İlk ve ortaokulu İstanbul'da okudu. İ.U. Edebiyat Fakultesi Turk Dili ve Edebiyatı Bolumu'nu bitirdi (1970). Bir sure edebiyat oğretmenliği yaptı. 1975'te oğretmenlikten ayrılarak kendisini edebî calışmalara verdi. Turk Edebiyatı dergisinin yazı işleri mudurluğunu yuruttu, Turkiye gazetesinde yazdı.Sevinc Cokum edebiyat dunyasına hikÂye ile girdi. HikÂyeleri Hisar, Turk Edebiyatı, Tore dergilerinde cıktı. Sonra Romana yoneldi. Sosyal ve tarihî romanlar kaleme aldı.HikÂyelerinde İstanbul'un gelenekci semtlerinin sosyal yapısından kesitler verdi; yalnızlığı ve dayanışmayı işledi. Ruh tahlillerine girerek kahramanlarının duygularını akıcı ve dokunaklı bir dille tasvir etti.Romanlarında sosyal konuların yanında tarihî konulara da ağırlık vermiştir. Turk kimliğinin uzerinde durarak esir Turklerin ıstıraplarını dile getirmiştir. HikÂyeleri: Eğik Ağaclar (1972), Boluşmek (1974), Makina (1976), Derin Yara (1984), Onlardan Kalan (1987). Bu hikÂye kitapları yeni duzenlemeyle Otuken Neşriyat arasında şu isimlerle yayınlandı: Bir Eski Sokak Sesi (1993), Evlerinin Onu (1993), Onlardan Kalan (1993). Romanları: Zor (1977), Bizim Diyar (1978), HilÂl Gorununce (1984), Ağustos Başağı (1989), Gulyuzlum (1989), Cırpıntılar (1991). Senaryoları: Beyaz Sessiz Bir Zambak (1987), Yeniden Doğmak (1987). Radyofonik eserleri: HilÂl Gorununce, Ağustos Başağı, Nefise Hatun.

ESERLERi:

BEYAZ BiR KIYI

Beyaz Bir Kıyı, Sevinc Cokum'un 4 yılda kaleme aldığı, aslında bir romanının ayrı ayrı bolumleri de diyebileceğimiz hikÂyelerinden oluşuyor. 1994 yılında Fas'a giden yazar, bu ulkeyi coğrafyası, insanları, manevî atmosferi ve sanatları acısından tanıdıktan sonra Beyaz Bir Kıyı'yı yazmağa karar verdi. Mağrib'in kendisine has kokusunu, rengini, ruhunu eserine katan Cokum, Beyaz Bir Kıyı'da, dunyevî aşk ve istekler boyutunun otesindeki arayışları dile getiriyor. İki insanın dostluğu ile birlikte Hak dostluğunu, gul motifinin arkasında Peygamber sevgisini ebru dalgalanışı bir anlatımla sergiliyor.

GUZELE BAKAN KARINCA

Guzele Bakan Karınca, Sevinc Cokum'un 1990'dan bu yana Turkiye Gazetesi'ndeki haftalık "Edebiyat Sohbetleri"nden secilmiş yazılarıdır. Cokum, bu yazılarında edebiyatla birlikte dil, tarih, sanat, gelenek ve gorguler, "İstanbul Ozlemi" eskinin terkibi ile yeniyi oluşturmak, insan, cocuk, hayvan sevgisi uzerinde yoğunlaşmış, inancımızdan renkler taşımıştır.

KARANLIĞA DİRENEN YILDIZ

Sevinc Cokum, Karanlığa Direnen Yıldız'da Turk siyasî hayatının onemli durağı 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin cercevesi icinde farklı kişilikleri sergiliyor. Aynı apartmanı paylaşan dostların, yakınların ayrılan sofraları, dahası ihanetler, iki yuzlulukler, uydu vicdanlar... Ozellikle anlatım ve tahlil ağırlıklı romanı yer yer Yunus Emre dilinin zenginlikleri besliyor. Yazarın kendisinin ve tanıdığı gercek kişilerin de yer aldığı romanın asıl cıkış noktası bugun medya dediğimiz şartlandırma, yonlendirme gucunun o yıllarda da insana el atışıdır. Onun icin kahramanımız Feridun katıksız, durust, kendi kararlarını kendisi verebilen insanın arayışı icindedir. Suru olmak yerine birey olma sevdası. Ama Feridun'un benliğindeki kargaşada yer alan bir başka sevdası daha vardır... İncenaz Abla, Cokum'un, hikÂyelerindeki titizliğini aktardığı bu romanı el değmemiş konusu, (ozgunluğu) yaşanmışlığı ve anlatım ozelliği ile yeni bir aşamadır

ROZALYA ANA

Rozalya Ana, Sevinc Cokum'un daha onceki İstanbul hikÂyelerinden farklı olarak Kırım'dan, Anadolu il ve koylerinden goruntuler taşıdığı son hikÂye kitabı. Sevinc Cokum, bu kitabında surgun Kırımlı Raziye'nin (Rozalya Ana) toprağına yerleşme cabası icinde kendi varlığını anlamağa başlamasından yola cıkarak varoluşun hangi değerlerle butunlendiğini araştırır. Sadece buyuk şehirlerde değil, Anadolu şehir ve koylerindeki sosyal değişim icersinde eğrilikleri gorerek, yarının endişeleriyle bugunun cıkmazlarında cıkış noktaları arar. Gunumuzde materyalist cıkarcı anlayışın kurallaşmasına karşılık Kutahyalı Kız'la sembolleşen katıksız, cıkarsız sevgi ayakta durabilecek mi? sorusu etrafında donen Sevinc Cokum, modern hikÂyesine kendi kultur motiflerimizi, menkıbelerden ve halk hikÂyelerinden suzulmuş renkleri katmaktadır. HikÂyeler varoluş ve yokluk cizgisinde durarak yer yer tasavvufla bezenir.

BİR ESKİ SOKAK SESİ

Sevinc Cokum'un ilk hikÂyeleri olan Bir Eski Sokak Sesi ferdî ve sosyal meseleleri şiirli bir anlatımla ve yaşanmışlıkla işlemektedir. Yazarın yayımlandığı yıllarda hayli ilgi uyandıran bu hikÂyeleri buyuk şehrin dar ve eski sokaklarının insanlarını zengin ic dunyalarıyla anlatıyor.

ONLARDAN KALAN

Sevinc Cokum'un olgunluk cizgisindeki hikÂyelerinin toplamı olan Onlardan Kalan, yine İstanbul dekoru icersinde kultur değişiminin pencesinde kaybolmakta olan erdemleri anlatıyor. Uslûbundaki derinleşmeyi belirleyen bu hikÂyelerde Sevinc Cokum kendine has duyarlılığı ile kalıcı olan guzellikleri desteklemeğe calışmaktadır.

EVLERİNİN ONU

Sevinc Cokum'un fikir ve duygu ağırlığını bir arada yansıtan hikÂyeleri Evlerinin Onu 1980 oncesi bunalımlı gunlerin urunudur. Yazar o karanlık atmosfer icersinde sevgiye dayanarak toplumumuzdan ve yakın tarihimizin icinden kesitler vererek dunden bugune gecişlerle insanımızı değerlendirir.

HİLAL GORUNUNCE

Sevinc Cokum'un bu romanı, Turk dunyasının Kırım'la ilgili bir dilimini ele almıştır. 1853-1865 Kırım Harbi yıllarında Osmanlı Kırım yakınlaşması sırasında, Kırımlı Nizam Beyin kendi toprağına tutunma cabasının işlendiği romana Kırım Turklerine has renkli orf ve adetlerin hÂkim olduğunu gormekteyiz... Nizam Beyle birlikte romanın diğer kişileri Arslan ve Giray beyler, Şirin Gelin, romana orijinallik katan "anlatıcı" Felekzede Ârif Celebi karakterlerinin guclu cizgileri, ic dunyalarının zenginlikleriyle yazarın olaydan bireye giden roman anlayışını ortaya koyarlar. Sevinc Cokum'un romanda belli bir noktaya ulaştığı HilÂl Gorununce, Turk Edebiyatında onemli bir yeri doldurmaktadır.

AĞUSTOS BAŞAĞI

Ağustos Başağı'nda yazar, Millî Mucadele yıllarını ele almıştır. Olayları, Osmanlı Devleti'nin beşiği Soğut on planda olmak uzere, Batı Cephesi'nin diğer bolgelerine de uzanan bir coğrafya icerisinde değerlendirmektedir. Cepheyle cephe gerisi belgelerden ve gercek kişilerden alınan bilgilerden yola cıkılarak anlatılmış ve yorumlanmıştır.

CIRPINTILAR

Cırpıntılar, yazarın uzerinde durduğu "parcalanmış aile"ler ve goc dramının bir başka kesitidir. Cokum bu romanında Avustralya'ya goc etmiş uc kişilik bir ailenin ayakta durma savaşını, bu savaşın nelere mal olabileceğini, kendi ulkelerine donuşlerinde yaşayacakları uyumsuzlukları anlatır. Sevinc Cokum Cırpıntılar'da Turk romanı icin yeni, sıcak ve unutulmaz kişilikler cizmektedir

BİZİM DİYAR

Bizim Diyar, Sevinc Cokum'un ikinci romanı. Yazar bu romanıyla yakın tarihimizden onemli bir kesiti gunumuze getirmektedir. Osmanlı imparatorluğunun cokuş yıllarını, Balkan Savaşı ve Rumeli goclerini ele alan yazar, bu kopuşu derinden yaşamış olan yakınlarının hikÂyesini o cevreden sectiği canlı karakterlerle romanlaştırmıştır. Bizim Diyar'ın bir ozelliği de kaybedilen Rumeli'ye ait kultur mirasının İstanbul'a uzanmış cizgilerini yansıtmaktadır.
__________________