SENİN GORDUĞUN

1994'lerde Hacka'ya giden bir polis memuru Hackalı Hoca'nın evini sormuş. O tarihten 45 sene evvel Hakka yuruyen Hackalı'nın evisorulunca:
-Hayırdır, Hackalı'yı nerden tanıysun? diye sormuşlar.
-Guneydoğu'dan, demiş polis memuru.
-Guneydoğu?
-He! Urfa, mardin, diyarbakır!
Ne iş yapaysun daa?
-Polisim.
-Hocayla işin ne?
-Oradaki catışmalarda kendisinden cooook yardım gordum. Eğer o yardım etmeseydi, beni hastahaneye goturmeseydi, Allah bilir ya şimdi coktaaan olmuş olacaktım Kendisine teşekkure geldim.
Polis memuru boyle soyleyince, Hackalı'nın akıl sır ermez işlerine az cok ÂgÂh ve Âşin olan Hackalılar, Hackalı'nın Hacka'daki cami ve turbesini gostererek:
-Gazan mubarek olsun uşağım, Hackalı Hoca, işine gucune akıl sır ermez bir ermişdur. yıllar evvel Rabbisine ermişdur. aha camisi ve turbesi. Get orada ziyaret et. Senin gorduğun onun ruhaniyetidir, demişler.

Zaman mekÂn duvarını aşardı
Yeri gelir celÂllenir taşardı
Darda kalan her mağdura koşardı
Gaibler şahini Hackalı Baba


Kaynak: Hackalı Baba, Mustafa Ozdamar, Kırk Kandil, 2003

__________________