Nedense hepimiz gercek yaşam oykulerinden ilham alınarak yapılan sinema filmlerini severiz. O buyulu dunya’nın elle tutulan gerceklere dayandırılma fikri hoşumuza gidiyor herhalde. Şu gune kadar gercek yaşam oykulerine dayandırılan bircok sinema filmi yapıldı. Bu liste bunların arasından en iyileri secilerek derlendi.


10.Krusty the Clown (The Simpson)–Jim Allen


Jim Allen 1928-1929 yılları arasında Oregon şehrinde Paslı Tırnak ismiyle bir palyaco oyunu sergiliyordu. Simpsonsların yaratıcısı Matt Groening de o zamanlar cocuktu ve bu gosteriyi severek izliyordu. Oradaki Paslı Tırnak palyacosu psikolojik olarak sorunlu ve bağımlı bir kişiydi. Aynı Bart ve Lisa’nın en sevdiği Tv show olan The Krusty the Clown show gibi. Simpsonlardaki bir cok karakter Paslı Tırnak isimli palyaco showundan izler taşıyor.

9.Emily Rose (Exorcism-Şeytan Filminden)-Anneliese Michel


Şeytan filmi icine şeytan girmiş olan kucuk kız Emily Rose’un hikayesidir. Bu film 1968 yılında 16 yaşında olan Anneliese Michel’in hikayesinden ilham alınarak beyaz perdeye aktarılmıştır. Annesliese’ın icine de aynı Şeytan filminde Emily Rose’un icine girdiği gibi şeytan girdiğine inanılır. Anneliese’nin yaşadığı olaylar 1968 yılında başlamış ve 1975 yılına kadar devam etmiştir. Bu zaman zarfında Anneliese, aclıkla ve kendine zarar verme tutkusuyla kıvranmış sonra 2 rahip gelip onu kurtarmaya calışmıştır. 2 rahibin uyguladığı şeytan cıkarma seansları 10 ay boyunca devam etmiş, bu zaman icinde Annesliese guc bela yemek yemeğe başlamış ama 1976 yılının haziran ayında aclıktan olmuştur. Kızın olumunden sonra bu 2 rahip kızın olumune neden oldukları gerekcesiyle 6 ay hapis cezasına carptırılmıştır.

8.Rocky Balboa (Rocky)-Chuck Wepner


Chuck Wepner azimli, guclu ve kıran kırana mucadele eden ama 1975 yılına kadar o altın vuruşu hicbirzaman başaramamış bir boksordu. Herşey 1975 yılında Ağırsiklet dunya şampiyonu Mouhammed Aliyi bir yumrukla yere indirmesiyle değişti. Aralarında yaptıkları mac belki ciddi bir karşılaşma değildi ancak Muhammed Ali’yi yere duşurmek tarihe yazılacak kadar onemli bir başarıydı. Macın 9. turunda Wepner, Ali’nin goğsune bir yumruk indirdi ve Muhammed Ali yere devrildi. Wepner, Ali’yi yere devirdikten sonra sevinc cığlıkları atıyor, seyirciler hayretle olanları izliyorlardı. Ali, yerden kalktı, cok kızgındı. Mac devam etti ve 15. turda Ali, Wepner’ı yere duşurdu ve macı kazandı. Genc oyuncu Sylvester Stallone bu sırada evindeki televizyonundan bu macı seyrediyordu. İşte Rocky Balboa hikayesi bu mactan sonra yazıldı. Gercek hayattaki Wepner’ın azmi Beyaz perdede Rocky’e can verdi.

7.Laurel Hedare (Catwoman-Kedi Kadın)-Heather Bird


Bir teoriye gore “Kedi Kadın” filminde Sharon Stone’un canlandırdığı Laurel Hedare karakteri aslında gercek hayatta antiaging endustrisinde bir girişimci olarak calışan Heath Bird karakterinden esinlenerek yazılmış. Hatta film’de buna ait kanıtlar bile mevcut. Orneğin film’de kozmetik firmasının adı “Avenal Beuty” olarak geciyor. Avenal kelimesi de latince’de “birds” yani kuş anlamına geliyor ki farkettiyseniz bu da gercek kahramanımızın soyadıyla aynı. Ancak gercek Heather Bird’un filmdeki Stone kadar şeytani ozellikleri yok ama benzerlikleri var. Mesela ikisi de şarışın ve guzel kadınlar, ikisi de Salt Lake şehrinde doğmuşlar ve orada buyumuşler.

6.Norman Bates (Psycho-Sapık)-Ed Gein


Filmdeki karakter Norman Bates bir motel işletmecisi ve olmuş annesine saplantıyla bağlı bir sapıktır. Moteline gelen muşterileri oldurmek ister. Onları oldururken de annesinin kılığına burunur. Bu film Robert Bloch’un 1959 yılında seri katil Ed Gein’den esinlenerek yazdığı kitaptan uyarlamadır. Ed Gein, 1957 yılında bir cok kadına saldırı ve cinayet sucundan yakalanmıştı. Gein’in akıl sağlığının bozuk olduğu ve hayatının sonuna kadar bir ruh ve sinir hastalıları hastanesinde kalmasına karar verildi. Ayrıca filmdeki karakter ile benzer onemli bir tarafı da vardı. O da kurbanlarını oldururken annesinin kılığına giriyordu.

5.Raymond Babbitt (Rain Man-Yağmur Adam)-Kim Peek


Dustin Hoffman’ın “Yağmur Adam” filminde canlandırdığı karakter, gercek hayatta yaşayan Kim Peek’den esinlenerek oluşturulmuştur. Peek’in hayatı yazar Barry Morrow ile tanıştıktan sonra tamamiyle değişti. Kendi hikayesi film oldu ve Dustin Hoffman’ın canlandırdığı bu karakter oskar kazandı. Bu film’den sonra Peek 21 yılını ruhsal hastalıklar ve Otizm hastalığına mensup kişileri ve yakınlarını bilinclendirmek uzere harcadı. Evet Peek bir otizm hastasıydı ancak okuduklarının %98′ini hatırlayabilme, daha 16 aylıkken okuyabilme gibi yeteneklere sahipti.

4.Hanna Schmitz (The Reader-Okuyucu)-Ilse Koch


Ilse Koch 2. dunya savaşı sırasında toplama kampında gorevli bir gardiyandır aynı Okuyucu filminin ana karakteri Hanna gibi. Hanna gibi Koch’da yoksul bir aileden gelmektedir. Ilse, Hitler’in yakın arkadaşı Karl Koch ile evlenir ve bu yuzden toplama kampında gardiyan olarak calışmaya başlar. Ilse, toplama kampındaki esirlere işkence eder. Ilse’de filmdeki karakter Hanna gibi mahkumlarla uygunsuz ilişkiler kurduğu gerekcesiyle yargılanır.

3.Viktor Navorski (The Terminal)-Mehran Nasseri


Film, Doğu Avrupa’dan Krakozhia adlı bir ulkeden Newyork’a gelen Viktor Navorski’nin (Tom Hanks) oykusunu anlatıyor. Amerika yolundayken ulkesinde askeri darbe olması uzerine Viktor, New York’un JFK Uluslararası havaalanında mahsur kalır. Pasaportu artık gecersiz olduğu icin ABD’ye girme hakkını yitirmiş durumdadır. Ulkesindeki savaş bitinceye kadar havaalanı terminalinin transit yolcular salonunda beklemek zorundadır. Zamanla havaalanı gorevlileri ile dost olur ve hatta bir hostesle (Catherina Zeta-Jones) arasında duygusal bir bağ gelişir. Viktor’un Amerika’ya gelme amacı ise babasının bir zamanlar cok sevdiği Amerikalı bir muzik grubundan aldığı imzalı fotolardan eksik olanı tamamlamaktır. O sanatcıyı bulup imzalatmak icin bu yolculuğa cıkmıştır. Bu filmdeki Viktor karakteri gercek hayattaki Mehran Nesseri karakterinden esinlenerek ortaya cıkmıştır. Nasseri’nin hikayesi ise şu şekilde olmuştur. Nasseri, Şah Rıza Pehlevi karşıtı gosteri yaptığı gerekcesiyle İran’dan sınır dışı edilmiştir. İngiltere’den pasaportu olmadığı icin ilk ucakla Paris’e gonderilir. Havaalanından cıkış yapmadığı icin tutuklanamaz. 1998′den beri Nasseri, Roissy Charles de Gaulle havalimanı’nda yaşamaktadır. 1999 yılında terminal’den cıkma hakkı kazanmasına rağmen halen bir numaralı terminaldeki bankta yaşamını surdurmektedir. Havaalanındaki lakabıyla ‘Sir Alfred’, her sabah yolcular gelmeden erkekler tuvaletinde tıraş olabilmek ve yıkanabilmek icin 05:30′da uyanmaktadır. Terminal filmiyle ilgili, telif hakkı olarak 300 bin dolar aldığı soylenmektedir. 20 yıllık avukatına gore olene kadar terminalde kalacaktır.

2.Zorro (The Mask of Zorro-Maskeli Kahraman Zorro)-Joaquin Murrieta


Zorro karakteri film’de Don Diego de la Vega’nın gizli kimliğidir ve Zorro olarak, İspanyol zulmune karşı savaşmaya başladıktan bu yana tam yirmi yıl gecmiştir. Gercek hayattaki kahramanımız Joaquin Murrieta, diğer bir adıyla El Dorado’nun Robin Hood’u ise 1850′li yıllarda Kaliforniya’da yaşamış bir efsane isimdir. Kimilerine gore o sadece bir hayduttur ama Zorro karakterine ilham veren isim olarak anılır. O gercek yaşamında Amerika’nın kulturel ve ekonomik duzenine karşı koymaktadır. Aynı Zorro karakteri gibi yani.

1.Lucy (50 First Dates-50 İlk Opucuk)-Michelle Philpots


Michelle Philpots her sabah kocasının yanında uyanır ve kocası onu her sabah evli olduğuna ikna etmek zorundadır. İkna olmazsa ona 13 yıl once gercekleşmiş duğun fotoğraf albumunu gosterir. Cunku Michelle bir trafik kazasında hafızasını yitirmiştir. 1994 yılına kadar olan olayların hepsini hatırlayabilir ancak bundan sonra olan herşeyi hergun yeniden unutur. İşte bu hikaye 2004 yılında 50 ilk opucuk filmindeki Lucy karakteri ile beyaz perdeye aktarılmıştır.

ALINTIDIR

Kaynak: www.listemiste.com
__________________