HAKKINI HELAL ET DEDE

- Sacmalama anne! Duygu somurusu yaparak acındırma! Off! Yeter be yeter!
- Tamam oğlum, sus lutfen...
- Susmuş! Cıldırttın yahu! Olum olum olum... Yetti yaa, iki aydır başka bir şey duymuyoruz!
- Tamam oğlum, git istediğin yere.. Sus, gelme ustume... Deden duyacak şimdi...
- Duyarsa duysun! Adamı sağken mezara gomdun be! Kuran okutmalar, mezar yeri satın almalar... Karşısında surekli dua okunan adamda moral mi kalır?! Gunlerdir sabrediyorum, patladım işte! Yeter! Bir daha bana dedemin hastalığından bahsetme! Ben gidiyorum, ne halin varsa gor!


***


Bu yurek burkan, bu korku veren diyalog, Boğaz civarında bir apartman dairesinde gercekleşti.
Dertli anne, doktorların umutsuz olarak eve gonderdiği babasına son gorevlerini yapmakla gunlerini geciriyordu.
Oğlunun da dediği gibi, durumu bilen yaşlı komşular, dedenin başında surekli Kur’an okuyordu; anne, dedenin mezar yerini bile şimdiden almıştı.
Haftalar suren evdeki “ağır” hava, genc futbolcuyu cok sıkmıştı.
Maclardan, deplasmanlardan geriye kalan zamanlarda bile eve gitmek istemiyor, sağa sola takılıyordu.
Dedesinin “gidecek” olmasına, annesinin asık suratına, bir dolup bir boşalan evde hep aynı konunun konuşulmasına uzuluyordu.
Sonunda, sadece “mevcut durumu” daha gercekci bir dille anlatan annesine patlamıştı.


- Oğlum, yolculuğa cıkmadan once dedenden helallik iste, belki bir daha goremezsin, demişti sadece...


***


Genc futbolcu, tartışma gecesi eve gelmedi; ertesi gun ise 2. Lig macı icin Ankara’ya gidecekti.

İddiaya gore genc futbolcu, Beyoğlu’ndaki meyhanede ictikce icmiş, gecenin ilerleyen saatlerinde eve donmeye karar vermiş, ancak Bebek’ten gecerken, otomobiliyle kazıklı yoldan denize ucmuştu.
Dedesinin mezarına gomuldu.
Dede ise hÂl yaşıyor

(1 Haziran 2000).


sadık soztutan
__________________