Peste des petits ruminants, PPR, Ovine rinderpest, Pneumoenteritis comlex veya Kucuk ruminant vebası.Viral bir koyun-keci hastalığıdır.Bu hastalık koyun ve kecilerin yuksek ateş, goz yaşı ve burun akıntısı, ağız lezyonları (nekrotik-erosiv stomatitis), sindirim sistemi mukozasında hemoraji, gastroenteritis, ishal, oksuruk, bronco-pneumoni semptomları ile karakterize, mortalite ve morbitide oranı yuksek viral bir hastalıktır.
Etiyoloji ve Tarihce
PPR ilk defa 1942 yılında Batı Afrika’da Gargadennec ve Lalanne tarafından bildirilmiştir. Gunumuzde hastalık, Ekvator ve Sahara arasında kalan Afrika ulkeleri, Arap yarımadası, Turkiye dahil, hemen tum Orta Doğu ulkeleri, Hindistan ve Guney-Doğu Asya’da gorulmektedir.Hastalık doğal şartlarda koyun ve kecilerde gorulur. Her iki tur arasında duyarlılık acısından onemli farklılıklar mevcuttur.Ulkemizde ise hastalığın varlığı Alcığır ve arkadaşları (1996) tarafından, 1993 yılında kuzularda patomorfolojik ve immunohistolojik olarak ortaya konmuştur. Etken, Sığır vebası hastalığı etkeni ile aynı familyadadır.Paramyxoviridae familyası, Morbillivirus genus'undadır..(-)ssRNA'ya sahip, zarsız virustur.Dış cevre şartlarına dayanıksızdır.PPR virusunun sadece bir serotipi vardır ancak değişik virulansa sahip suşlar da mevcuttur.
Epizootiyoloji
Hastalığa her yaşta hayvan yakalanabilir.Hastalığa yeryuzunde en cok orta Afrika, Hint bolgesi ve yurdumuzda rastlanılır.Keciler koyunlara nazaran hastalığa daha duyarlıdır. Birbirine yakın surulerde bile koyunlarda hicbir klinik semptom oluşmadan kecilerde hastalığa bağlı olumler gorulebilir. PPR' a karşı duyarlılıkta turler arası farklılıklar kadar, yaş grubu da onemli rol oynar. Ozellikle endemik bolgelerde 3-18 aylık genc hayvanlar yetişkinlere oranla daha hassastır. Mevsimsel bir insidens farklılığı olmamasına karşın, yağmurlu ve soğuk mevsimlerde, hayvan hareketlerinin yoğun olduğu donemlerde ve doğum mevsiminde hastalık daha sık gorulmektedir. Doğal hastalık, koyun ve kecilerde gorulur. Keciler hastalığa nispeten koyunlardan daha duyarlıdır. Sığırlarda ise genellikle sadece subklinik olarak infeksiyona neden olur. Ancak kotu bakım koşulları altında, PPR enfeksiyonunu takiben sığırların klinik olarak sığır vebasına benzeyebilecek lezyonlar geliştirmesi mumkundur. Zira deneysel olarak PPR virusu ile infekte edilen buzağılarda, hastalık ve olumler gozlenmiştir. Ayrıca bununla birlikte 1995 yılında Hindistan’da mandalarda sığır vebası benzeri bir salgından PPR virusu izole edilmiştir. 1995-1996 yıllarında Etiyopya’da bir horguclu develeri etkileyen epizootik hastalıkta da virus nukleik asidi, patolojik orneklerde tespit edilmiş ancak canlı virus izole edilememiştir. Bundan başka yabani ruminantlarda da olume sebep olan klinik vakalar bildirilmiştir.
3-18 aylık yaştaki genc hayvanlar erginlere gore daha şiddetli olarak etkilenirler. Salgınlar, en sık yağışlı ya da soğuk kuru mevsimlerde gorulur.
Bulaşma, sindirim ve solunum yoluyla olmaktadır. Hasta ve/veya duyarlı hayvanlar arasında direkt olarak yayılır. Hastalık, genellikle inkubasyon donemindeki ve henuz klinik semptom gostermeyen hayvanların suruye sokulması ile başlar. Virus, enfekte hayvanların tum vucut salgılarıyla cevreye yayılır.
Patogenez ve Klinik Bulgular
Etkenler bulaşık maddelerden alimenter yolla alınırlar.5-6 gunluk bir inkubasyon suresi vardır.Bu esnada viremi'den dolayı vucut sıcaklığı artar.Sığır vebasından farklı olarak hastalığın seyri sırasında Interstitiel pneumoni gorulur.Bu nedenle hastalık oncelikle kuru ve sert oksurukle başlar.Zamanlar bir cok viral hastalıkta olduğu gibi immunsupresyona bağlı olarak sekonder bakteriyel infeksiyonlar (ozellikle de Pastorellosis) sonucu oksuruk yaş, purulent karakter kazanır. Hastalık etkenlerinin ozellikle damar endotel hucrelerine affinite gostermesi sonucu yaygın bir vaskulitis şekillenir.Sindirim sistemine ilişkin lezyonların en temel sebebi de bu vaskulitis'dir.Tıpkı sığır vebasında olduğu gibi yangısal hucre infiltrasyonlarına bağlı olarak kalın bağırsak mukozasında kalınlaşmalara bağlı Zebroid gorunum bu hastalıkta da mevcuttur. Hasta hayvanlar gorulen en onemli bulgular; purulent goz akıntısı, ophtalmitis, pseudomembranlı stomatitis, gingivitis, purulent burun akıntısı, pneumoni ve diyare'dir.
PPR’ın koyun ve kecilerde klinik olarak perakut, akut ve subklinik olmak uzere 3 formunun olduğu bildirilmiştir.Epidemiyolojik olarak bolgeler arasında onemli farklılıklar olduğu, epizootik formda oluştuğu bolgelerde %80-90 morbidite ve %50-80 arasında olumler gorulur. Endemik olarak gorulduğu bolgelerde nadiren olumler gorulduğu gibi, genelde subklinik (gizli) enfeksiyonlar şeklinde seyrettiği ifade edilmiştir. Hastalık doğal şartlarda koyun ve kecilerde gorulur. Her iki tur arasında duyarlılık acısından onemli farklılıklar mevcuttur.Subklinik formun direnci daha yuksek koyunlarda gorulduğu bildirilmiştir. PPR'a karşı duyarlılıkta turler arası farklılıklar kadar, yaş grubu da onemli rol oynar. Ozellikle endemik bolgelerde 3-18 aylık genc hayvanlar yetişkinlere oranla daha hassastır. Mevsimsel bir insidens farklılığı olmamasına karşın, yağmurlu ve soğuk mevsimlerde, hayvan hareketlerinin yoğun olduğu donemlerde ve doğum mevsiminde hastalık daha sık gorulmektedir. Subklinik formların yerli ırkların doğal direnci nedeniyle bazı bolgelerde yaygın olarak gorulduğu, boyle olaylarda hastalığın değişken semptomlarla 10-15 gun sureyle devam ettiği ve son donemlerinde kontagiyoz karakterde, ektimadakine benzer papul veya pustuller gorulebileceği vurgulanmıştır. Subklinik formda klinik bulgular ile hastalığın teşhisinin guc olduğu, hastalıkta gorulen deri lezyonlarının ektima ve cicekle karıştırılabileceği bildirilmiştir.
Teşhis
Hastalığın perakut ve akut formlarının klinik teşhisi nispeten daha kolaydır. Belirsiz formlarının teşhisi ise daha guctur. Ancak pneumoni ya da diyare salgınlarında PPR’dan şuphelenmek gerekir.
Kesin teşhis icin laboratuvar muayeneleri gereklidir. Sığır vebası ve PPR’ın ayrımı, kompetitiv ELISA testi ile yapılır. Etken izolasyonu icin organ orneklerinin hastalığın erken donemlerinde alınması oldukca onemlidir. Zira aksi taktirde bakteriyel sekonder enfeksiyonlar virusu gizlenebilir. Acıkca klinik semptom gosteren hayvanlardan olumu takiben 2 saat icinde steril şartlarda alınacak dalak, mezenterial lenf duğumleri ve lezyonlu pneumonik akciğerler ile mediastinal lenf duğumleri soğuk şartlarda ve mumkun olan en kısa surede virolojik yoklamalar icin, lezyonlu ağız mukozası kısımları ve tonsiller %10 formalin solusyonu icinde histopatolojik inceleme icin laboratuvara gonderilir.
Hastalığı geciren hayvanlarda, iyileşmeden 15 gun sonra alınacak kan serumu orneklerinde de ozel antikorların tespiti yoluna gidilebilir.
kaynak
__________________
Koyun ve Kecilerde PPR Hastalığı [PDT®]
Tarım ve Hayvancılık0 Mesaj
●32 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Gündemdeki Konular - Haberler
- Tarım ve Hayvancılık
- Koyun ve Kecilerde PPR Hastalığı [PDT®]