İşte butun zamanların en buyuk ve en mÂnÂlı savaşı...kufur ve iman orduları, sur'atle birbirinin ustune yuruyorlar. İman ordusu, ucyuzbeş kişi iken kufur ordusu, bunun uc katından fazla; dokuzyuzelli kişi... kufur ordusu, muslumanların sayı azlığına aldanıyor ve bu aldanışın verdiği emniyetle doludizgin gelmekte...iman ordusu ise yuce Allah'ın kalblerine ilham ettiği muazzam cesaret hissi ile muşrikleri az gorduklerinden onlar da duşmanın ustune aynı sur'atle yurumekte... sanki iki dağ, yerlerinden kopmuş heybetle yekdiğerinin ustune yuruyor.

...ama; islÂm duşmanları, daha harbin başında zafer sarhoşluğu ve buyuk bir dağdağa ile koşarken ilk darbeyi bir mucize ile yediler...onlar, dort koldan oklar atarak islam ordusuna doğru gelirken; bir Ânda ortaya cıkan beklenmedik bir kum fırtınası, muşriklerle at ve develerinin ağız, burun ve gozlerine doldu...kum, bakır bir leğene cakıl taşı duşuyormuş gibi ses cıkarıyordu. Kufur cephesi, dehşetli kum fırtınası ile şiddetle sarsıldı. Ne olduğunu; neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem, mubarek islam ordusuna hucum emrini verirken duşmana yerden aldıkları bir avuc kumu savurmuş ve dua etmişlerdi: "Yuzleri kara olsun! Allahım, kÂfirlerin kalplerine korku; dizlerine titreme ver..."

...hepsi hepsi bir avuc bir şeyken şiddetli bir kum dalgası gibi duşmanı sarsan kumlar; daha doğrusu ahir zaman Resulunun mucizesi, duşmanı ta iliklerine kadar urpertti. Kalplerini ilk "acaba" ve ilk korku hisleri yokladı...dizlerinde bir titreme duydular.
......

-devamı var-
__________________