Haram ibn Milhan r.a. ilerledi. Kendisine izin verdiler. O da aldığı emirleri tebliğ ediyordu ki, arkasından mızraklayıverdiler. Oyle ki mızrak goğsunden cıkmıştı.
Bu darbe uzerine Haram ibn Milhan goğsunden fışkıran kanlara ellerini bulayıp yuzune ve başına surerek:
- Allahu Ekber! Kabe‘nin Rabbine yemin ederim ki ben kazandım, dedi ve ruhunu teslim etti.
Sonra Kilaboğulları diğer sahabilere dondu ve Umeyye r.a. haric, hepsini katlettiler. Onu da kole azat etmek icin verdikleri bir soze binaen serbest bırakmışlardı.
Bu faciayı Rasul-i Ekrem s.a.v.‘e Cebrail a.s. haber verdi. Allah‘ın Rasulu cok uzulmuştu. Oyle ki hicbir hadise O‘nu bu kadar uzmemişti. O şehitler İslÂm oğreticileri idiler, irşad ehli idiler, hayat sunmaya gidiyorlardı.
Sonra Cebrail a.s.‘in bir mujdesi gonulleri ferahlatıyordu: "Kafiledeki butun arkadaşların Rablerine kavuştu. Allah onlardan razı oldu, onları da razı etti."
Ashab-ı Kiram bu vahyi şoyle okurlardı:
Biz şehitleri Peygamberimiz‘e ve kavmimize haber verin.
Biz Rabbimiz‘e kavuştuk.
O bizden razı oldu, bizleri de hoşnut eyledi.
Yine Adal ve Kara kabileleri de adamlar gondererek musluman olduklarını ve kendilerine İslÂm‘ı anlatacak murşidlere ihtiyac duyduklarını soylediler. Rasul-i Ekrem s.a.v. de onlara on kişi gonderdi. Fakat bu munafıklar başka kabilelere de haber vererek, iki yuz askerle bu on İslÂm murşidinin yolunu kesti. Sekiz kişi şehit oldu. Hubeyb r.a. ile Zeyd r.a. ise yakalandılar
Hubeyb r.a. olduruleceği zaman musaade isteyerek iki rekÂt namaz kıldı. Ardından şu beyitleri okudu:
Ben, Allah yolunda musluman olarak oldurulurken Canıma nasıl kıyılacağına ehemmiyet vermem Benim olumum Hak Teal uğrunadır Ve o dilerse benim tarumar olan vucudumu
mubarek kılar.
Zeyd r.a. olduruleceği zaman Kureyş‘in butun ileri gelenleri davet edilmişti. Ebu Sufyan Zeyd r.a.‘a:
- Doğrusunu soyle, şimdi senin yerinde Muhammed olsun ve o oldurulsun istemez miydin, dedi. Zeyd r.a.:
- Hayatım pahasına da olsa Rasulullah‘ın ayağına bir diken batmasını istemem, karşılığını verdi.
Ve Zeyd r.a. da şehit olmuştu. Onlar, "Keşke dunyaya bir daha, bir daha donsek de, yine Allah yolunda oldurulsek.." deme şerefine nail olurken, diğerleri nasip-sizlikleriyle, olu canlarıyla baş başa kalıyorlardı.
Asıl, Hekim Şifasını Arıyor
Efendimiz s.a.v.‘in risaletinden onceki zamanlarından Dammad isimli bir dostu vardı. Bu kişi hekim ve kabile reisi idi. Dammad Mekke‘ye geldiği zaman ona eski arkadaşı Muhammed s.a.v.‘in deli olduğunu soylediler. O da hemen gitti, O‘nu tedavi etmek istedi. Efendimiz s.a.v. şoyle dedi:
- Hamd olsun Allah‘a! O‘na hamd eder ve O‘ndan yardım dileriz. O‘nun doğru yola ilettiğini kimse şaşırtamaz ve O‘nun dalÂlete suruklediğini kimse irşad edemez. Allah‘tan başka bir mabud olmadığına ve Muham-med‘in O‘nun Rasulu olduğuna şahadet ederim.
Dammad bu sozlerden oldukca etkilendi ve tekrarlanmasını istedi. Bir daha dinledi, sonra bir daha... Ve şoyle dedi:
- Ben kÂhinleri soz soylerken, buyuculeri efsunlarını okurken ve şairleri şiirlerini dinletirken dinledim. Fakat bu sozlere benzeyeni duymadım. Bu sozler, butun o sozlerden ustundur. Bu sozler denizleri coşturacak sozlerdir. Bana elini ver, sana biat edeyim.
Ateş Duşmeyegorsun
Ebu Zer r.a. Gifar kabilesindendi. Eskiden beri putlarla başı hoş değildi. Arıyordu. Nihayet Efendimiz s.a.v.‘i haber aldı. Bir tulum su ve biraz yiyecek alarak yollara duştu. Mekke‘ye vardı. Baktı ki onune cıkan herkesten onu soramayacak, şehirde bir sure oylesine dolaştı durdu. Sonra Hz. Ali r.a.‘a rastladı. Hz. Ali onu evine davet etti.
Ebu Zer, Hz. Ali r.a.‘in evinde uc gun misafir oldu. Fakat, "Ben onu arıyorum." diyemedi.
Sonunda Hz. Ali r.a. ona Mekke‘ye nicin geldiğini sordu. O da seyahatinin sebebini gizlice anlatarak:
- Lutfen, dedi, lutfen bana engel olma!
Hz. Ali tebessum etti ve onu Rasulullah s.a.v.‘e getirdi. İşte oradaydı, işte karşısındaydı, anlatıyordu.
Efendimiz s.a.v. biatından sonra Ebu Zer r.a.‘a:
- Evine git ve bekle, buyurdu.
Fakat Ebu Zer r.a.‘m gonlune ateş duşmuştu bir kere, duramıyordu, koştu Kabe‘ye gitti. Bağıra bağıra şahadet getirdi. Etraftakiler toplanıp taşladılar. Hz. Ab-bas r.a. mudahale ederek onu kurtardı. Ertesi gun Ebu Zer r.a. yine Kabe‘ye koştu, yine yuksek sesle şahadet getirdi. Muşrikler yine hucum etti, Abbas r.a. onu yine kurtardı.
Sonra Ebu Zer r.a. memleketine dondu, kabilesini İslÂm‘a davet etti. Onlar da bu davete uydular. Ardından komşu kabile Eşlem de İslÂm ile şereflendi. Bu kabileler eşkıyalık yapardı ve İslÂm‘ın bu gibi hareketleri şiddetle yasakladığını biliyorlardı.
__________________
Şahİtlİk Ederİz Kİ…(02
Dini Bilgiler0 Mesaj
●35 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Şahİtlİk Ederİz Kİ…(02
-
13-09-2019, 01:06:36