Yine Ayetullah Hairî, Hacı Seyit Ali Nasır’ın adil, yalan soylemeyen, dindar ve takva sahibi arkadaşlarından Talikanî’nin şoyle anlattığını nakleder:
Bir gun İsfahan’a, Ayetullah seyit Muhammed Feşarekî’nin oğlu Seyit Ali Ekber’i gormek uzere Hacı Mirza Abdulcevad Kelbasî’nin evine gittim. (Ben, adı gecen butun bu şahısları tanıyorum.) Seyit Ali Ekber’i sordum. Maddi durumunun iyi olmadığını, parasız olarak sabah namazı icin Hekim Mescidi’ne gittiğini soylediler. Uzun bir sure bekledim. Donmeyince arkasından mescide gitmeye karar verdim. Oraya vardığımda secdedeydi. Rahatsız etmeden geri dondum. Adamın biri eve gelerek “Ben Hacı Abdulcabbar’ım. Seyit Muhammed Feşarekî’nin oğlu burada mı kalıyor?” diye sordu. “Evet, burada kalıyor” dedim. Bunun uzerine bin tumen verip gitti.
Bundan kırk yıl once bin tumen yuksek bir meblağ sayılırdı. Kimse bu kadar yuklu bir miktarı şahsın kendisini gormeden vermezdi. Hatta şimdilerde bile kolay kolay bu parayı verebilecek biri bulunmaz.
Kum İslamî İlimler Havzası’nın aylık butun harcamaları uc bin tumendi ve hatta bazen uc bin tumen bile olmazdı. Tum bunlara rağmen adının Abdulcebbar olduğunu soyleyen o adam bu meblağı vererek gitmiş, kayıplara karışmıştı. Daha sonra boyle bir isim araştırıldı. Ama o ozellikte birini kimse tanımıyordu.
———————–
alıntıdır.
__________________
Gecim Zorluğundan Sonra Genişlik
Dini Bilgiler0 Mesaj
●26 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaşam & Danışman
- Eğitim Öğretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- Gecim Zorluğundan Sonra Genişlik
-
13-09-2019, 01:03:53