Gokyuzunun guneşi,kainatın yaratıcısının dostu, yoklukta gelen bolluk,gonul gozunun doğum gunu bugun.

Mekke’nin uzerine coken kara bulutların dağıldığı,caresiz insanların yakarışlarının son bulduğu gun bugun.

O karanlık gonullerin yok olduğu ,insanların birbirlerini oldurduğu o donemde gokyuzunde doğan guneşin gunu.Gelişiyle putperestliğin yok olduğu,goz yaşlarının bir bir aktığı ,sevgilinin geldiği bir gun bugun.

Mekke’de kız cocukları feryat ederken putlara doğdu karanlıkta guneş. Gece aydınlandı sanki sabah misali. Bir ışık icinden melekler indi o mubarek eve. Herkes heyecanlı,herkes meraklı.Biri var iclerinde.Biliyor sanki kurtarıcının geldiğini ,guluyor etrafına. Doğuyor gul kokulu kucuk melek. Annesinin kucağında ağlıyor sessiz. Bakıyor kurtarıcıya, guluyor sevincle.Alıyor kucağına torununu.Kokluyor mis kokan ciceğini.Bir vahiy iniyor gokten Cebrail’le.Annesine geliyor Allah’ın biricik dostunun ismi. Adını “Muhammed Mustafa” koy deniliyor gokten. Koyuluyor semavi ışık parcasına adı. Goklerde yazılıyor sevgilinin adı. Hz.Adem goruyor gokyuzunun tavanında. Soruyor Yuce Allah’a:
-Ey Rabbim bu kimin ismi diyor.Allah (a.c)soyluyor:
-Ey Adem o senin torunun adı diyor gulumseyerek.Hz.Adem guluyor ,hoş geldin oğlum diyor.

Allah’ın biricik dostu buyuyor.1 yaşında babasız ,6 yaşında annesiz kalıyor.Hissetmiyor yetimliliğini.Allah’ın izniyle guzelleşerek buyuyor,onun kucağında yeşeriyor ve meyvelerini veriyor.Dedesi bakıyor biricik kurtarıcısına.Ozenle bakıyor torununa.Davranışlarının guzelliğini gordukce guluyor “işte bizim kurtarıcımız” diyor.O buyudukce buyuyor gonul gozu.

Bir gece efendimiz(s.a.v) Kabe’nin yanında diz cokmuştu.Ağlıyordu,kimse yoktu yanında.Cebrail geldi yanına.”Gel ey Allah’ın dostu benimle” dedi.Gitti gul kokan melek.Tum sema sanki geleceğinden haberdar gibi acmış kapılarını bekliyorlar onu.Merak ediyorlardı Allah’ın cok sevdiği bu kişiyi.Melekler gelirken guluyor bakıyordu gul kokulu meleğe. Efendimiz Cebrail(a.s)yanında birer birer cıkıyordu cennetin katlarını.Her katta peygamberler “hoş geldin” diyor ve secde ediyorlardı.Katları birer birer cıktıktan sonra Cebrail(a.s):
-Ben buraya kadar gidebilirim.Bundan sonra tek başına gideceksin.Eğer ben gecersem yanarım dedi.Efendimiz korkuyla sordu:
-Peki ben nasıl gececeğim buradan dedi.Cebrail:
-Gonlundeki aşkla ,dostunun aşkıyla dedi.Efendimiz gecti aşkla .Ve karşısında gordu biricik Rabbi’ni.”Hoş geldin ” dedi Allah(a.c) .Konuştular baş başa.Efendimiz giderken Rabbi’nin yanından Musa aleyhisselam gordu ve sordu:
-Ey Muhammed ne soyledi Rabbin dedi.Efendimiz:
-Elli rekat namazı farz kıldı dedi.Musa(a.s):
-Git ve de ki bu cok fazla muminler yapamaz bu kadarını dedi.Gitti ve dedi ,yine gordu Musa (a.s) yine gitmesini soyledi.Sonunda efendimiz 5 rekat namazı farz kıldı ,daha indirmesini isteyemedim dedi.Efendimiz indi yeryuzune Cebrail(a.s)’yle.Ertesi gun soylediği Allah’ın farz kıldığı o şeyi.Ve o gun Mirac kandili olarak gecti tarihlere. Kazındı gonul gozlerine. O gunden sonra efendimiz herkesi Allah’a inanmaya devam etti. Gun gectikce bu olayı duyan halk hemen efendimizin yanına giderek doğru olup olmadığını soruyordu.Efendimizin “doğru” dediğini duyunca guvenle iman ettiler Allah’a. Gun gectikce buyuyen Muslumanlar karşısında Allah’a inanmayanlar karşı cıktı olanlara. İşkencelerle yıldırmaya calıştılar Muslumanları.Yılmadıklarını gorunce cileden cıktılar.Gunden gune kotuleştiler.Bu durum karşısında efendimiz hicret emrini verdi .Ve o gunden sonra birer birer Medine’ye goc başladı.Giderek coğalan goc karşısında muşrikler caresiz kalınca Mekke’de kucuk bir Musluman topluluğu kaldı.Efendimiz de gitti Medine’ye Hz.Ebubekir’le.

Bundan sonra Allah’a inanların sayısı coğaldı.Efendimiz uyarılarda bulundu.Tum Muslumanları toplayarak onlara oğutler verdi.Kız cocuklarının gomulmesini yasakladı .Ve “kimin kız cocuğu varsa sevsin”dedi gulumseyerek.O gunden sonra kız cocukları gomulmek yerine evlerinin onunde rahatca oynadı.Kadınlar eşlerine kız cocukları olduğunu rahatca soyleyebildi.Babalar kızlarını sevmeye ve onları oğullarından ayrı tutmamaya başladı.Efendimiz bu durum karşısında giderek daha fazla konuşma yaptı.

Yine bir gun konuşma yapacakken bir adamın oğlunu geldi.Adam oğlunu optu ve hemen kucağına oturttu.Birkac dakika sonra kızı geldi adam onu onune oturttu.Efendimizi hemen:
-Onu da op ve dizine oturt diyerek uyardı.Adam efendimizin sozu karşısında hata yaptığını anladı.
Gunler efendimizin halkı uyarması ve onlara oğutler vermesiyle gecti.
Efendimiz uyarırken onu dinleyen kalpler rahattı.Ta ki efendimizin olumune kadar .Tum kalpler uyarıcılarını kaybetmenin acısıyla yanarken efendimizin tebessumuydu onu anlatan .
Şimdi herkes korkuyor ya olumden.Ben hic korkmuyorum. Aksine Allah’a ve sevdiğime kavuşmanın mutluluğuyla olmeyi cok ama cok istiyorum. Allah’a kavuşmanın ne buyuk bir mutluluk olacağını bildiğimden herkesten once ben olmek istiyorum ki bir an once kavuşabileyim hasretini cektiklerime..
Gulay Ercıktı

__________________