Hz. Omer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura uc genc girerler. Derler ki :
-Ey halife, bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı oldurdu. Ne gerekiyorsa lutfen yerine getirin.
Bu soz uzerine Hz. Omer suclanan gence donerek :
-Soyledikleri doğru mu diye sorar.
Suclanan genc der ki :
-Evet doğru.
Bu soz uzerine Hz Omer anlat bakalım nasıl oldu diye sorar. Genc anlatmaya başlar:
-Ben bulunduğum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanım. Ailemle beraber gezmeye cıktık, kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Affedersiniz hayvanlarımın arasında bir guzel atım var ki donen bir defa daha bakıyor. Hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahcesinden meyve koparmasına engel olamadım. Arkadaşların babası icerden hışımla cıktı atıma bir taş attı, atım oracıkta oldu. Nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım, babası oldu. Kacmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı, durum bundan ibaret, dedi.
Hz Omer:
-Soyleyecek bir şey yok, bu sucun cezası idam. Madem sucunu da kabul ettin, dedi.
Bu sozden sonra delikanlı soz alarak:
-Efendim bir ozrum var, diyerek konuşmaya başladı:
-Ben memleketinde zengin bir insanım, babam, rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim kucuk olduğu icin saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz icin Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz, bana uc gun izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu uc gun icinde yerime birini bulurum, der.
Hz. Omer der ki:
-Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki?
Sozun burasında genc adam ortama bir goz atar, der ki:
-Bu zat benim yerime kalır. O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşlarından, daha yaşarken cennetle mujdelenen Amr Ibni As’ dan başkası değildir.
Hz. Omer Amr’a donerek:
-Ey Amr, delikanlıyı duydun, der.
O yuce sahabe:
-Evet, ben kefilim, der ve genc adam serbest bırakılır.
Ucuncu gunun sonunda vakit dolmak uzere ama gencten bir haber yoktur. Medine’nin ileri gelenleri Hz. Omer’e cıkarak gencin gelmeyeceği, dolayısıyla Amr Ibni As’a verilecek idam yerine maktulun diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gencler razı olmaz ve babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz derler.
Hz. Omer kendinden beklenen cevabı verir der ki:
-Bu kefil babam olsa fark etmez cezayı infaz ederim.
Hz Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet icerisinde der ki:
-Biz de sozumun arkasındayız.
Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genc gorunur.
Hz. Omer gence donerek derki:
-Evladım gelmeme gibi onemli bir nedenin vardı neden geldin?
Genc vakurla başını kaldırır ve (gunumuz insani icin pek de onemli olmayan):
-’AHDE VEFASIZLIK ETTİ’ demeyesiniz diye geldim der.
Hz. Omer başını bu defa cevirir ve Amr Ibni As’a der ki:
-Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun, nasıl oldu onun yerine kefil oldun?.
Amr Ibni As Allah kendisinden ebediyyen razı olsun, vakurla kanımızı donduracak bir cevap verir:
-Bu kadar insanın icerisinden beni secti. ’İNSANLIK OLDU’dedirtmemek icin kabul ettim, der.
Sıra genclere gelir, derler ki:
-Biz bu davadan vazgeciyoruz.
Bu sozun uzerine Hz Omer:
-Biraz evvel babamızın kani yerde kalmasın diyordunuz ne oldu da vazgeciyorsunuz, der.
Genclerin cevabı da dehşetlidir:
-’MERHAMETLİ İNSAN KALMADI’ demeyesiniz diye…
Ben de bu hikayeyi sizlerle paylaşıyorum:
-’GUZEL HİKAYE PAYLAŞAN KALMADI’ Demeyesiniz diye...

__________________