MevlÂn hazretleri vefÂtından az once talebelerini topladı.
Şefkatle onlara baktı ve; "VefÂtımdan sonra hÂtırınıza perişan ve huzursuz oluruz diye gelmesin.
Ne hÂlde olursanız olunuz, benimle olun. Beni hatırlayın.
Allahu teÂlÂnın izniyle size kendimi gosterir, maddî ve mÂnev yardımlarda bulunurum. Karada ve denizde, Allahu teÂlÂnın izniyle imdÂdınıza yetişirim. Sozlerimi iyi dinleyiniz, size bÂzı tavsiyelerde bulunacaım.
Bunları işitenler, işitmeyenlere soylesinler..
Gizli ve şikÂr Allahu teÂlÂdan korkunuz. Gunahlardan sakınınız. Az yiyip, az uyuyup, az konuşunuz.
Cok oruc tutunuz. Zamanlarınızı namaz kılarak değerlendirin. Şehveti terkedip, sefihlerle, cÂhillerle mucÂdele etmeyiniz. Onlarla oturup kalkmayınız. Onları kendinize muhatap etmeyip, hep iyi insanlarla berÂber olunuz.
Ya hayır konuşunuz veya susunuz.
İnsanların sıkıntılarına sabrediniz.
Biliniz ki, insanların en hayırlısı, insanlara en faydal olandır.
Kabrimin uzerine yapacaınız turbenin kubbesi yuksek olsun.
Cok uzaklardan gorunsun. unku, turbemi gorenler doğru bir îtikÂd ile beni, Allahu teÂlÂya vesîle ederek du ederler.
Beni vesîle ederek Allah teÂlÂdan rahmet ve mağfiret isterlerse, duÂlarının kabûl olması icin ben de Rabbimize yalvarırım.
Boylece duÂlarının netîcesi, Allahu teÂlÂnın izniyle hÂsıl olur.
Rahmet ve mağfirete mazhar olurlar." buyurdu.


__________________