, (dine davet etmek sureti ile) Âkibeti bildir.» (Şûra Sûresi) Âyet-i Kerîmesi nazil olunca, Peygamber aleyhisselÂm kalkıp SafÂ'ya cıktı ve:

— Geliniz, muhim bir mesele vardır! diye cağırdı. Gelip toplandılar. Allah'ın Resulu:

— Ne dersiniz, şu dağın dibinden bir at cıkacak desem beni tasdik eder misiniz? diye sordu, insanlar hepsi bir ağızdan:

— Senin yalan soylediğine rastlamış değiliz, diye karşılıkta bulundular.

Peygamber aleyhisselÂm:

— Şu halde şiddetli bir azab ile karşı karşıya bulunduğunuzu size haber veriyorum, dedi.

İclerinden Ebû Leheb:

— Kuruyup helak olaydın, yuh sana!.. Bunun icin mi bizi buraya topladın? dedi. Sonra Peygamber aleyhisselÂm kalktı.

işte bunun uzerine -«Ebû Leheb'in iki eli kurusun. Ve ona yuh olsun, kuruyup helak olsun. Onun malı ve kazandığı bir şeyi kendisinden defedemeyecekti. O, alevi şiddetli olan bir ateşte yanacaktır. Odun taşıyan karısı da boynunda bukulmuş bir ip olduğu halde.» mealindeki Tebbet Sûresi nazil oldu.


(Buharî, Muslim, Tirmiz&#238

__________________