Skecler
Oyunlar
Tiyatrolar
Kime niyet kime kısmet
Kime niyet kime kısmet tiyatro
Kime niyet kime kısmet oyun
Kime niyet kime kısmey skec


KİME NİYET KİME KISMET

1. PERDE
(Ahmet karısı Hacerle oturup sohbet etmektedir.)
HACER: Ya adam! (tedirgin bir halde) Şu bubamın halini hic beğenmeyom. Goyveysen duvara tırmancek sankim. Bubamla bir olanların hepceği oldu. (Ellerini havaya kaldırarak) Gurban olduğun ırabbım bunu da burda mı unuttu neci! Nocek bu adamın hali bilmeyom. Bi gonuşuvee istiesen.
AHMET: Şu işleri haloyola goyuveren de gonuşuruz elbet bubamla. (Bu esnada Fikrî Dede bastonuna dayana dayana iceriye girer.)
FİKRî DEDE: (Titreye titreye gelir) Selamun aleykum.
(Hacer ile Ahmet ayağa kalkarlar.)
AHMET: Aleykum selam buba, gel buyur. (Karısına donerek) Bubam da geldi zati bi cay gover.
HACER: (Soylene soylene gider) Aman oluğ musun şu cayı icmesen, tamam goyuyom.
AHMET: Gel buyur buba. (Babasının kolundan tutarak oturtur.)
AHMET: (Meraklı bir şekilde) Buba nassın?
FİKRİ DEDE: (Bastonunu kaldırarak) Uc bacak gidiyoz oğul.
AHMET: Hayrola buba, bi sıkıntın mı vaa?
FİKRİ DEDE: So ma oğul. Anan oleli de cok oduu.
. (Bekler, konunun acılıp acılmaması konusunda mahcup ve sıkıntılı)
- Hani deyom yerine yenisini mi alsak neci?
AHMET: (Şaşkın bir halde) Hele duu buba! Ne coğu daha anamın kırkını yeni okuttuk, ne evlenmesi?
FİKRİ DEDE: (Sinirli sinirli) İyi uckuruma sayac takıve istesen bi de.
AHMET: Tamam buba emme yakışı alıı mı? Biraz daha bekleseydik.
FİKRİ DEDE: Bana garışmen. Ben işimi bilirim.
AHMET: Tımam buba tımam. Didiğin gibi ossun. Duşunduğun biri vaa mı?
FİKRİ DEDE: Ercebin bi kızı vaa. O olur, olmısa da farketmez, gaabi atsın yete.
AHMET: (Şok olmuş bir vaziyette) Ne didiğinin fakındamın? O kız cok ufak, yaşıtın mıdır ki? Elalemi irezil oluruz. Demezle mi bana buban sağık, buban subyancı deye. Hem yaşını başını almış adamsın. Yakışıı mı?
FİKRİ DEDE: (Sinirlenir, bastonunu havaya kaldırarak) Leyn it eniği bubanı mı beğenmeyon, senin gibi on dene olsa onunuzu da hoplatırım alimallah. Yarından tezi yok o kızı isteyecen bana.
AHMET: (Sakınarak) Tama buba, madem ole Ercep Ağayla ben gonuşurum.
FİKRİ DEDE: (Sinirli sinirli gider.) Godum
(O esnada gelini Hacer yolda dedeyle karşılaşır. Dede bastonuyla vurur.)
FİKRİ DEDE: Oteye gac hele!!
HACER: (Kafasını sallar) Ne bağırttırıyon bu deliyi gene. Nodu?
AHMET: Sus garı sus. Zati irezil olduk ele gune. Ercep Ağanın guccuk gızına goz koymuş, ne etcez bilmem gali. Neyse ben yine de arayem.
HACER: Vay başıma gelenler vay.
( Ahmet telefonla konuşmaya başlar, Hacer dinler)
AHMET: Alo Ercep Ağa, beni bildin mi? Ben Ahmet Ağa. Nasılsın, afiyettesin inşallah. Ercep Ağa, yarın aşaam musaitseniz hayırlı bir iş icin gelecez. Oldu o zaman hayırlı aşaamlar Kime Niyet Kime Kısmet Tiyatro

2. PERDE (OĞLAN EVİ)
(Dede aynaya bakarak şarkı mırıldanır)
FİKRİ DEDE: Nassın len? Ossurruktan Efe yakışaklı olmuş muyum?
(Bu esnada torununu bastonuyla durter.)
FERİT: (Ayakkabısını boyamaktadır) Maşallahın var dede, iyisin. (Lakayık bir şekilde) Fişşek gibisin fişşek, kimin dedesi
FİKRİ DEDE: Haa! Akıllı ol bole bakem.
FERİT : (Salonun ortasına doğru ilerler)Tovbe estağfurullah. Cattık be moruğa. Elinden gelse bizi Dere var su yok, baraj kuracak nerdeyse.
(Hacer Ahmetin ceketini tutmuştur. Hacer vestiyerde son hazırlıklarını yapar)
HACER: (Cantasını alır, eşarbını duzeltirken) Hadi gari oyneşmen bakem, gec galcez. (Soylenerek) Zati goca koye irezil oduk. Ne ocese osun.
FİKRİ DEDE: Hediyeler hazıı mı?
AHMET: (Masadan hediyeleri alır) Tımam buba tımam. Heyşee hazıı. (Sinirli sinirli soylenerek) Fesuphanallah Allah sonumuzu hayır etsin. Elin subyanını doksanlık bubama istemee gidiyooz.
(Hep birlikte cıkarlar, muzik başlar) Kime Niyet Kime Kısmet Tiyatro

3. PERDE (KIZ EVİ)
RECEP: Hazırlıklar tımam mı hanım? Aşama mahcup olmayalım.
HATİCE: Sen hic meraklanma bey, herşee hazıı.
RECEP: İyi o zaman, ben gahveye doğru gidegoyuyom. Aşam erkenden gelirim.
HATİCE: Tımam bey, pazara uğramayı da unutma, evin eksikleri vaa.
(Hatice, Recep cıkarken ayakkabılarını getirir.)
RECEP: Anamla birlikte şu gızın ağzını aran, gızın gonlu vaa mı sorun bakem?
HATİCE: Sen o işi olmuş bil. Ben usturuplu bi şekilde gonuşurum. Hadi hayırlı işlee, gule gule git bey.
HATİCE: (Ayşe kızın yanına giderek) Nassın gızım?
AYŞE: İyiyim ana.
HATİCE: Ne işler yapayon?
AYŞE: Hic anne, elişi yapıyom.
HATİCE: Bak gızım, sana iyi bi gısmet vaa. Sen ne deyon, artık evlenme zamanın da geldi. Gonlun va mı bu oğlana vamaya?
AYŞE: Yok ana yok, tam istediğim gibi. Butun koyun gızları ona hasta. Gısmet olcek, o da bana hasta. (Haha) Ama nedense cok heyecanlıyım ana.
ZULFİYE NİNE: Ne vaamış gız heyecanlanacak, senin yerinde ben olacaktım ki Ahh ahh!
AYŞE: (Cilveli cilveli) Aman sen de nine, sen ne anlarsın ki.
ZULFİYE NİNE: Biz genc olmadık mı gız. Koyun en yakışaklısı dedendi. Onbeşimde gactım ona.
AYŞE: (Muzip bir halde) Dedem de ne zevksiz adammış. Hem benim ki koyun en yakışıklı erkeği
ZULFİYE NİNE: Gız seni istemeye dedesi de geliyomuymuş?
AYŞE: Hayırdır nine (yanına yaklaşarak) Ne oldu ki?
ZULFİYE NİNE: (Yarı uyur, yarı uyanık) Aman! Oylesine sorduydum.
AYŞE: Hadi nine soyle niye sordun?
ZULFİYE NİNE: Sanki onun gonlu de bende.
AYŞE: Vay be, seksenlik nineye bak, azmış.
HATİCE: Ne haliniz varsa gorun. (Evi derler toplar, bu esnada da kulağı onlardadır.)
ZULFİYE NİNE: Ben senin gibi on tanesini cebimden cıkarırım.
AYŞE: Nine senden gecmiş. Bi kendine bak, bi de bana bak.
ZULFİYE NİNE: (Kızar) Ne varmış kız halimde (Arkasından giderek terliği torununa fırlatır.) Şırfıntı! Kime Niyet Kime Kısmet Tiyatro

4. PERDE (KIZ İSTEME)
(Kapı calar. Hatice kapıyı acar.)
HATİCE: Buyrun, hoş geldiniz.
RECEP: Hoş geldiniz
( Buyuklerin elleri opulur ve oturulur)
RECEP: Nasılsınız efendim? Keyfiniz nasıl? Afiyettesinizdir inşallah.
FİKRİ DEDE: Hamdolsun iyiyiz. Sizler nassınız?
HATİCE: Cok şukur bizler de iyiyiz Fikri Dede.
(Sessizlik olur)
RECEP: Eeee! Daha daha nassınız?
AHMET: İyiyiz iyiyiz hamdolsun.
(Hatice kızını durter)
AYŞE: (Tek tek sorar.) Kahveleriniz nasıl olsun?
(Herkes orta şeker der)
FİKRİ DEDE: (Kızı suzerek) Maşallah maşallah
(Dede kız giderken bastonuyla eteğini kaldırır)
RECEP: (Oksurur) Ohaa ohaa!
HACER: Bubama bi şey desene
AHMET: Buba buba ayıp oluyoo.
FİKRİ DEDE: (Bastonunu oğluna uzatarak) Sus depeni delerim.
(Bir sessizlik yaşanır)
AHMET: Ercep Ağa, goca koyde bi dane delikanlı galmamış.
RECEP: Yaaa. Oyle oldu, ekmek davası icin gencler koyu terk etti.
(Kız kahveleri getirir, oğlana cilvelenir ve tuzlu kahveyi oğlana verir)
FERİT: (Tukurur) Aman bu ne! Bu kahve tuzlu.
FİKRİ DEDE: Host o kahve benim. Sana ne oluyoo deyus.
ZULFİYE NİNE: (Fikri Dedeye elini vurarak) Yeter ki sen iste ben sana kahvenin hasını yaparım.
(İsteme faslına gecilir)
AHMET: Herneyse, Allahın emri peygamberimizin kavliyle gızını istiyoz.
RECEP: Efendim bu işler aceleye gelmez, hem gencler anlaştıysa bize pek soz duşmez.
AHMET: (Dedeye bakarak) Vallahi bizimkini ovmek gibi olmasını taşı sıksa suyunu cıkarır, elinden her iş gelir, bastığı yeri tir tir titretir. Mal desen onda, mulk desen onda, para desen yine onda.
RECEP: (Oksurur) Vallahi sizinki aslan gibi ama ya benim kıza ne demeli. Kızım diye soylemiyorum elinden her iş gelir. Bulaşığı, camaşırı makinadan hızlı yıkar.
AHMET: Maşallah, kızınız da pek guzelmiş.
ZULFİYE NİNE: Vallahi torunum guzelliğini benden almış.
RECEP: (Kızına donerek) Kızım bu aileye gelin gitmek ister misin?
AYŞE: Sen ne dersen o olur baba.
ZULFİYE NİNE: Olur olur belki de cifte duğun olur. (Herkes şaşırır)
AHMET: Tamam oldu o zaman. Bu iş fazla beklemeye gelmez. Hemen yuzukleri takalım.
(Herkes ayağa kalkar, kızın parmağına yuzuk takılır. Ahmet Ferite yonelir gibi yapıp yuzuğu Fikri Dedeye takar, bununla birlikte kargaşa yaşanır)
RECEP: Ne oluyor ya Ahmet Ağa. Ahmet Ağa benim dunyalar guzeli kızımı bu yaşlı moruğa mı layık gordunuz. Bu iş burada biter.
ZULFİYE NİNE: (Fikriye vurarak) Gozun kor olsun Fikri.
(Muzik girer)
AYŞE: (Ağlar) Ben bu adama varmam. Ben de sanmıştım ki (hıckıra hıckıra ağlar)
ZULFİYE NİNE: Sen varmazsan ben varırım bu civana.
(Şaşkınlık daha da artar)
FERİT: Madem kızın gonlu bende (yanına doğru gider, omzuyla vurur) kısmetse ben de bu kızı alayım.
FİKRİ DEDE: (Salonun ortasına doğru gelir) Ne yapen, bizim kaderimizde de (Zulfiye Nineyi gostererek) bu vamış. (Ağlamaklı bir şekilde) Kime niyet kime kısmet.
(Fikri Dede Ninenin elinden tutarak cıkar. Daha sonra Ayşe ile Ferit, kızın annesi ile babası ve oğlanın annesi ile babası cıkarlar)