Suya Aşk Duştu
Dini Bilgiler0 Mesaj
●33 Görüntüleme
-
13-09-2019, 00:37:30
Suya aşk yazan adamlar gordum. Suya aşk yazan kadınlar. Kitre dolu kaba narin parmaklarını daldırıp suya şiir okuyan kızlar. Topraktan renk devşirip, renkleri suya dokuyup daha sonra onu kÂğıtlarda okuyorlardı.
Once “Aşk” suya duştu,
Sonra da “Su” aşka yenik duştu.
Ruhun dinginliğini anlamak icin ebru yapılan suya bakmak yetecektir. Duru, sessiz, sukut gibi fırtınayı bekleyen bir su. Kabaracak, coşacak, dalgalanacak sevinclerin yada huzunlerin habercisi olacak.
Biraz sonra uzerine damlalar duşuveriyor, değişik renklerde ve tonlarda.
Daha birkac gun oncesinde yollarda ciddiye alınmadan uzerine basılan ciğnenen topraklar şimdi suyun yuzeyinde başlayacak bir fırtınanın hebercisidir.
Duşen her damla daireler cizer. Gucunun yettiğince. Ardından gelen damlaya yer acar daralır sonra. Edebin anlatıldığı mekandır bir bakıma suya duşen her damla. Acılır aşkla ve kapanır utanarak. Hesapsızdır duşen damlalar atanın attığıyla kalır ve genişleyebildiği kadardır dunyadaki yeri. Fırca darbeleri Ebrucunun haleti ruhiyesini bir nebze olsun yansıtır, tedirgin,
sakin, cılgın, dingin. Her bir kelime bir tarzı yada Ebrunun ruh halini yansıtır aslında. Ve bu hareketler sona giden yolda atılan birer başlangıc adımıdır.
Ardından renk renk ceşit ceşit ebrular geliyor, akın akın yurek yurek. Her ceşidin bir hikayesi bir ad vereni var omurlerini vererek adlarını bırakmışlar.
Hatip ebrularıyla olurken, bugun onun mirası yeni nesillerin ellerinde olumsuzluğe koşuyor. Suyun saclarını tarıyor ebrucular, suyun ruyasını goruyorlar suyla birlikte. Gidip gelirken tekne boyu, aşka adıyorlar cizdikleri suyu.
Ve laleler; bahcelerden once teknelerde acan laleler. Ardından kağıtlarda yaşayan laleler. Boy boy renk renk boyun bukmuş divana durmuş laleler.
Ellerin mahareti yureklerin genişliğince guzel, yapanın titizliğince hassas laleler. Her ne kadar oğretilmiş hareketler olsa da her sanatkarın kendine has bir lalesi ve ruhunun aynası var. Cunki her Ebrudan dunyada bir tane var. Cunki İnsanların ruh hallerinden de bir tane var. Hangi mutluluğumuz yada hangi huznumuzun tekrarı varki. Her şey aynı bile olsa ya mekan yada gun değişmiştir. Ve her huzun yada her sevinc bir defalıktır aslında.
Tekneye yazılan her ebru gibi.
Ve guller butun guzelliğiyle sozu susturan guller.
Ve saygıyla birlikte biraz sukut…
Suda acarken suya ah ettiren guller. Aşk dedirten yar dedirten. Sevgiliye verilirken başka soze luzum bırakmayan guller. Sevgiliye goz atan, sevgiyi en guzel anlatan guller. Ve onu cağıran ve O’na cağıran guller.
Ve Ebrucu Gul işliyor suya Muhammed’i (s.a.v.) cağrıştırsın diye ve Lale Allah (c.c.)’ a yakarsın diye eğilen dallarıyla. Bu suyun renklerle oynadığı bir aşk oyunu. Bu oyunun senaristi Ebrucu. Ebrucu daha cok yureğini yansıtıyor suya. Renkleri serpişiyle, renklere hayat katışıyla ve sonunda aşkını gulle, laleyle ifade edişiyle once dokunan, sonra okunan bir aşk oyunu bu.
Once “Aşk suya duştu,”
Sonra “Su aşka yenik duştu”…
__________________