Genc muhendis, işe yeni başladığı şirketteki bir toplantı sırasında, masa uzerindeki gazeteye goz atıp Âniden yerinden fırladı ve; “Eyvah mahvoldum!” gibilerden bir şeyler soyleyip koşar adımlarla odasına girdikten sonra, kapısını da arkadan kilitledi.

Bir anda iceride buz gibi bir hava esti. Once şirket sahibi, toplantıyı bir bıcak gibi kesip dedi ki:

- Bu işte bir bit yeniği var. Kotu birşeyler oldu. Dikkat edin, canına kıyabilir.

Bazıları da, ceşitli şekillerde fikirlerini acıkladı:
# Biliyorsunuz ki, bugun borsa tepetaklak geldi. Mutlaka cok sayıda hissesi vardı.
# FÂiz veya repo da olabilir, %200 sınırı aşıldı.
# Dun dolar bozduracağını soylemişti. Bugun doviz Âniden yukseldiği icin, milyarlarca lira zarar etmiş olmalı.
# Kesinlikle yanılıyorsunuz. Daha 3 gun once avans cekmişti. Boyle birşeyler yapmaz. Olsa olsa karısıyla kavga etmiştir.
# Oyledir oyle. Hanımını gecen gordum, suratsızın biriydi.

Butun ihtimaller tek tek sıralanırken, şirket muduru dedi ki:

- Konuşmakla vakit kaybetmeyelim. Her an bir tabanca sesi gelebilir iceriden... Mudurun sozleri ortalığı tekrar gerdi. Şirkette ne kadar calışan varsa, muhendisin kapısına yığıldı. Mudur bey yumuşak bir sesle:

- Muhendis beyyy!.. diye seslendi. Canım kardeşim! Sakın bir cılgınlık yapma! Biliyorsun ki bu dunya fÂnidir. Birgun zaten oleceğiz...

Muhendisin bulunduğu oda kapısı, celik levhadan yapıldığı icin, butun cabalara rağmen kırılmıyordu. Buna rağmen iceriden cıt cıkmıyordu. Bu arada itfaiyeye haber verildi. Altıncı katta bulunan odanın pencereleri altına brandalar gerildi ve televizyon kameramanları, yuzlerce meraklı eşliğinde canlı yayına gecerek, adamın aşağı atlaması icin duÂya başladılar.

Muhendis bey, 10 dakika sonra kapıyı actı. Yuzu ışıl ışıldı ve neler olup bittiğinden habersiz kapı onundeki kalabalığın şaşkın bakışları arasında gulumsedi
Az kalsın ikindi namazını kacırıyordum arkadaşlar!..
Cuneyd Suavi

__________________