Cabir b. Abdullah (r. a) anlatıyor:
Resulullahın (sallallallahu aleyhi ve sellem) bir meclisinde hazır bulundum.Beyaz yuzlu, guzel saclı uzerinde beyaz elbise olan biri onun huzurundaydı.
Resulullah'a selam verdi.Resulullah'ta onun selamına karşılık verdi.O sordu.

-Ya Resulullah! Dunya nedir?

-Dunya uykudaki bir kimsenin ruyasıdır.Dunya ehli ya mukafat gorecek ya da ceza bulacaktır.

-Ya Resulullah, ahiret nedir?

-Ebedi hayattır.Orada bir gurup cennete,bir gurup ta cehenneme gidecektir.

-Ya Resulullah cennet nedir?

-Dunyanın karşılığıdır.Dunyayı bırakana, oranın ebedi nimeti verilir.

-Cehennem nedir?

-O da dunyanın karşılığıdır.Dunyayı isteyip ahireti unutana verilir.Oradan ebediyen ayrılamaz.

-Bu ummetin hayırlısı kimdir?

-Dunyada Allah'a itaat eden ve omrunu o yonde bitirendir.

-Kişi dunyada iken nasıl olmalıdır?

-Gecip giden, kafilesini arayan, eteği belinde biri gibi olmalıdır.

-Dunyada kalma zamanı ne kadardır?

-Bir kafileden kısa bir zaman ayrılmak kadar bir şey.

-Dunya ile ahiret arası ne kadardır?

-Goz acıp kapayıncaya kadar bir zaman.

Bundan sonra o kişi gecip gitti .Nereye gittiğini goren olmadı.
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şoyle buyurdu

-Bu gelen Cebrail idi.Sizin dunya icin kanaatkar , ahirete karşı rağbetli olmanızı temin icin geldi.

__________________