araştırmacı, gazeteci-yazar


1959 yılında Ankara’da doğdu. Oğrenimini burada tamamladı. Halkla İlişkiler ve Gazeteciliğe, foto muhabiri olarak başladı. Kısa surede siyasi partilerin haberlerine gecerek Turkiye’nin 1980 oncesine yakın şahitlik etti. Bir sure ceşitli belgesellerde kameramanlık yaptıktan sonra sinemayı secti. Reji asistanlığı ve yapım koordinatorluğu yanı sıra sinema ve televizyon filmleri eleştirmenliğine başladı. Boylece yazarlığa ilk adımını atmış oldu. Bu arada mesleğinin Halkla İlişkiler kısmını da ihmal etmeyerek, ceşitli kuruluşlarda Basın Danışmanlığı, Halkla İlişkiler ve Sosyal ve İdari hizmetlerde calıştı. Bu calışmaları surerken Kişisel Gelişim Programları alanında araştırmalar yaptı ve eğitimler aldı.
Ceşitli resmi ve ozel kurumlarda kişisel gelişim konularında seminerler verdi.

Bu seminerler cercevesinde Beden Dili konusuna ağırlık vererek, seminerlerinin başlığını, Aile İci İletişimde Beden Dili olarak belirledi ve calışmalarını yurutmektedir.

17 yıldır yazarlığa devam eden Huseyin Ozturk, halen medeniyetimizin temelini oluşturan ceşitli değerler uzerine araştırmalarını surdurmektedir.



Huseyin Ozturk iletişim:
[email protected]



HAKKINDA YAZILANLAR

Gazeteci ve Yazar Huseyin OZTURK ile Saniye OZTURK, 10 Haziran 2005 tarihinde, Afyon Bolvadin Belediyesi Kultur Merkezinde, "Aile, Ev ve Sokak" isimli bir konferans verdi.



YORUM

Aydın Yabancılaşması
Yeni Akit
02.01.2012

Bu haftaki eserimiz “Boğazdaki Aşiret” kitabıyla un yapan ve Turkiye’nin “ustseckinlerini” cırpalayan Mahmut Cetin’e ait.

Biyografi Yayınları’ndan cıkan “Aydın Yabancılaşması” adlı kitapta Mahmut Cetin, yine ezber bozduran ilginc ayrıntılara dikkat cekiyor.
Turkiye’nin bugununden yani “millet devlet kaynaşmasından” hangi cevrelerin neden ve nasıl rahatsız olduklarını ortaya dokuyor.

Mahmut Cetin bu kadarla yetinmiyor ve son on yıla kadar devleti, hukumetlerin değil, burokrasinin yonettiğini ve memleketin kaymağını kimlerin yediğini belgeliyor.

“Aydın Yabancılaşmasında” yer alan ara bolumlerde, birbiriyle zıt gibi gorunen anlayışların, esasında heterodoks inanclarla kaynaştıklarını ve giderek kozmopolit bir ortak cephede, nasıl aynileştiklerini anlatıyor.

“Aydın Yabancılaşması,” Turk duşunce hayatında yeni bir tartışma alanını başlatacağa benziyor.
Eserdeki en ilginc bolumlerden birisi de surekli olarak laiklik vurgusuyla gundeme gelen Turk Solu’nun “tarikatcı” olduğunu gosteriyor.
Eserde yer alan bilgilerden bazıları şoyle.
*

-Turkiye Komunist Partisi kurucu başkanı Mustafa Suphi, Melami tarikatına mensuptu. Bir başka parti başkanı Melami, Hurriyet ve İtilaf Fırkası Başkanı Miralay Sadık Bey’di.

-Nazım Hikmet’in dedesi Nazım Paşa mevlevi idi. Nazım Hikmet de yirmili yaşlarda “Ben de muridinim Mevlana” şiirini yazmıştı.

-Solcu Şair Can Yucel’in dedesi mevlevi şeyhi ve babası Hasan Ali Yucel mevlevi idi. Kendisini de mevlevi muhibbi olarak ifade eden Can Yucel, bu durumu şoyle anlatıyordu.

“Mevlevilik aslında Muslumanlığın incelmiş kanadıdır. Din incelmesi, bir bakıma ateistliğe doğru gitmedir. Belki bende Allah’a inanc kalmadı ama mevlevilikten koptum sayılmaz aslında.”
Tabi bu tipler, Kur’ansız ve Peygambersiz bir mevlevilik isteyenlerdir.

-Cetin Altan’ın annesinin babası Hacı Hafız Mustafa Muhyiddin Efendi, Unkapanı’nda, Salih Paşa Mahallesi Yeşil Tulumba Sokak’ta, Rufaiyye Tarikatı’ndan Şeyh Abdulhalim Efendi Tekkesi postnişini idi.

Tanrıtanımaz olduğunu soyleyen Cetin Altan, inanc durumunu şoyle izah ediyor:
“Bir ayrıma muhtacız. Ateizm başka şeydir, paganizm başka. Ateizm insanın kendi iradesiyle Tanrıtanımazlığı felsefi olarak benimsemesidir.
Biz paganlar ayrı bir vak’ayız. Paganların başka turlu olmaları mumkun değildir. Yetiştirilme bicimleri Tanrıtanımazlıktır, Turkiye’de ateizm yoktur, paganlar vardır.”

Mahmut Cetin, araştırmasında “Aydın Yabancılaşmasının” izlerinin bugune de uzandığını hatırlatıyor ve Altan’dan alıntı yaparak;
Mehmet Akif Ersoy’un torunlarından birinin Turkiye Komunist Partisi lideri Aydemir Guler, Elmalılı Hamdi Yazır’ın torununun da Okan Bayulgen olduğunu iddia ediyor.

Mahmut Cetin kitabında Sabetaycılara da yer veriyor. Sabetaycıların mevlevi tarikatı icinde oldukca etkin olduklarını belgeliyor.
Eserdeki bilgilere gore sabetaycı mevlevi şeyhi İshak Dede, eski dışişleri bakanlarından Emre Gonensay’ın dedesi iken, diğer bir sabetaycı mevlevi şeyhi Mehmet Esat Efendi ise Halil Bezmen’in anneannesinin dayısı oluyor.”
Bilgi icin: Biyografi Yayınları 0542 235 72 49 [email protected]
__________________