Vatandaşın birisi trene biner ve kompartmanlardan birine oturmak icin boş yer ara. Nihayet gozune boş bir yer ilişir ve oraya oturur. Tam karşısında duran ustu başı gayet duzgun, bey efendi gorunumlu birisinin oturmakta olduğunu gorur ve ona selam vermeyi ihmal etmez. Lakin bu kibirli adam, elbisesi pek yeni olmayan bu vatadaşın selamını almayıp, burun kıvırarak yuzunu ekşitir. Bu kibirli adamın bu tavırlarına cok kırılan bu adamcağız ona gereken cevabı vermeden rahat edemez ve ona yonelerek şoyle soze başlar:

- “Beyefendi kusuruma bakma eğer surcu lisan yaparsam. Size bir menkıbe anlatacağım, eğer dinlemek lutfunda bulunursanız” der ve menkıbeye başlar:
- “Cok afededersin koylunun birisinin bir eşeği varmış, yağmurda ıslanıp uşumesin diye bu hayvancağızın uzerine bir aslan postu atmış. Hayvandır bu, ne yapacağı ve ne iş goreceği belli olmadığından, ormanın kenarına kadar otlanarak gitmiş. Eşek ormanın kenarında otlanırken, ormanın derinliklerinden gelen bir kurt bu eşeği gormuş ve :
- “İşte bize bir av,” demiş, ama eşeğin sırtındaki aslan postunu gorunce birden irkilerek:
- “Ya bu, aslan ise,” demiş ve: ”O zaman beni paramparca eder” diyerek saldırıdan vazgecmiş.
Ama eşeğin uzun kulakları dikkatini cekmiş ve kendi kendine :
- “Bu aslan olsa idi kulakları bu kadar uzun olmazdı,” demiş. Derken kurtun bir aklı; “aslandır bu” derken, bir aklı da “eşektir bu” demiş ve celişki icinde bir sure orada kalıvermiş. Sonra birden bire eşeğin eşekliği tutmuş ve anırmaya başlayıp, yere yatmış. Eşek bir oyle, bir boyle yerde yuvarlanınca sırtından aslan postu duşuvermiş. Kurt kendi kendine şoyle soylenmiş:
- “Ulan, ben senin eşek olduğunu daha ilk başta anlamıştım ama, şu sırtındaki post aldattı beni” diyerek, eşeğin uzerine atlamış.

Bu koylu adam, o karşında oturan ve selamını almayan adama hitaben:
- “Beyefendi, beyefendi, ben de senin ilk başta adam olmadığını anlamıştım ama, şu sırtındaki elbiseler ve boynundaki kıravatın beni yanılttı,” demiş.

Hazreti Mevlana der ki: “Bana ağzını ac, sana kim olduğunu soyliyeyim.” Rasulullah (salat ve selam uzerine olsun) :”Erkeğin guzelliği lisanının guzelliğindedir” diye haber vererek, dış gorunuşun onemli olmadığını vurgulamıştır. Gunumuzun insanlarının bir coğu ilişkilerinin ilk başlangıcında suslu kelimelerle konuşan ağzı kalabalık boş lakırtı yapan kimselere guvenerek tamiri zor durumlara duşerek buyuk zararlar goruyorlar.

Dış gorunuşler herzaman bizi yanıltabilir. Bir kimsenin iyi veya kotu olduğunu, onunla konuşmadan, alışveriş yapıp, yolculuk yapmadan anlamamız mumkun değildir.

kaynak:islamdergisi.com
__________________