Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) cocuk yaşta iken sokakta arkadaşlarıyla oyun oynuyordu.
Yine gunlerden bir gun arkadaşlarıyla oynarken yuce Allah (c.c.) Cebrail'e şoyle vahyetti: "Ey Cebrail! Cennete git oradan bir altın tas ile bir de altın desti al.
Onları Kevser suyu ile doldurduktan sonra Muhammed'e git. Goğsunu (boydan boya) yar ve icinden kalbini cıkar. Sonra da kalbini Kevser suyu ile iyice yıka. Ondan sonra da hikmet ve imanla doldur. Ardından yerine don."
Bu ilÂhi emir uzerine Cebrail (a.s.) havada ucan bir kuş şekline burunerek geldi.
Hz. Muhammed'i oynamakta olduğu cocukların yanından alarak vadiye ucurdu, orada bir ağacın altına yatırarak goğsunu boydan boya yardı, kalbini cıkardıktan sonra altın tasın icine koyarak testideki kevser suyu ile iyice yıkadı. Daha sonra kalbindeki dunyalık butun kotulukleri arıttı, ardından da şoyle dedi: "Bu, şeytanın payıdır." Daha sonra kalbi tekrar goğusteki yerine yerleştirdi ve ardından da şoyle dedi: "işte şu kalbi yuce Allah (c.c.), butun eksik ve kusurlarından arıtmıştır."
Ardından Cebrail (a.s) Hz. Peygamber'i bırakarak goğe kanat actı. Arkadaşları ne olduğundan habersiz cığlıklar atarak Hz. Peygamber'in sutannesi olan Halime'ye gittiler, dediler ki, "Muhammed'i bir kuş yakalayıp havalandırarak ucup gitti. Ne yaptığını nereye goturduğunu bilmiyoruz." Acı haberi alan halime hungur hungur ağlamaya ve sacını başını yolmaya başladı. Gok kubbeyi cınlatan hıckırıklar arasında, "Ah Muhammed'im! Yazık oldu sana" diye feryat ediyordu. Feryat figanı duyan herkes ne oldu diye Halime'nin etrafına akın etti. Bu arada Hz. Peygamber'in yakınları, amcaları da geldiler. Durumu oğrenince de hemen yağız atlarına binerek dort bir yana dağılıp yeğenleri Muhammed'i aramaya koyuldular. Nihayet bir ağacın golgesi altında sırt ustu uzanmış, kan teri icinde yatarken buldular. Ne olduğunu oğrenince de şaşkınlıktan dona kaldılar ve "Bu, cok ilginc bir hÂdise" diyerek hayretlerini acığa vurdular.

islamiyetvebiz.com

__________________