Genc kızın son senesiydi okulun bitmesine bir sene kala başortusu yasağının polis nezaretinde uygulanmaya başlanmıştı. Yasağa karşı direniş zincirleri de yavaş yavaş aile ve bazı cemaatlerden gelen başınızı acın emeğinizi zay etmeyin, buyuk hayırlar icin kucuk şerleri kabul edin, yasağa direnmeyin, islama hizmet icin başka care yok, zaten başortusu fer-i bir mesele olduğunu islamın tek otoriter efendi hazretleri beyan etmeleriyle, cozulmeye başlamıştı, direniş zincirleri.
Genc kız bu fetvalar ve aile baskısı karşısında başını acıp taviz veren kervanına katılan kızların gitmesiyle artık iyice yalnız kalmıştı, kendisi gibi direnen birkac kız kalmıştı yanıbaşında.Onun vicdanı bu fetvayı kabul etmiyordu bir turlu.başortusu farzdı nasıl farzı terk edebilirdi.İkna odalarına girmeden cemaat ağabeylerinin başınızı acın iknalarına maruz kalmıştı,nefsi ac diyordu,ama vicdanı rahatsız ediyordu onu acma diyordu.Bazı cemaatler ise haramdır başını acmak diyordu bazıları zaruret haramları helal eder diyordu.genc kız bu fikir ve fetva karmaşası karşısında bocalamaktan bıkmıştı.artık sadece medet umacağı ve guveneceği Allah kalmıştı.ONDAN YARDIM İSTEDİ.Rabbim işin hakikatini goster yardım et rabbim diye yaşlı gozlerle yalvarmıştı.
O gece ruyasında iki hakikat sineması gormuştu. O hakikat sinemasında mason vali Nevzat Tandoğan Bediuzzaman hazretlerine: Hoca şu sarığı cıkarıp şapkayı başına gecireceksin. Kanunlarımıza riayet edeceksin diyordu. Bediuzzaman hiddetlenmişti bana bak Nevzat bu sarık bu baş ile cıkar saclarım adedince başım olsa hakikati Kuraniyeye hepsini feda ederim diyordu. İkinci hakikat sinemasında şoyle nida ediyordu: Bediuzzaman :Ekmeksiz yaşarım ama hurriyetsiz asla,ve o BAŞORSUNU TEFEURAT GOREN FETVA SAHİBİNİ minberden aşağı atıyordu.ŞOYE DİYORDU:
sizin hayır bildiklerinizde şer, şer bildiklerinizde hayır vardır diye haykırıyordu. Genc kız kan ter icinde ruyadan uyanmıştı, Rabbine şukur etti kendisine hakikati gosterdiği icin. Kendisine kimin kotuluk edip başlarını din namına İslam adına actıranların gercek yuzlerini anlamıştı artık .
Bediuzzaman sunnet olan sarığı icin başını verirken, ben farz olan ortum icin hayatımı versem azdır diyordu nicin okulu bıraktın diyenlere.

NOT:Bu hikaye gercektir.genc kızın gordukleri hakikattir.bir dergiden alıntıdır.
__________________