İsa Peygamber bir gun koye uğrar. Koyde bir elbise boyacısı vardır ki butun koyluler kendisinden şikayetcidirler. Cunku boyacı elbiseleri boyamak icin bir yandan sularını kesmekte, bir yandan da boyalarla suyu kirletmektedir.
Koyluler toplanarak hep birden boyacıyı İsa Peygamber'e şikayet ederler ve "Ey İsa!..." derler. "Bu adama oyle bir beddua edin ki gidişi olsun, fakat bir daha donuşu olmasın." Bunun uzerine İsa Peygamber de şoyle dua eder:
"Allah'ım!.. O adama oyle siyah bir yılan musallat et ki, onu sokup oldursun. Bir daha da gelmek nasip olmasın."
Boyacı her zamanki gibi yine yanına uc ekmek alarak suyun kenarına gider ve elbiseleri boyamaya koyulur. Tam bu sırada yanında bir abid (kendisini Allah'a ibadete adayan bir kimse) beliriverir. Abid oradaki dağlardan birinde ibadetle meşgul olmaktadır. Boyacıya selam vererek ona, "yanında yiyecek icecek bir şeyin var mı? Şu kadar zamandır ağzıma bir lokma ekmek bile atmadım. Kendisini gorsem veya koklasam yine bana yetecek" diye cok ac olduğunu bildirir.
Boyacı hemen elini cantasına atar ve bir ekmek cıkararak abide uzatır. Abid halinden memnun, "Ey boyacı!..." der. Allah (c.c.) senin gunahlarını affetsin, kalbini arıtsın."
Boyacı ikinci ekmeği de uzatınca abid, "Ey boyacı, Allah gecmiş ve gelecek gunahlarını affetsin" der. Bu defa da son ekmeğini uzatınca "Ey boyacı, Allah (cc) sana Cennette bir koşk nasip etsin" diye hayır duada bulunur.
Akşam olunca boyacı koye doner. Koyluler şaşkın şaşkın kendisini suzmekte ve neden olmediğine hicbir mana verememektedirler. Kesin olarak inanmaktadırlar ki, Allah yolunun temsilcisi olan bir Peygamberin bedduası muhakkak ki yerini bulmalıdır. İşte bu duşunceler altında koyluler toplanarak hep birden yine İsa Peygamber'in huzuruna varırlar. Durumu kendisine bildirince O da "Cağırın onu bana" der. Cağırırlar, boyacı da gelir, İsa Peygamber kendisine şunu sorar: "Ey boyacı, anlat bakalım bugun ne iyilik yaptın?"
Boyacı, su başında bir abide rastladığını, ona ekmeklerini verdiğini, her bir ekmek verişinde de ayrı ayrı duasını aldığını bir bir ortaya doker. Durumu anlayan İsa Peygamber bu defa cantasını getirip acmasını soyler. Adam da cantasını getirerek acar. Bir de bakarlar ki cantanın icinde simsiyah bir yılan coreklenmiş yatıyor. Herkes hayretten dona kalır.
İsa Peygamber yılana yaklaşarak "Ey siyah yılan!..." der. "Anlat bakalım, neden bu adamı sokup oldurmedin?" Yılan derin bir mahcubiyet icinde şoyle cevap verir:
"Ey Allah'ın Peygamberi!... (Emrinizi yerine getiremememin derin uzuntusu icindeyim) fakat dağdan birisi indi, ekmek istedi, boyacı da butun ekmeklerini vererek onun karnını doyurdu. Karnı doyan adam boyacıya ard arda uc hayır duada bulundu ki sormayın.
Bir melek ayakta durarak devamlı "amin (kabul et ya Rabbi!...)" diye yalvarıp yakardı.
İşte o sırada Allah (c.c.) bir melek gondererek demirden bir gemle benim ağzımı gemletti, ben de boyacıyı sokup olduremedim. O yuzden beni bağışlayınız.
İsa Peygamber sonunda boyacıya mujdeyi vererek şu tavsiyede bulunur: "Ey boyacı!... Bundan boyle kendine yeni bir iş tut. Şuphesiz ki Allah (c.c.) seni bağışladı."
Alıntıdır...
__________________
İs Peygamber (a.s.) Ile Siyah Yılan!!!
Dini Bilgiler0 Mesaj
●29 Görüntüleme
- ReadBull.net
- Kültür & Yaþam & Danýþman
- Eðitim Öðretim Genel Konular - Sorular
- Dini Bilgiler
- İs Peygamber (a.s.) Ile Siyah Yılan!!!
-
13-09-2019, 00:56:04