Yıllar var ki utanma nedir bilmeyen nesiller haline geldik. Kendi ellerimizle soldurduğumuz guller karşısında; viraneye dondurduğumuz iller karşısında hicap duymayan nesiller...
"Haya imandandır" diyor Hakk'ın Yuce Nebisi.
Gelin oyleyse bir kez daha geriye donup bakalım; ellerimizi yuzumuze gerelim ve tarihe kulak verelim.
Ey mazisi nal sesleri; kısrak sesleri ile dolu tarih; senden ve mazi yakasının derinliklerinden gelen kılıc şakırtılarından utanıyorum.
VE utanıyorum Bedrin; UHUD'UN; Yemame'nin; Malazgirt'in; KOSOVA'NIN ve Bizans surlarının sinelerinden kopup gelen yiğitlerin haykırışlarından utanıyorum.
Utanıyorum senin doksan yaşında ata bağlanıp Bizans onlerine gelişin karşısında ey Mihmandar-ı Nebi; ne olur kalk surların dibinden haykır bir kere daha "kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız" diye.
Utanıyorum senin Uhut’ta kılıcı eline alıp; sağa sola saldırışın; oğlunun yaralarını sarıp kaldırışın karşısında ve bizde erkek miyiz sorusunu sorduruyor bana ve yine altmış yaşında Yemamenin bağrında kolunu bırakıp gelişini anlayamıyor; beynim duruyor ve senin asaletinin karşısında eğiliyorum; utanıyorum senden; fakat bir şey yapamıyorum ne care; ey analar anası Ummu Umare...
Utanıyorum senin karşında ve anlayamıyorum. Sana hangi karasevdalılık farkettirmedi; kopup giden ayağını; bu ne coşkunluk bu ne heyecan ALLAH aşkına ve bu sana kalacak mı sana has yiğidim Hazreti Abbas.
Utanıyorum senden ipek elbiseleri; gorkemli sofraları guzelliğin karşısında panjurları aralayanları bırakıp; mızrakların kılıcların golgesinde; yadellerde; "hele bir dinleyin inanmazsanız yine giderim"; deyişini ve bunlara katlanışını anlayamıyor ve utanıyorum senden ve utanıyor senden mehtap; ey guzeller guzeli Mus'ab;
Utanıyorum senden dar ağacında paramparca olmaya razı olan ve fakat sevgilinin kakulunu sabah ruzgarının dağıtmasına razı olmayan; vefa bahcesinde şakıyan; kanlı uveykim Hz. Hubeyb'im;
Utanıyorum senden atını Atlas okyanusuna surup engin derya onume cıkmasaydı adını daha ileriye gotururdum ALLAH'ım dem bu dem" diyen Hz. Ukbe'm.
Utanıyorum senden seksen kusur senelik Dunya hayatımda Dunya zevki namına birşey tatmadım; omrum harb meydanlarında; memleket zindanlarında gecti diyen asil ruh;
Ve utanıyorum senden ruyalarımızın gercek sevgilisi; Hakikatin gunumuzdeki gur sesi; uveyk de sensin; kuheylan da sensin; sımsıcak gozyaşlarınla asrımızı sele boğan da sensin; duvarların verasında sessiz feryatlarınla arşı ferşi velveleye veren gozlerindeki mor halkalardan etrafında oluştu nur halkalar; şimdi Anadolu baştanbaşa yaşıyor bir bahar; Kışta gelenlere demet demet guller var; Her gul yaprağında senin goz yaşlarından bir jale var. Bir ney gibi inleyişini; "seni anlayamadık yavru" deyişini her şeye rağmen hic unutmadık. Biz de seni anlayamadığımızı bir kez daha itiraf ediyor; hicabımızdan ellerimizi yuzumuze geriyor ve tekrar soruyoruz o ruyadaki yağız atlı; her gecen kervandan sorduğumuz Yusuf adlı; yıllarca beklenen uzun bir kış gecesindeki o ruyada mucrime gulen sen değil misin?
Ey Mihmandar'ı Nebi! ne olur kalk evlerinde cakılıp kalanlara; bir şeyler fısılda; at sırtında ve o yaşta colleri nasıl aştın baştanbaşa; anlat bizim gibi talihsizlere.
Ey Ummu Umare merhametinden oğlunu sabah namazına kaldırmayan analara birşeyler fısılda; oğlunu sırtını sıvazlayıp nasıl kalk oğlum Resulullah'ın onunde savaş dedin; anlat ne olur ALLAH aşkına!.
Bilecik istasyonunda son yongasını cepheye gonderen yaşlı anam yoksa sen de Hazreti Nesibe'yi tanıyor muydun? anlat bu işin sırrını.
Ey kollarını ayaklarını; mal ve evlatlarını ALLAH YOLUNDA ibka eden sizler ve malını canını Dunya yolunda ifna eden bizlere ve ey Yuce Divanın sahibi ALLAH'ım! Yanyana getirildiğimiz o gunde kolları; ayakları ve kulakları doğranmış gorunce onları; mahcup olup yerin dibine gecmektense; bize burada utanmak hissi ver biraz gaybi hazinenden...
Cemil CUNEYD
__________________
Utaniyorum
Dini Bilgiler0 Mesaj
●28 Görüntüleme
-
13-09-2019, 01:50:47