SIRLARA ACILAN TEVHİD KAPISI
Vuslatta dirilme vakti!
Teslimiyet! Kimin teslimiyeti? İsmail’in ruhunda İbrahim’in teslimiyeti! Babanın oğulu Mina’da yatırışını, hışımla bıcağı kayalara suruşunu, İsmail’in sacından tutuşunu, kurbanın şah damarının dışarı fırlayışını, İbrahim’in kendini Allah’a havale edişini ve keskin demir parcasının ensede bir daha bir daha suruldukce bîtap duşuşunu hayal et.
Gorunmez bir duvar Meş’ar’ı Mina’dan ayırmakta. Bu duvarı dunyada yıkabilecek hicbir guc yoktur. Burada hukum suren, ferman veren, sadece sabahtır. O guclu selin hucumunu durdurmayı başaran bu yıkılmaz duvar, sabahla birlikte yok olup gidiyor!
Mina batıda, Arafat ise doğuda. Tevhid ordusu Mina’ya yoneliyor. Guneş arkadan doğuyor, ucsuz bucaksız Arafat Ovası’nın ustunden daracık Mina Vadisi’ne dokuluyor. Guneş de bizimle birlikte haccetmekte; Arafat’ta doğmakta, Meş’ar’dan gecmekte ve Mina’ya gelmektedir.
Dağ kemerlerinden, yarıklarından, yollardan, patikalardan, kucuklu buyuklu mucahid ırmaklar akarak birleşiyor ve buyuk bir nehir oluşturuyor. Gecit yerleri daha da daralıyor, nehirse gittikce sıklaşıyor ve sıklaştıkca guclenerek akıyor. Meş’ar’ın zahidleri, şimdi Mina’nın aslanları...
Tevhid ordusu Mina’ya iniyor
En uzun vakfe, en son duruş, en son menzil! Bilgi ve bilinc aşamasından sonra, son aşama! Bilgi, haram bilinci ve aşk! Bu Ân buyuk olayın başlangıcıdır. Hacc, zirvesine yaklaşıyor.
Zilhicce’nin 10’uncu gunu! Bayram! Kurban Bayramı! Ve Mina ucuncu ve son menzil! “Aşk” menzili! Bugun tevhid, aşk, ozveri ve fedakarlık en muhteşem cehresiyle tecelli ediyor. Bu topluluk şimdi sadece beyaz barış guvercinlerinden değil, ondan da ote silahlı savaş mucahidlerinden oluşuyor. Silahlı ve kararlı tevhid ordusu, Mina’ya, savaş alanı Mina Vadisi’ne iniyor!
Artık, “Bismillah Allahû Ekber”le İblis’in saltanatına son verme zamanı! Herkesin varacağı son menzil; kurşunlarını Buyuk İblis’in benliğinde bitirmek! 7’de 7 tam isabet! Her isabet ettirişte; Orta ve Kucuk İblis’lerin direnecek gucu kalmamıştır artık! İblis’in; Âdemoğlu’nu kendine bağlı kılma andı burada son bulmuştur! Ân; fethi ilan etme, burclara zafer bayrağı dikme Ânıdır!
Artık hepimiz birer İbrahimiz! O’nun yolunda İsmailimizi kurban edebiliriz. Bizim İsmailimiz kim? Gururumuz, kibirimiz, şanımız, şohretimiz, canımız, malımız, ailemiz, evlatlarımız, ruhumuz, gencliğimiz, guzelliğimiz…
Madem İbrahimiz! İblis’i yenmeliyiz! Hic tereddut etmeden icimizdeki İsmaili, Mina’da kurban etmeliyiz! Tıpki Hz. İbrahim gibi! Hz. İbrahim de oyle yapmadı mı? Ulvî emre boyun eğip, İblis’i yenmedi mi?
İbrahim’le oğul İsmail’in kıssasını hatırlayalım!.. Ve bu kıssayı hic ama hic unutmayalım!
Umutsuz, fakat sonucsuz olmayan arzu!
Put yontan bir babanın evinde; ozgur ve aydın bir genc!.. Ve kendi evinde kısır, samimi, soylu bir kadın: Sare. Omrunun yuz kusur yılını; cihad, savaş, Nemrud’un zulmune isyan, cahalet toplumuyla kavga, putperestlerle mucadeleye adayan bir ihtiyar! Buyuk ilahî risaletinin sonunda, bir oğlunun olmasını arzulayan kutlu bir adam! Umutsuz, ama sonucsuz olmayan bir arzu!..
Ve butun omrunu Kendi yolunda geciren; vefalı kulun umutsuzluk, yalnızlık ıstırabına merhamet! Hanımı Sare’nin Habeşli siyahî cariyesi Hacer’den nûr topu gibi bir evlat! İsmail! Yuz kusur yıl beklenen bir oğul! Dile kolay yuz yıl!
Sevgi nûruyla İbrahim’in yalnızlığına merhem olan oğul İsmail icin, Âdemoğlu yaşadıkca unutulmayacak bir ferman: “Ey İbrahim! Kendi elinle bıcağı İsmail’in boğazına daya ve kes!”
Risalet kahramanı, Allah’ın mutevazı kulu, tarihin en buyuk put kıranı, İsmail’in babası İbrahim’e korkunun ilk kez galebe caldığı an. Tarihin en buyuk savaş fatihi artık zayıf, perişan ve bîcare! Fakat buyruk buyuk yerden! Cihad-ı Ekber!
Kimi seviyorsun; “İsmail”ini mi yoksa “Allah”ını mı? Hangisini seciyorsan sec İbrahim!
“Allah insana şah damarından daha yakındır.”
İsmail’i kesmekteki murad...
İbrahim ol! En sevdiğini “kes” emrinin sende oluşturacağı mÂnÂyı tahayyul et! “Kes” emrindeki murad nedir? Duşun!..
Burada İsmail’de tezahur eden murad; aşırı evlat sevgisinin insanı meşgul ederek, Allah sevgisinden alıkoyma tehlikesidir. İbrahim’e nehyedilen İsmail’in aşırı sevgisinin, “kes” emriyle vahye donuşmesindeki hikmetin sebebinden şu anlaşılmaktadır:
Senin İsmail’e olan aşırı sevgin, ruhunu ve kalbini tamamen Hakk’ın aşkına vermene, Allah’tan başkasına muhabbet beslemekten uzak durmana engel teşkil edebilir. Yeri geldiğinde, “İsmail’i boğazlamak”taki asıl murad “ifrada kacan İsmail sevgisini boğazlayarak” Allah’a olan sevgisini ispatlamaktır.
İblis’in kalbine evlat sevgisi atarak ruhuna sana mantıklı gelecek deliller uflemesine izin verme! Atan Hz. Âdem’e oynadığı oyuna gelme! İsmail’ini kurban etmek kolay değil, mucadele et!
Birinci gun, birinci aşamada ilk hamleni yap! Taşlarını seni vesveseye surukleyen buyuk İblis’in kalbine fırlat! Onu perişan et! 7’de 7. Sonsuzluğa gomulecek onurlu bir eylem!
Ey Âdemoğlu, sevinme daha mucadelenin başındasın! Gam ve kederi sen İbrahim’e musallat eden İblis, senin başına leş kargaları gibi coreklenen hÂllerden dolayı sevinc naraları atmakta, senin bayramını sana haram etmektedir. Ama senin icin yol bitmişir artık! Ya Rabbini ya da İblis’i secmekten başka caren yok! Hangisini tercih edersin İbrahim!?
İkinci gun, ikinci aşama! İsmail’i kurban etmek kolay değil! Arzular, istekler; bir onceki gunden daha şehvetli, seni teslim almak icin butun cilvelerini kullanıyorlar! İblis, Âdem’e verdiği o “yasak meyve”den senin de yemeni istiyor. Sakın ha! İsmail’ini kurban etmekten asla vazgecme!
Taşlarını “İblis”in beyninde patlat! İlk savaşında perişan ettiğin İblis’in eridiğini gor!
İbrahim ol! İbrahim gibi duşun! Tereddutu bırak, “Buyuk Cağrı”ya kulak ver! Vakit oyun edenin oyununu boşa cıkarıp, tam hakkıyla Allah’a teslim olma vakti!
Ve İsmail, buyuk kurban!
Yeryuzu boyle bir muhabbet gormedi!
Mina’nın kayalıkları dibinde baba ile oğulun konuşmasına kulak kesil! Gonlunu ac! Yeryuzu yaratıldı yaratılalı boyle bir muhabbetin benzerini duymak mumkun değil! İbrahim; vahyin kucağında, Allah’a teslimiyet cemberinde, niyetini İsmail’ine ağzının icindeki incileri unufak edercesine:
“İsmail, ben ruyada seni kestiğimi gordum!..” demesindeki inkişafta vucud bulan rahmet sağanağını hatırla!
Ve yanan baba yureğinin, gozyaşına donuşmesi karşısında teslimiyet abidesi İsmail’in:
“Baba! Hakk’ın emrini yerine getirmede tereddut etme, teslim ol. Beni de bu işte teslim olmuş bulacak ve inşaallah sabredenlerden olacağımı goreceksin!...” deyişini hatırla!
Allahû Ekber!
Vesvese zincirleri kırılıyor
Teslimiyet! Kimin teslimiyeti? İsmail’in ruhunda İbrahim’in teslimiyeti! İki hÂl, ikisi de birbirinden muthiş! Babanın oğulu oracıkta yatırışını, hışımla bıcağı kayalara suruşunu, İsmail’in sacından tutuşunu, kurbanın şah damarının dışarı fırlayışını, İbrahim’in kendini Allah’a havale edişini ve keskin demir parcasının ensede bir daha bir daha suruldukce bîtap duşuşunu hayal et.
Allahû Ekber!
O anda kayaya isabet etse onu ikiye bolecek bıcak kesmiyor! İbrahim’in gayretleri, İsmail’in teslimiyeti nafile! Ve İsmail sevgisinden arınarak Allah sevgisine iltica eden İbrahim’i ferahlatan ilahi mesaj:
“Ey İbrahim! Allah İsmail’in boğazlanmasından vazgecmiş, O’nun yerine kesmen icin bir koc gondermiştir. Zira sen buyruğu yerine getirdin!”
Allahû Ekber!
İblis mağlup, İbrahim galip!
Bu oyku, insanın Allah’ın kemÂlîyetinde varoluşunun oykusudur. İcgudu ve vesvese zincirlerinin kırılışı, ruhun arınarak yukselişi, aşkın miracı, hakikat karşısında sorumlu bir kulun tum benliklerinden sıyrılarak zindandan kurtuluşunun oykusudur.
Sabri Gultekin
__________________
Sirlara ACilan Tevhİd Kapisi
Dini Bilgiler0 Mesaj
●33 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Eğitim Forumları
- İslami Bilgiler
- Dini Bilgiler
- Sirlara ACilan Tevhİd Kapisi
-
13-09-2019, 01:44:43